ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/758 Esas KARAR NO : 2024/163 DAVA : Muarazanın giderilmesi DAVA TARİHİ : 07/11/2023 KARAR TARİHİ : 05/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Muarazanın giderilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin %... hissesi ... adına kayıtlı olup %... hissesi ise ... adına kayıtlı olduğunu, şirketin yetkili müdür ... olduğunu, şirket ortaklarından ... adına kayıtlı hisseyi şirketin diğer ortağı ve müdürü olan ...'...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından konulmuş çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı bulunmamakta ise de, davalının karşılıksız çek bildirimi nedeniyle davacının başka bankaya yaptığı çek başvurusunun kabul edilmediği, davacının hakkının davalı tarafından ihlal edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı banka ile davacı arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı banka tarafından yaratılan muarazanın giderilmesi ve çek düzenleme yasağının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle muarazanın giderilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde muarazanın ve müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak alacaklı takip talepnamesinde açıkça ‘‘...komşuluk hukukuna aykırı kullanıma ilişkin muarazanın kararın kesinleşmesinden itibaren 1 ay içerisinde giderilmesi aksi halde zorla yerine getirileceği” şeklinde talepte bulunmuş, örnek 4-5 icra emri de buna göre çıkartılmıştır. Bu durumda Mahkemece karar kesinleşinceye kadar örnek 4-5 icra emrindeki muarazanın giderilmesi talebi yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin devamını sağlayacak şekilde hüküm oluşturulması doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.02.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.12.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın giderilmesi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı kurumun 20.12.2013 tarihli kararının iptaline ve bu nedenle muarazanın men'ine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ilaç temin protokolünün ihlali iddiasına dayalı olarak uygulanan cezai işlem yönünden muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu Kurul kararının, 4733 sayılı Kanunun davalıya verdiği yetkiye istinaden alındığı, işlemin gerekçesinin 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6/9. maddesinde belirtilen "Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamaz." hükmü olduğu, bu durumda davanın 556 sayılı KHK kapsamında açılan bir dava olmadığı, başka deyişle adli yargıda uygulanması gereken yasal düzenlemeler ışığında taraflar arasında oluşmuş bir muarazanın mevcut bulunmadığı, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, muarazanın giderilmesi ve markaların kullanımının hukuka uygun olduğunun tespiti istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira-Muarazanın meni Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira-muarazanın meni davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracılığın tespiti ve muarazanın meni istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, muarazanın menine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, kiraya veren ... Defterdarlığı ile imzalanan 14.06.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sekreterliği tarafından gönderilen 11.06.2012 tarih ve B.30.2....0.64.00.01 sayılı yazı gereğince, sözleşmenin 13.06.2012 tarihinde sona erdiğini, yeni döneme ait kira sözleşmesi yapılmayacağının bildirildiğini, ancak kira ilişkisine ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı bankaya Avukatlık Kanunu ve Bilgi edinme hakkı kapsamında müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle bankaya ödemiş olduğu dosya masrafı, kredi ekspertiz ücreti, erken ödeme cezası, ödeme planı değişikliği cezası ve ipotek fek ücreti ile sair masrafların nelerden ibaret olduğu, mahiyeti ve miktarının sorulduğunu, davalı bankanın her hangi bir cevap vermeyerek haklı ve yasal taleplerinin zımnen reddedildiğini ileri sürerek yaratılan muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Somut olayda; davacı kurum vekili, ............. .......i kararının iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı kurum ile davalı arasında gerçekleştirilen abonelik sözleşmesi nedeniyle; davacı kurum tarafından alınan ve faturaya yansıtılan, kayıp-kaçak bedeli, ....... okuma bedelinin davalıdan alınıp alınmayacağı konusunda bir muarazanın oluştuğu, bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesi talep edilmektedir. ... Genel Kurulunun 2004/...-417 Esas- 2004/442 sayılı kararında da açıklandığı üzere; bir sözleşme ilişkisi sırasında taraflardan birince yaratılmış bir muarazanın önlenmesi istemiyle açılan davalar, usul hukuku anlamında, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun meni talep edilir....