"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Teknik bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazlar üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik olmamakla beraber davalı ... vekilince dava konusu taşınmazların ... adına tescili talep edildiğine ve (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların ekonomik yarar sağlayacak yerlerden olduğu anlaşıldığına göre MK 713/5. maddesi gereğince bu bölümlerin ... adına tesciline karar verilmesine gereğine ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu göz ardı edilerek bu bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasının...
Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında komşu parsellerin kadastro tespitinin yapıldığı 2006 yılından davanın açıldığı 28.02.2011 tarihine kadar kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için aranan makul sürenin aşıldığı gerekçe gösterilerek açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kural olarak; kadastro sırasında tescil harici (yolda) bırakılan yerin TMK.nun 713/1. maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkin davalarda TMK.nun 713/3. maddesi uyarınca Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliğine husumet yöneltilmesi ve TMK.nun 713/ 4-5 maddesi gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması gerekmektedir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerlerden Elmalı Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 01.11.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, Cevizli Köyünde ise, 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi ise, 1963 yapılıp sonuçları 03.03.1967-01.04.1967 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir....
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK’nın 713/4 ve 5. madde ve fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir. Hal böyle olunca; Mahkemece, yasal ilanlar yapılmadan, davanın esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediye ve fer'i müdahil ...'...
Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2014/1434 E. – 8608 K. sayılı kararıyla “Mahkemece, davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuşu ise de; açılan dava Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu siciline tescili amacıyla açılan tescil davasıdır. Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içerisinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmelidir. Dava açıldığı sırada taşınmazın bulunduğu İçmeler beldesinde belediye teşkilatı kurulu iken, Ondört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince aralarında ......
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davası niteliğinde olduğu, aynı maddenin 6. bendi gereğince davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceklerinden ve davada davacının feragat isteminden önce davalı ... vekilinin 07.09.2015 tarihli dilekçe ile taşınmazın ... adına tescilini talep ettiğinden, mahkemece davalı Hazinenin Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince istemde bulunduğu karşı tescil talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar vermesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırı olup hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2018 günü oy birliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesince MK 713 ve 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda yazılı imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine oluşmaması nedeniyle verilen red kararı doğru olup davacını istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esas yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı, 12.10.2009 havale tarihli ıslah dilekçesinde, açmış olduğu davanın TMK'nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu, somut olarak davacı sıfatıyla Medeni Kanun'un 713/2 fıkrasındaki maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olması sebebine dayalı olarak tapu iptali tescil davası açtığını beyan etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nun 713/2. fıkrasında yer alan; “ …maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1 – 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı, davasını İbrahim oğlu ...’e yöneltmiş, mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapılmamıştır....
Beldesi 697, 698, 699, 700, 701, 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 714 ve 715 parsel sayılı ile Hazine adına tesbit tutanağı düzenlenen ve Kadastro Mahkemesinin 21.03.2001 gün ve 2000/63-56 sayılı kararının kesinleşmesiyle Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, bu parseller ile bu parseller arasındaki yol olarak tapulama dışı bırakılan alanlar dahil, P.XXVIII poligon ve eski 583 parsel sayılı taşınmazın çap sınırları içinde kalan taşınmazların bir bütün olarak devlet ormanı niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y. nın 438/7 maddesi gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26/05/2010 günü oybirliği ile karar verildi....