Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Araç meydana gelen kaza sonucunda hasar görmüş, hasar bedeli aracın sigorta şirketi tarafından, aracın maliki olan kiralayan üçüncü kişiye ödenmiştir. Mahkemece, değer kaybına ilişkin tazminat istemi, mülkiyet hakkına dayalı olduğundan bu talebin reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK'nun 3.maddesinde, "işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olması nedeniyle işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, davacı aracın kiracısı ve aynı zamanda uzun süreli kira sözleşmesinin tarafı olduğundan yasa gereği aracın işleteni sayılmaktadır....

    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; müteveffa sigotalı Sdavalı işverene ait işyeri servis aracında yolcu olarak sunulan dava dilekçesinde davalı işveren ile dava dışı işyeri sürücüsü, karşı araç sürücüsü ve karşı araç sahibi aleyhine maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı,Mahkemesince müteveffa sigortalı ile davalı işveren arasındaki ilişki hizmet akdine dayandığından davanın işveren yönünden tefriki ile görevsizlik kararı verilerek İş Mahkemesine gönderildiği, davacılar vekilinin 15.07.2013 tarihli dilekçesinde davalı işveren yönünden taleplerinin davacı anne için 16.000,00 TL, davacı kardeşler için ayrı ayrı 3.200,00 TL manevi tazminat istemi olduğu ve maddi tazminata dair taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, Hukuk Mahkemesi'nin 2008/453 esas 2012/272 karar sayılı dosyasında davalı işverene ait servis aracı sürücüsü , karşı araç sürücüsü ile karşı araç sahibi aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır....

      Dosya kapsamına göre, Mahkemece, 1479 sayılı Yasanın 63 ve 2918 sayılı Yasanın 3. maddeleri uyarınca, aracın trafik sicilinde kayden maliki olan davalının, aksini kanıtlayamaması nedeniyle aynı zamanda araç işleteni olduğunun gözetilmemesi isabetsiz ise de, ceza yargılamasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu ve bozma sonrası kusur durumunun belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda, kazanın araçtaki bir arızadan kaynaklanmaması ve sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yaparak kazaya sebep olduğunun ve tam kusurlu bulunduğunun bildirilmesi karşısında, araç işletme faaliyeti ile zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağının bulunmadığı ve ehliyetsiz araç kullandırmanın kazaya etkisinin bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.03.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava haksız haciz nedeniyle tazminat davasıdır. Davacı vekili davalının alacaklısı olan ve kendilerinden finansal kiralama yoluyla fotokopi makinesi alan dava dışı borçluya haciz ve muhafaza işlemi yaptığını bu işlem sırasında müvekkiline ait makinelerin muhafaza altına alındığını o zamandan bu yana ilgili makinelerden mahrum kaldıkları için zarara uğradıklarını öne sürmüş davalı ise bu talebin muhatabının üçüncü kişi borçlu veya iflas masası olabileceğini belirtmiştir. Dosyaya getirtilen belgelerden anlaşıldığı üzere açılan istihkak davasında her ne kadar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de dosya içeriği ve gerekçeden dava konusu makinelerin davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır. Yine icra dosyasının incelenmesinden makinelerin 03.11.2017 tarihinde muhafaza altına alındığı dava dışı borçlunun ise 20.12.2017 tarihinde iflas ettiği anlaşılmaktadır....

          in ölümü nedeniyle destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat isteminin davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile 3.929,84 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Hüküm altına alınan alacağa davalı ... yönünden kaza tarihi olan 11/08/2011 tarihinden itibaren diğer davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, d-Davacı ...'in eşinin ölümü nedeniyle 40.000,00 TL torunu...'in ölümü nedeniyle de 30.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine, e-Davacı ...'in kazada ölen torunu... yönünden destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, 3-a-Davacı ... adına kayınvalidesi ...'in ölümü nedeniyle destekten yoksunluk tazminatına ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, b-Davacı ...'nın kızı...'...

            ın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000 TL maddi tazminatın ve 1.000 TL manevi tazminatın, diğer davacılar için 500'er TL manevi tazminatın kaza tarihi 30.10.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan, davalı (karşı davacı) ...'nın maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 1.218,75 TL maddi tazminatın ...'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ...) tarafından temyiz edilmiştir. Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nın 3.maddesine göre; "Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır."...

              Sırada olanlar muhafaza altına alındığını ve eksik kalan alacak miktarı için de ek haciz yapıldığını , açılan istihkak davasında haczedilen malların müvekkiline ait olduğunun tespitine ve hacizlerin kaldırılmasına kararı verildiğini ve kararın onanarak kesinleştiğini, bunun üzerine muhafaza altına alınan malların tesliminin talep edildiğinde talimat dosyasına herhangi bir bilgi bulunamadığını, icra memuru eşliğinde yediemin deposuna gidildiğinde adresin boş olduğunu ve bu durumun tutanak altına alındığını müvekkilinin iş yapamaz hale geldiğinden HMK 107 md gereği bilirkişi marifetiyle hesaplanması halinde artırılmak üzere şimdilik 27.000TL maddi 25.000TL manevi tazminatın haciz tarihi 30/10/2014 tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir, DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden...

                Dava trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 22/01/2016 tarihinde kazanın gerçekleştiği, davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/1479 sayılı soruşturma dosyasında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, Savcılık tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırmanın sağlandığı bu sebeple Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 5271 sayılı CMK'nun 253/17. bendinde; "Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. "CMK'nun 253/19. bendine göre ise "... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır....

                  Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; yargılama sırasında dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda, ihale tarihi itibariyle aracın 19.275,00 TL satılması mümkün ise de, muhafaza yükümlülüğü davacı şirkette olmasına rağmen davacı şirketin aracı gereği gibi muhafaza etmeyerek tamamen ekonomik değerini kaybetmesine neden olduğu anlaşıldığından, bu durumda hacizleri kaldırmayan davalının %50, gereği gibi aracı muhafaza etmeyen davacı şirketin %50 oranında kusurlu olduğu değerlendirilerek, 19.275,00 TL nin %50'si olan 9.637,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, davalı tarafından talep edilmesi halinde araç hurdasının davacı tarafından davalıya teslimine, fazla talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Yargılama sırasında mahkemece yazılan müzekkerelere Tokat Vergi Dairesi, Tokat Emniyet Müdürlüğü ve Karabük Emniyet Müdürlüğü'nce verilen cevabı yazılarda dava konusu aracın muhafaza altına alındığı yolunda bir kayda rastlanmadığı bildirilmişse de davacı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği Karabük Emniyet Müdürlüğü'nün 22.05.2012 tarihli Balakbabalar Hukuk Bürosuna muhataplı yazıda dava konusu aracın 31.03.2009 tarihinde trafik ekiplerince 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/1 E maddesini ihlal ettiğinden dolayı trafikten men edilerek muhafaza altına alındığının bildirildiği görülmüştür bu durumda mahkemece Karabük Emniyet Müdürlüğü'nün aynı konudaki yazısıyla yukarıda bahsedilen 22.05.2012 günlü yazısı arasında çelişki bulunduğu gözetilerek bu çelişkinin giderilmesi ile aracın muhafaza altına alınmışsa hangi nedenle muhafaza altına alındığı ve 22.05.2012 günlü yazı içeriğinde ve ekindeki tutanakla aracın trafikten men nedeni olarak gösterilen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun...

                      UYAP Entegrasyonu