; sözleşmenin feshine ilişkin kurum işleminin iptalini ve muarazanın giderilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davacı eczacının da sahte reçete ile dolandırılmış olduğundan, kendisinden reçete bedelinin 10 katı para cezası tahsil edilmesi ve hakkında uyarı cezası verilmesi işlemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla birlikte, ilaç bedelinin kuruma fatura edilmiş olması ve eczacının bu işlemi gerçekleştirirken ilacı alan kişinin kimliğini kontrol etmemesi nedeniyle ilaç bedeli ile sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, davacının cezai şart ve faizi ile bir kez yazılı uyarı yönünden borçlu olmadığının tespiti, 4.210,82 TL fatura bedeli ve faizi ile borçlu olmadığı yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece, davacılara ait taşınmaza davalı kurum tarafından doğrudan bir el atma olmadığı, uyuşmazlığın dava konusu taşınmazın yakınlarında bulunan barajdan sızan sular nedeniyle taşınmazın zarar gördüğü iddiasına dayandığı, iddianın davalı kurumun sulama hizmetini ifa ederken taşınmazda meydana gelen zarara ilişkin olduğu, muarazanın önlenmesi ve ecrimisil talebininin, 6100 Sayılı HMK'nin 7. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında değerlendirilerek idari yargı yerlerince görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı haksız eylemden kaynaklanan muarazaanın giderilmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2020 tarihli ve 2018/2454 Esas, 2020/899 Karar sayılı kararıyla; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzenini ilgilendiren hususlar yönünden yapılan inceleme sonucunda uyarı cezasının iptali konusunda olumlu ya da olumsuz karar verilmediği, bu cezanın da iptalinin gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının "Hüküm" fıkrasının "SGK Başkanlığı Şanlıurfa Sosyal Güvenlik Merkezinin 17.11.2016 tarih ve 88973858/SHS-2 sayılı yazıları ile davacı tarafa uygulanan 1.395,74TL reçete bedeli tahsili ve 13.957,40TL cezai şart işleminin İPTALİNE," ilişkin (1) no'lu bendinin kaldırılmasına, davanın kabulü ile, SGK Başkanlığı Şanlıurfa Sosyal Güvenlik Merkezinin 17.11.2016 tarihli ve 88973858/SHS-2 sayılı yazıları ile davacı tarafa uygulanan 1.395,74 TL reçete bedeli tahsili, 13.957,40 TL cezai şart işlemi ve uyarı cezasının iptaline karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....
Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; cezanın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın 23.08.2017 tarih 2017/1 sayılı raporuna istinaden davacı eczacının sahibi ve mesul müdürü olduğu Kübra Eczanesinin faaliyet gösterdiği dönemde , fatura edilen reçeleter ekinde sahte ilaç küpürleri olduğunun tespit edildiğini, yersiz ve usulsüz düzenlenen reçete de yer alan ilaçların kimliği belirsiz kişilere teslim edildiği veya hastaya ilaçların teslim edilmemesine rağmen hastaya ilaçlar teslim edilmiş sisteme giriş yapıldığının tespit edildiği, bu kapsamda 2016 yılı protokolünün 5.3.5, 5.3.2 ve 4.3.6 maddeleri kapsamında para ve uyarma cezası verilmiş olduğunu, uygulamanın sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, davalı kurum tarafından verilen cezai şart ve reçete bedeli yaptırım kararı ile yazılı uyarı işleminin iptali, kuruma borçlu olunmadığının tespiti isteklerine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalı kurumun 2009 yılı protokolünün 6.3.24 maddesi gereğince davacının sözleşmesinin bir yıl süreyle feshine ilişkin işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptaline, davalı kurum tarafından 2009 yılı protokolünün 6.3.3 maddesi uyarınca tahakkuk ettirdiği 118.679,95 TL cezai şart ve bir kez uyarı işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/son (HUMK’nun 388/son, 389.md) maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; eczacılık yaptığını, davalı kurumun 11/05/2011 tarih ve 9.966.027 sayılı yazısı ile hakkında 2009 yılında imzalanan protokolün 6.3.3. ve 4.3.6. maddeleri gereği uyarı, 13.567,20 TL cezai şart ve 2.713,44 TL reçete bedeli ile 203.01 TL yasal faizi olmak üzere toplam 16.483,65 TL’nin, alacaklarından mahsup edilmesine karar verildiğini, işlemin haksız olduğunu ileri sürerek; işlemin iptali ile muarazanın giderilmesini talep etmiştir. Davalı; davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/04/2021 tarih ve 2021/67 Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalı kurumun 16/02/2021 gün ve 19966705- 118.10.02- E.204263301 sayılı uyarı ve para cezası konulu yazısına ve 23/02/2021 gün ve 19966705- 118.10.02- E.20749715 sayılı yazısına konu borç tahakkuku ve uyarı işleminin hukuka aykırı olduğundan bahisle, toplam (5.601,97 +697.598,38) 703.200,35- TL haksız borç tahakkuku ve uyarı işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. 03/03/2021 tarihli tensip tutanağının 11. maddesinde; "A-16/02/2021 tarih ve 19966705- 118.10.02- E.20426301 sayılı kurum işleminin toplam 5.601,94 TL 'nin %15'i TEMİNAT yatırılması halinde ve B-23/02/2021 gün ve 19966705- 118.10.02- E.20749715 sayılı işlemin toplam 697.598,38 TL'nin %15'i TEMİNAT yatırılması halinde toplam 10.054,68 TL TEMİNAT yatırıldığında İHTİYATİ TEDBİRİN KABULÜNE," şeklinde karar verilmiş...
DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle kurum işleminin iptali- menfi tespit davasıdır. SGK İl Başkanlığı Adana SGK İl Müdürlüğü Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 06/02/2014 tarih ve 19966705/09/750896 sayılı yazılı uyarı ve para cezası konulu yazısı ile SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 27/12/2012 tarih ve 105837/SOR/02 sayılı raporu , taraflar arasında imzalanan protokol dosyaya konulmuştur....
Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2018/199 esas, 2018/760 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5271 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı...