Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanın kaçak elektrik kullanımı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya 103.549.560.000.TL borçlu olmadığının tesbitine ve yanlar arasındaki muarazanın bu şekilde men’ine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalıya başvurduğunu, davalının eski abonenin elektrik borcu bulunduğu, borcun ödenmesi halinde abone sözleşmesinin imzalanabileceğinin bildirildiğini, davalının müvekkilini sorumlu olmadığı bir borcu ödemek zorunda bırakamayacağını belirterek muarazanın giderilmesine, müvekkili lehine abone sözleşmesi yapma hakkının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tacir olduğunu bildirerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesini istemiştir....
Köyü 107 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki zilyet ve tasarruflarına davalı tarafından hak iddia edilerek muaraza yaratıldığını, davalının haksız ve yersiz müdahalesinin meni ile muarazanın giderilmesini talep etmişlerdir. Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesiyle, Gazipaşa Sulh Hukuk Mahkemesi ise; taraflar arasında muaraza bulunduğunu, bu muarazanın müdahale olarak değerlendirilmesinin gerektiğini ve taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin görev sınırını aşmış olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda;dava konusu taşınmazın Hazine adına hükmen kayıtlı bulunması ve davacılar tarafından zilyetliğin korunması için dava açılmış olması nedeniyle HUMK. nun 8/ II-3 maddesi gereği uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı tarafından işletilmekte olan restauranta % 60 hisse ile ortak olduğunu, 14.2.2007 tarihli sözleşme yapıldığını, davalının haklı neden olmaksızın sözleşmeyi feshettiğini, ortaklığa yapılan ödemeler nedeniyle dolandırıldığını anladığını ileri sürerek, 14.2.2007 tarihli sözleşmenin devam ettiği şeklinde muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın esası hakkında savunmada bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20.09.2016 tarihli ve 2016/113 Esas, 2016/376 Karar sayılı karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.11.2021 tarihli, 2017/(13)3-1977 Esas, 2021/1346 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece bozmaya uygun yeni bir karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği düşünüldü: Dava muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece verilen direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile bozulmuş; mahkemece bozma ilâmı doğrultusunda yeni bir karar verilmiştir. Bu durumda dosya üzerinde Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılacak bir işlem bulunmamaktadır....
Dava, kiracı tarafından açılan kiracılık sıfatının tespiti, muarazanın giderilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın idari yargının görevine girdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... ile imzalanan sözleşme gereğince davaya konu taşınmazda kiracılık sıfatının devam ettiğini ve bu nedenle muarazanın giderilmesini ve müdahalenin önlenmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık özel hukuk hükümlerine göre taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin sona erip ermediği hususundaki ihtilaftan kaynaklanmakta olup, bu niteliğine göre uyuşmazlığın Adli yargıda görülmesi gerekir. Tarafların delilleri toplanarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile uyuşmazlığın idari yargının görevine girdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, muarazanın giderilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna müracaat edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince; inceleme konusu davayla ilgili olarak davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin reddine karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalı bankadan aldığı kredi nedeniyle kendisinden haksız olarak alınan dosya masraflarının neler konusunda bilgi verilmemesi nedeniyle muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,muarazanın giderilmesine ilişkin karar dairenin 2014/21560-20514 esas ve karar sayılı bozma ilamı ile bozulmasına karar verilmiş,bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın dava şartı yokluğu sebebi ile reddine ilişkin karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın reddi nedeniyle davalı vekili yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMUK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi istemine ilişkin davada Ankara 4.Sulh Hukuk, Ankara Asliye 20. Hukuk ile Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Dosya, her ne kadar yargı yeri belirlenmesi için gönderilmişse de dosya kapsamından, Ankara Asliye 20. Hukuk ile Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemelerince verilen görevsizlik kararlarının tebliğe çıkartılıp kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtayca belirlenir." hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasında 13.10.2003 tarihinde süresiz olarak geçerli olmak üzere satım sözleşmesi akdedildiğini sonrasında herhangi bir haklı neden bulunmaksızın davalı tarafın akdi feshettiğini belirterek davalının yarattığı haksız ve yersiz muarazanın men’ine ve yanlar arasında akdedilen sözleşmenin geçerli olduğunun tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yargılama yetkisinin müvekkili şirketin ikametgahının bulunduğu Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....