Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davası niteliğinde olduğu, aynı maddenin 6. bendi gereğince davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceklerinden ve davada davacının feragat isteminden önce davalı ... vekilinin 07.09.2015 tarihli dilekçe ile taşınmazın ... adına tescilini talep ettiğinden, mahkemece davalı Hazinenin Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince istemde bulunduğu karşı tescil talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar vermesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırı olup hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

    Uyuşmazlık, kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, davalılar ve murisleri adına tespit ve tescil edilen taşınmazın, TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddesindeki koşulların davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği, bir başka anlatımla bu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; davalı taraf yukarıda tarih ve sayısı sunulan nısıf hisseli tescil ilamı sonucunda oluşan tapu kaydına tutunmuştur. Tapu kaydının yanında zilyetlik olgusu da gözönünde bulundurulmalıdır. Ne var ki, keşifte görevlendirilen mahalli bilirkişiler aracılığıyla söz konusu tescil tapusunun sınırları sabit sınırlardan başlanmak suretiyle uygulaması yaptırılmamış ve dava konusu taşınmaza veya taşınmazın bir kısmına değinilen tapu kaydının uyup uymadığı araştırılmamıştır. Kaldı ki, tescil ilamının uygulamaya esas krokisi bulunmaktadır....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerlerden Elmalı Köyünde 25.01.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 01.11.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, Cevizli Köyünde ise, 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi ise, 1963 yapılıp sonuçları 03.03.1967-01.04.1967 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir....

          Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK’nın 713/4 ve 5. madde ve fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir. Hal böyle olunca; Mahkemece, yasal ilanlar yapılmadan, davanın esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediye ve fer'i müdahil ...'...

            Evleri Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunu 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın satın alındığı tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre geçmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 20/04/1990 tarihinde askı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazı 01/04/1993 tarihinde satın aldığı davanın açıldığı tarih itibariyle 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 15/09/1975 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasanın değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1976 - 1977 yılları arasında yapılmış ve sonuçları 16/03/1978- 14/04/1978 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Dava Medeni Kanunun 713. maddesine göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğe dayanılarak açılan tescil davası niteliğindedir. Davacı gerçek kişi ... asliye hukuk mahkemesinin 2001/71-241 sayılı dosyasında ayni taşınmaz için Medeni Kanunun 713. maddesine dayanarak zilyetliğe dayalı tescil davası açmış olup davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ,hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Medeni Kanunun 713. maddesinde belirtilen nizadan kasıt yargı kararıyla kesinleşen ve davacı aleyhine hüküm yaratan bir kararın mevcut olmasıdır....

                Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2014/1434 E. – 8608 K. sayılı kararıyla “Mahkemece, davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuşu ise de; açılan dava Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu siciline tescili amacıyla açılan tescil davasıdır. Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içerisinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmelidir. Dava açıldığı sırada taşınmazın bulunduğu İçmeler beldesinde belediye teşkilatı kurulu iken, Ondört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince aralarında ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Teknik bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazlar üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik olmamakla beraber davalı ... vekilince dava konusu taşınmazların ... adına tescili talep edildiğine ve (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların ekonomik yarar sağlayacak yerlerden olduğu anlaşıldığına göre MK 713/5. maddesi gereğince bu bölümlerin ... adına tesciline karar verilmesine gereğine ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu göz ardı edilerek bu bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasının...

                    nun 713/1. maddesi uyarınca, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının 3367 sayılı Yasa uyarınca 15.04.2003 tarihinde yapılan köy yerleşim yeri uygulaması tarihinden önce oluştuğunu, ancak, köy yerleşim alanı ile birlikte davacının tescil hakkını kaybettiğini, böyle bir durumda davacı lehine tescil kararı verilemez ise de, mülkiyet hakkının tespitine karar verilebileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne ve fen bilirkişi tarafından düzenlenen 27.05.2011 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 16828,77 m² yüzölçümündeki taşınmaz üzerinde davacıların miras hisseleri oranında zilyetlik ve mülkiyet hakkı olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ve davalı.... Köyü tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak T.M.K.'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu