Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacılara ait taşınmaza davalı kurum tarafından doğrudan bir el atma olmadığı, uyuşmazlığın dava konusu taşınmazın yakınlarında bulunan barajdan sızan sular nedeniyle taşınmazın zarar gördüğü iddiasına dayandığı, iddianın davalı kurumun sulama hizmetini ifa ederken taşınmazda meydana gelen zarara ilişkin olduğu, muarazanın önlenmesi ve ecrimisil talebininin, 6100 Sayılı HMK'nin 7. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında değerlendirilerek idari yargı yerlerince görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı haksız eylemden kaynaklanan muarazaanın giderilmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

    Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2018/199 esas, 2018/760 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5271 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı...

      DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle kurum işleminin iptali- menfi tespit davasıdır. SGK İl Başkanlığı Adana SGK İl Müdürlüğü Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 06/02/2014 tarih ve 19966705/09/750896 sayılı yazılı uyarı ve para cezası konulu yazısı ile SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 27/12/2012 tarih ve 105837/SOR/02 sayılı raporu , taraflar arasında imzalanan protokol dosyaya konulmuştur....

      bedellerini 48.926.92 TL alacak ve 460.632.04 TL cezai şart uygulaması bitene kadar ödeyemeyeceğini, bu durumun müvekkilinin iflasına yol açacağını, davalıT3 Kurumunun benzeri ve aynı mahiyetteki işlemlerinin kanuna aykırı bulunarak iptal edildiğini, Yargıtay'ın da bu kararları onadığını ileri sürerek davalının cezai şart uygulaması işleminin açıkça hukuka ve ahlaka aykırı olması, aynı konuda verilmiş tedbir kararları, nazara alınarak,ileride değiştirilmek veya kaldırılmak kaydı ile,teminat alınmaksızın, açılacak davada hüküm kesinleşinceye kadar devam etmek kaydı üzere davalının 48.926.92 TL alacak ve 460.632.04 TL cezai şart uygulaması işleminin uygulanmasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, uyarı cezası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş, fesih ile ilgilide sadece tespit hükmü kurulmuştur. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı..." gerekçesi ile bozulmuştur....

        Eczanesi’nin sahibi olduğunu, kuruma sahte reçete fatura ettiği gerekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 Yılı Protokolü’nün 5.3.10. maddesi uyarınca 26/02/2015 tarihli yazı ile kendisine 145.512,51 TL para cezası ve uyarı cezası verildiğini, sahtelik hususunda bir kastının olmadığını, bu nedenle kurumun cezai işleminin iptalini, muarazanın giderilerek sözleşmenin aynı koşullarda devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, dava konusu 26/02/2015 gün ve 1125312 sayılı yazılı uyarı cezasının iptaline, taraflar arasındaki sözleşmenin aynı koşullarda devamına, davacı hakkında uygulanan 145.512,51 TL’lik para cezasının 127.469,90 TL’lik kısmının iptaline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          ile temin edildiğini, uyarı ve para cezası işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kurumun kendi bünyesinde aldığı bir kararı yargı mercii gibi uygulamayacağını, bu nedenle 25/07/2018 tarih ve 8809536 sayılı yazı ile bildirilen yazılı uyarı ve toplamda 31.158,95 TL para cezası şeklindeki haksız ve hukuka aykırı işlemin iptaline, sözleşmenin aynı koşullarda devamına, muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          ile temin edildiğini, uyarı ve para cezası işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kurumun kendi bünyesinde aldığı bir kararı yargı mercii gibi uygulamayacağını, bu nedenle 25/07/2018 tarih ve 8809536 sayılı yazı ile bildirilen yazılı uyarı ve toplamda 31.158,95 TL para cezası şeklindeki haksız ve hukuka aykırı işlemin iptaline, sözleşmenin aynı koşullarda devamına, muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Tarım Ür. ve Gıda San. Tic. A.Ş. tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Asıl dava, el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme, karşı dava ise aynı sebepten kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili ile el atmanın önlenmesi ve muarazaanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın temyiz eden yönünden kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin ve muarazaanın men'i davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 9.3.2007 gün ve 2007/843-2378 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve Dairemizce de benimsenen yerel mahkeme gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemiz onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.Maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu