HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , Abonelik Tesisi,Muarazanın Önlenmesi talebine ilişkindir. Yargılamada 2 farklı bilirkişiden raporlar alınmıştır.Bilirkişi raporlarına göre ,kaçak kullanım bulunmadığı hususlarında aynı görüşlerin bildirildiği görülmüştür....
Dava dilekçesinde dava genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış olup, dilekçe içeriğine göre abonelik tesisi istenilen taşınmazın konut (mesken) olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya kazandırılan tapu kaydı ile birlikte önceki aboneye ilişkin davalı şirket kayıtları incelendiğinde abonelik isteminin mesken niteliğindeki taşınmaza yönelik olduğu tartışma dışıdır....
No'lu tesisata ilişkin başka müşterilerin önceki tüketiminden kaynaklanan borçlarını müvekkili şirketin üstlenmesi şartını yerine getirilmemesi nedeniyle imzalanan abonelik sözleşmesinin iptal edilmesi ve elektrik verilmemesi şeklinde Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 35. maddesinin aykırılık teşkil eden uygulama son verilerek müvekkil firmayla abonelik yapılması ve enerji bağlanması yönünde ihtiyati tedbir ve muarazanın meni kararı verilmesi taleplerinin bulunduğunu, açıklanan nedenlerle davalı kurum kendi yönetmenliğinin 35....
C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece ; “..,dava dışı abone borçlusunun mevcut bir borcu tümüyle itfa etmediğinden bahisle davacının başvurusunun reddine karar verilmesinin mümkün bulunmadığı; eldeki davada dava dışı Şehmus Bilik'in iddia edilen elektrik borcu nedeniyle abonelik sözleşmesi tanziminden kaçınılmasının hukuken korunmasının söz konusu olamayacağı..,” gerekçeleri ile; “Davanın KABULÜ ile Batman İli, Merkez İlçesi, Gap Mahallesi, Turgut Özal Bulvarı, No:268, Kevser İş Merkezi, No:707 adresinde yer alan 10053364 nolu tesisatta abonelik masrafı davacı tarafa ait olmak üzere davacı adına ELEKTRİK ABONELİĞİ TESİSİNE, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde GİDERİLMESİNE,” karar verilmiştir....
-TL.lik kısmını dava ettiklerini, müvekkili idarenin davalıya söz konusu yerleri devir aldığı noktalarda eski borçlardan sorumlu olmayacak şekilde abonelik alacağını bildirdiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkili idare adına devir işlemi gerçekleşmediğinden faturaları ödeyemediklerini bildirerek davacı ile davalı arasındaki muarazanın meni ile elektrik aboneliklerinin eski borçlarından davacının sorumluluğu bulunmadığının kabulüne, borçlu bulunmadıklarının tespitine, dava konusu elektrik aboneliklerinin davacı adına devredilmesine (fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına) karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 22.11.2007 tarihinde tapudan satın almış olduğu ve mesken olarak kullandığı dairesine elektrik aboneliği yaptırmak için davalı şirkete başvurduğunda toprak sahibi veya müteahhit tarafından yerine getirilmesi gereken eksik evrakların temininden sonra binanın şantiye aboneliğine ait borcun kapatılması gerektiği nedeniyle adına abonelik verilmediği gibi elektriğin de kesilmiş olduğunu bildirerek abonelik sözleşmesinin tesisi ile davalı şirketin yarattığı muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elektrik aboneliği tesisi talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaza ticarethane elektrik abonesi olmak için davalıya başvurduğunu, dava dışı önceki abonenin borCunun bulunduğunu ve bu borcun ödenmesi halinde abonelik tesis edileceğinin bildirildiğini, önceki abonenin borcundan sorumlu olmadığını öne sürerek, muarazanın giderilerek elektrik aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Yukarıda yazılı yasal hüküm uyarınca; davalı, dava konusu abonelik üzerinden yararlandırılan elektrik hizmet bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle alacağının bulunduğunu ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapıldığını, kendisinin zararlandırılmak istendiğini savunabilecektir. Somut olayda da; Celal Çelik adına tutulmuş Kaçak Elektrik tutanağı nedeniyle söz konusu sayaca ilişkin davalı şirketin bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava dışı Celal Çelik ile davacı eş olup, söz konusu yeri birlikte kiralamışlardır. Buna göre söz konusu sayaca ilişkin olarak Celal Çelik adına borç bulunmakta iken, borçlu dışında borçlunun eşi durumunda olan davacını bu yeri kiralayanı olduğunu iddia ederek abonelik tesisi talep etmesinin muvazaalı olduğu bu kapsamda davalı şirketçe bu talebin reddedilmesinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır....
KARAR Davacı mesken elektrik abonesi olduğunu,faturalarını düzenli olarak ödediğini,sayacının dijital sayaçla değişiminin gerekli olduğundan bahisle söküldüğünü ve sonraki gönderilen faturalarda eski borç adı altında bedel istendiği,sorduğunda bunun sökülen sayaçla oynandığı için kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğinin söylendiği,oysa kaçak elektrik kullanmadığı,sayacın sökülerek aylarca davalının depolarında bilinmeyen koşullarda kaldığı sırada bozulduğu ya da oynanmış olabileceği,bu tahakkuk nedeniyle 4.572,10 TL borçlu olmadığının tesbiti ile abonelik sözleşmesinin tedbiren devamına karar verilmesini ,muhtemel icra takiplerinin dava sonucuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur....