Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi’nin 27/06/2013 tarihli ve 2012/11748 E., 2013/10155 K. sayılı ilamı ile; “ ... mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanığının; taşınmazın 25 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde olduğunu bildirmiş iseler de, taşınmazın hangi tarihte kim tarafından imar-ihyasına başlandığını imar-ihyanın hangi tarihte bittiğini, taşınmazdaki ekonomik amacına uygun zilyetliğin ne şekilde ve kim tarafından sürdürüldüğünün açıklanmadığı, Mahkemece taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı, tapuda kayıtlı olan yerlerden olup olmadığının araştırılmadığı, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğrafından yararlanılmadığı, tescil davalarında TMK'nın 713/4. maddesi gereğince zorunlu olan ilanların yapılmadığı, Başakşehir Belediye Başkanlığı'nın düzenlemiş olduğu ve 13.02.2008 tarihinde onaylanan imar planı kapsamında kalan taşınmaza ilişkin daha önceden Küçükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen bir imar planı bulunduğu bilgisi bulunmasına rağmen...

    nun 31.madde hükmü gereğince hakim ,uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi veya hukuki açıdan belirsiz veya çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil göstermesini isteyebilir. T.M.K.'nun 713/2 maddesinde tapu malikinin ölümü ,gaipliğine karar verilmesi veya tapu kütüğünden malikin kimliğini tespite yarar bilgi ve belgenin bulunamaması nedenlerine dayanılarak iptal ve tescil davasının açılabileceği düzenlenmiştir. Davacı dava dilekçesinde "tapu maliki olarak gözüken ....herhangi bir mirasçısı bulunmamaktadır" demek suretiyle iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacı yanın T.M.K.'nun 713/2 maddesinde sayılan üç nedenden hangisine dayandığı davacının beyanından anlaşılamamaktadır. Dava, TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....

      Hükmüne uyalan bozma kararında özetle; "Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davası niteliğinde olduğu, aynı Maddenin 6. bendi gereğince davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceklerinden ve davalı ... vekilinin 25/01/2008 tarihli dilekçe ile taşınmazın ... adına tescilini talep ettiğinden, mahkemece davalı Hazinenin Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince istemde bulunduğu karşı tescil talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar vermesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırı olup hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir....

        Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Öncelikle bu tür yerler hakkında açılan davalarda dava konusu taşınmaz köy sınırları içinde ise husumet 4721 sayılı TMK.nun 713/3.fıkrası gereğince Hazine ile birlikte köy tüzel kişiliğine, taşınmaz belediye sınırları içinde ise aynı madde gereğince Hazine yanında belediyeye yöneltilerek açılır. Somut olayda dava Hazineye yöneltilmiş ancak, köy tüzel kişiliğine yöneltilmemiştir. O halde öncelikle TMK.nun 713/3.fıkrası gereğince davanın köy tüzel kişiliğine yöneltilmesi, davaya katıldıkları takdirde delilerini sunmaları için süre ve imkan tanınarak taraf teşkili sağlanmalıdır....

          babasına ve kendisine ait oludğu halde yapılan kadastro çalışmaları sırasında her nasılsa Hacı İsmail adlı bilinmeyen ve ölü olduğu kadastro tutanaklarında belirtilen bir şahıs adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini ileri sürerek Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Erciyes Mah, 10646 ada 170 parsel sayılı taşınmazın MK 713/2 maddesinden belirtilen maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan hukuki sebebine dayalı olarak davacı adına tesciline, yargılama sırasında yapılacak araştırmada böyle bir şahsın olduğu tespit edilecek olsa bile 17/03/2011 tarihinden 20 yıl önce ölmüş olma ihtimali kuvvetle muhtemel olduğundan Medeni Kanunun 713/2.maddesinde belirtilen maliki 20 yıl önce ölmüş sebebine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Maddesinde öngörülen haksız rekabete ilişkin hükümlerden kaynaklandığı, bu maddede " Madde 54 - Ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse, bunun men'ini ve haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini ve zarar görmüş ise, kusur halinde bunun da tazminini isteyebilir." hükmüne yer verildiği, bu davaya bakmakla asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise,uyuşmazlığın iş akdi feshedildikten sonra, davacıya ait "İstihdamı Zorunlu Personel Onay Belgesi"nin kullanılmasından kaynaklanmakta olup, eylemin MK 24.maddesinde düzenlenen kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu iddiası ve haksız fiilin varlığının MK ve BK hükümleri çerçevesinde tartışılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            Anlaşıldığı kadarıyla mahkemece, TMK'nın 713/1-6. fıkrasından hareketle Hazine adına iptal ve tescile karar verilmiştir. TMK'nın 713/1. fıkrası çerçevesinde açılan bir tescil davası söz konusu olmadığından aynı maddenin 6. fıkrası gereğince katılma yoluyla Hazine'nin veya kamu tüzel kişileri ile üçüncü şahısların istekte bulunması mümkün görülmemektedir. Bu katılım sadece TMK'nın 713/1. fıkrası çerçevesinde açılan davalar için söz konusudur. 4721 sayılı TMK'nın 713/2. fıkrası gereğince Hazine katılma yoluyla tescil isteğinde bulunamaz. Ancak, yöntemine uygun bir biçimde açacağı bağımsız bir dava ile mirasçı bırakmadan ölen kayıt maliklerinin payları yönünden iptal ve tescil isteğinde bulunabilir. O halde, Hazine tarafından açılan yöntemine uygun bir dava ve istek olmadığından Ahmet'in payı bakımından iptal ve tescile karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

              Bölge Adliye Mahkemesinin 22.04.2021 tarihli ve 2021/470-2021/435 E-K sayılı kararıyla "kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece, yasal tescil ilanları yapılmadan tescil kararı verilmesi doğru bulunmadığı gibi yargılama sırasında davalı Hazine vekili TMK'nın 713/6 maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz bölümlerinin ... adına tesciline karar verilmesini talep edildiği halde Hazinenin tescil talebi yönünden olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmadığına" değinilerek ilk derece mahkemesi kararının ...nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasın karar verilmiştir. 2....

                Maddesi uyarınca tescil isteğinde bulunmuştur. Hazinenin bu yasa hükmüne dayalı olarak açacağı tescil davaların, hasımlı açılabileceği gibi, hasımsız açılmasında da yasal bir engel bulunmamaktadır. Kaldı ki; Hazinenin Türk Medeni Kanununun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 713. maddeden kaynaklanan tescil isteme hakkının bulunmadığı da tartışmasızdır. O halde, somut olayda aynı madde hükmünün uygulanmasına olanak yoktur. Bu nedenle mahkemenin davayı ret sebebinin yasal olduğu söylenemez....

                  Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davanın reddi halinde dava konusu taşınmazın tescile tabi bir yer olduğunun anlaşılması durumunda taşınmazın MK 713/6. maddesi gereğince Maliye Hazinesine tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T7 temsilcisi 21.02.2013 tarihli celsede; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu