Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 07.06.2006 tarihli olay ve yakalama, 08.06.2006 tarihli araç arama ve muhafaza altına alma ile ev arama ve muhafaza altına alma, 09.06.2006 tarihli olay ve muhafaza altına alma ile araç arama ve muhafaza altına alma tutanakları içeriği, ...'e esrar verdiğine ilişkin sanığın ikrarı ile, bunu doğrulayan tanık .. anlatımları, olayın oluş biçimi, suç konusu esrarların ele geçiriliş şekli ve paketçik sayısı, dosyadaki belge ve bilgilere göre; sanığın eyleminin satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddeleri uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Anabilim Dalı'nca düzenlenen 12.06.2019 tarihli raporda davacının kaza nedeniyle uğradığı maluliyet oranının %5, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olarak tespit edildiğini, maddi tazminat miktarının hesaplanabilmesi için maluliyet oranın Yargıtay içtihatları doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 3....

      Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, davacı ... yönünden oğlu ...'ın ölümü nedeniyle yapılan hesaplamada desteğin muhtemel evlenme yaşının ve çocuk sahibi olacağı zamanların hatalı belirlenmesi nedeniyle tazminatın eksik belirlendiğini, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar bakımından hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm alacaklar yönünden ticari faize hükmedilmesi gerekirken, manevi tazminatlar yönünden yasal faize hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca ... sigorta yönünden reddedilen bir manevi tazminat bulunmadığı halde diğer davalılarla birlikte lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının hatalı bulunduğu ve davacı ... adına hem oğlunun hem de eşinin ölümü nedeniyle ayrı ayrı maddi ve manevi tazminata, davacı çocuklar için de hem babaları ...'in hem de kardeşleri ...'...

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 18.167,13 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 29/01/2018 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu dava hakkında soruşturma aşamasında uzlaşma sağlandığını, CMK 253.maddesi gereğince uzlaşma konusu hakkında tazminat davası açılamayacağını, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacının borcu nedeniyle yapılan icra takibinde evinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı, davacıya ait televizyonun muhafaza altına alındığı ve yediemine teslim edildiği, haciz tutanağı incelendiğinde, televizyonun üzerinde ve ekranında muhtelif çizikler olduğunun belirtildiği, televizyon üzerindeki haczin icra hukuk mahkemesi kararı ile kaldırılması sonrasında davacıya yediemin tarafından teslim edildiği ancak teslim sırasında ekranında 5 cm’lik derin bir çizik olduğunun tutanağa ihtirazı kayıt olarak geçirildiği görülmüştür. Davacı tarafça alınan yetkili servis raporunda televizyondaki çizik nedeniyle ekranın değişmesi gerektiğinin belirtilerek 4.543TL zarar tespiti yapıldığı görülmüş olup ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da televizyonun ekran değişimi malzeme ve işçilik bedelinin 4.543TL olduğunun belirtildiği, raporun dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle uyumlu, hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'nın kendisine ait olduğunu beyan ettiği, trafik kaydında ise davalı ... adına kayıtlı olan ve diğer davalı ...'ün sürücüsü olduğu aracın park halindeki müvekkiline ait araca çarparak hasara neden olduğunu ileri sürerek, araç hasarı nedeniyle 15.104,00 TL. maddi tazminat ile 3.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar cevap vermemiştir....

          Davacının bir diğer maddi zarar talebi ise haciz ve muhafaza altına alınan makinelerin gerçek değerinin altında bir bedelle satılmış olması nedeniyle aradaki farkın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarıyla makinelerin satış tarihindeki değeri 12.425,34 TL.olarak belirlenmiş olup makinelerin 14.700 TL.bedelle satılmış olması karşısında davacının bu talebinin de yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davacı maddi zarar adı altında son olarak kazanç kaybı talebinde bulunmuş olup, bilirkişi heyetince davacının 2 yıllık kar kaybı hesabı yapılmıştır....

            Araç meydana gelen kaza sonucunda hasar görmüş, hasar bedeli aracın sigorta şirketi tarafından, aracın maliki olan kiralayan üçüncü kişiye ödenmiştir. Mahkemece, değer kaybına ilişkin tazminat istemi, mülkiyet hakkına dayalı olduğundan bu talebin reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK'nun 3.maddesinde, "işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olması nedeniyle işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, davacı aracın kiracısı ve aynı zamanda uzun süreli kira sözleşmesinin tarafı olduğundan yasa gereği aracın işleteni sayılmaktadır....

              Araç meydana gelen kaza sonucunda hasar görmüş, hasar bedeli aracın sigorta şirketi tarafından, aracın maliki olan kiralayan üçüncü kişiye ödenmiştir. Mahkemece, değer kaybına ilişkin tazminat istemi, mülki yet hakkına dayalı olduğundan bu talebin reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK'nun 3.maddesinde, "işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olması nedeniyle işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, davacı aracın kiracısı ve aynı zamanda uzun süreli kira sözleşmesinin tarafı olduğundan yasa gereği aracın işleteni sayılmaktadır....

                Araç meydana gelen kaza sonucunda hasar görmüş, hasar bedeli aracın sigorta şirketi tarafından, aracın maliki olan kiralayan üçüncü kişiye ödenmiştir. Mahkemece, değer kaybına ilişkin tazminat istemi, mülkiyet hakkına dayalı olduğundan bu talebin reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK'nun 3.maddesinde, "işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olması nedeniyle işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, davacı aracın kiracısı ve aynı zamanda uzun süreli kira sözleşmesinin tarafı olduğundan yasa gereği aracın işleteni sayılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu