Mahkemece, tapu kayıtlarından kayıt malikinin bilinen ve tanınan kişi olduğu,mirasçalarının da tespit edilememesi gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine ve MK 501 maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 20445 ada 228 parsel sayılı taşınmazda malik olarak gösterilen ...(Ölü mirasçıları Hoca):... oğlu'nun, TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan; “...maliki tapu kütüğünde kim olduğu anlaşılamayan...” ve "...maliki yirmi yıl önce ölmüş..” bulunan hukuki sebeplere dayalı olarak TMK'nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, her iki hukuki sebep bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de, ölüm hukuki sebebi yönünden davanın mevcut delillerle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Davacılar vekili yargılama aşamasında; “ ...Davamız; MK mad.713/1 gereği; “...taşınmazın davasız ve aralıksız olarak 80-100 yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran davacı müvekkiller adına tesciline veya mad.713/2 fıkrasındaki “..maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan ,... ölmüş yada gaiplik kararı verilmiş kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın...” tescili talebimizden ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuş olup aynı dilekçede “Biz davamızı MK 713/1 genel ve özellikle 713/2 maddesine dayanarak açmış bulunmaktayız....“ demiştir. Davalı Hazine vekili, zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmediğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini ve davanın ... Kayyım Büro Başkanlığına ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Dahili davalı kayyım vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; dava konusu taşınmazın tapulu olup tapudaki hisse sahipleri adına ......
Oğuzeli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/86-78 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davalılara Oğuzeli Mal Müdürü kayyım olarak MK 426.madde gereği kayyım olarak atanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., 1936 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescil istemiyle dava açmıştır. Diğer davalılar herhangi bir cevap vermemiş davalı ... Belediyesi vekili, çekişmeli taşınmazın Belediye Kanunu’nun belediye tasarrufundaki yerlerden ise davanın reddi ile tapulama dışı bırakılan alanın davacı idare adına tescilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, MK 713. maddesinde yer alan şartların davacı lehine gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulü ile, 1208,55 metrekare tescil harici bölümün davacı adına tesciline dair verilen karar, 16....
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca kadastro sırasında tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 29/04/1977 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2. madde çalışması ile 08/06/1978-07/07/1978 tarihleri arasında ilân edilen tapulama çalışmaları bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmaz bu tapulama çalışmalarında paftasına "orman zabıtlı" olarak tapulama harici bırakılmıştır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dosya kapsamından, eldeki davanın MK m.713'den kaynaklanan tescil davası olduğu, davada MK'nın 713. maddesi gereğince gerekli ilânların yapılmadığı, çekişmeli taşınmaz belediye ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunmasına rağmen belediye tüzel kişiliğinin ve Orman Yönetiminin davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır....
O halde, mahkemece, MK.'...
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; TMK 713/6 maddesinde; ''Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler.'' hükmünün yer aldığı, davalı Hazine'nin 17/10/2022 tarihli dilekçe ile kendi adlarına tescil talebinde bulunduğu, davacı yönünden açıklanan nedenlerle tescil şartları oluşmadığından davanın reddi gerektiği sabit olmakla, ve tescil harici yere komşu 650 parselin davalı Hazine adına ait olduğu da tapu kaydına göre sabit olmakla, davalı Hazinenin talebi talebi Kanun gereği yerinde olmakla davalı Hazine yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava,Tapusuz Taşınmaz Tescili (Kişilerce Açılan) istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 14.04.2010 tarihli dava dilekçesinde Büyük Kumla Köyünde sınırlarını bildirdiği taşınmazın, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan olmadığı, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, MK nun 713. maddesi gereğince adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 35487,03 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı adına zeytinlik niteliği ile tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, MK. 713 maddesine göre tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Yörede orman kadastrosu yapılmamıştır. Arazi kadastrosu 1984 yılında yapılarak kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz orman olarak tespit harici bırakılmıştır....
cevap dilekçesinde çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek taşınmazın orman olarak tescilini talep ettiği; ancak, MK 713/6. maddesi gereğince davalı ... tescil talebinde bulunabilir ise de bu talep harç yatırmak sureti ile istenebileceğinden ve davalı ... Yönetiminin harç yatırmak sureti ile davaya katılımı bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece davanın tümüyle reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 15.05.2008 günü oybirliği ile karar verildi....