Bu tanıma göre taraflar arasındaki işlemin bir kira sözleşmesi olduğu açık ise de, dava kiracılığın tespiti istemi olmayıp, muarazanın ve müdahalenin meni istemine ilişkindir. Muarazanın meni (sataşmanın giderilmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun meni talep edilir. Davalının açıklanan işleminin hukuksal nitelikçe mevcut bir sözleşme ilişkisi sırasında yaratılmış bir muaraza (sataşma) olduğu; davadaki istemin de bu muarazanın önlenmesine yönelik bulunduğu açıktır. Bu şekli ile davacının hukuki yararı mevcuttur. Bu durumda görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemesi olduğundan mahkemenin dava sanki kiracılığın tespiti imiş gibi görevsizlik kararı vermesi yerinde değildir....
ın davaya konu eser olduğu iddia edilen yapılar üzerinde eser sahibi olup olmadığı, davaya konu yapıların eser mahiyetinde olup olmadığı hususlarının da yargılama gerektirdiği, mevcut durumda meydana gelebilecek değişiklikler nedeniyle yargılamanın her aşamasında ihtiyati tedbir isteminde bulunulabileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, ... Mahallesi’nin ağaçları, yapıları ve alanının tamamının tescilli kültür varlığı olup 31.08.2020 tarihinde yapılan sözleşme ile ... ... Taah. ve Tic....
HMK'nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK'nın 389. maddesinde "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki davada yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararına vaki itirazın reddine dair kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı yüklenici vekili, davalı kooperatifle müvekkili arasında 09.10.1998 tarihli asıl ve 22.11.2000 tarihli ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin imzalandığını, buna göre davalı kooperatife ait taşınmazlarda inşaat yapılmasının kararlaştırıldığını, inşaatın süresinin 24.11.2011'e kadar uzatılmasına rağmen davalının 09.03.2012 tarihli ihtarla akdi feshettiğini, halen taşınmazlar üzerinde inşaatların devam ettiğini ileri sürerek, feshin geçersiz olduğunun tespitini ve davalı kooperatifin yarattığı muarazanın men'ini, dava konusu taşınmazlar üzerine de ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece;"1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine," karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek mahkemenin ihtiyati tedbir reddi kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davalı belediyenin yıkımı gerçekleştirmesi halinde davacı için telafisi güç durum doğacağı, davacı derneğin hakkının geri dönülemez şekilde gaspettirilmiş olacağını belirterek teminat alınmaksızın yıkıma yönelik girişimlerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek davacının malik olduğunu, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece;"1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine," karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek mahkemenin ihtiyati tedbir reddi kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davalı belediyenin yıkımı gerçekleştirmesi halinde davacı için telafisi güç durum doğacağı, davacı derneğin hakkının geri dönülemez şekilde gaspettirilmiş olacağını belirterek teminat alınmaksızın yıkıma yönelik girişimlerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek davacının malik olduğunu, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir....
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun cezai şartı uygulaması halinde,ihtiyati tedbir isteyenin ciddi bir zararının doğabileceği ve hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından, talebin kabulü ile Sosyal Güvenlik Kurumunun 28.04.2021 tarihli, E-19966705- 663.07- 24433582 SAYI VE KURUMU ZARARI BİLDİRİMİ HK. (SİTELER ECZANESİ-sicil 18330298- T.C.2629910204) sayılı yazısı ile verilen 133.913,96 TL'nin cezai şart tahakkukuna dair kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389. ve devam eden maddeler gereğince takdiren dava değerinin %15'i olan 20.000,00 TL teminat mektubu karşılığı veya nakdi teminat yatırılması halinde TEDBİREN DURDURULMASINA," şeklinde karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına karşı 21/05/2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; HMK'nın 389/1. Maddesi kapsamında ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muarazanın önlenmesi, talep ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 389/1.maddesi,"Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklindedir. İhtiyati tedbir dava konusu uyuşmazlık hakkında verilmiştir. Anılan maddedeki tedbir koşulları oluşmuştur. İlk derece mahkemesinin kararı yerindedir. Sonuç olarak: Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Madde gereğince değişen durum ve koşullar halinde ihtiyati tedbirin tekrar ileri sürülebileceğini beyanla mahkemenin 23/02/2024 tarihli 2022/145 Esas sayılı kararının kaldırılmasına, teminatsız yada teminatlı olarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2022/1717 ESAS DAVA KONUSU : Kiracılık Sıfatının Tesbiti İstemli KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kira sözleşmesi uyarınca davacı müvekkilinin yemekhaneyi işletemeyeceği ve yemekhanenin kira sözleşmesi kapsamından çıkarılmasına ilişkin davalılar tarafından yaratılan muarazanın meni ile müvekkilinin kantin ve yemekhane alanındaki kıracılık sıfatının tespiti ve dava sonuna kadar kiralanan taşınmazın kantin ve yemekhane olacak şekilde müvekkilinin kullanılması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin dava konusu uyuşmazlığı çözümleyici mahiyette olduğundan bahisle istemin reddine karar verilmiştir....