Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargılama esnasında sulh hukuk mahkemesince asli müdahil ... davasını takip etmediğinden ve mazeret bildirmediğinden asli müdahil ... yönünden HMUK'nın 409. maddesi gereğince 3 ay içerisinde yenileninceye işlemden kaldırılmasına karar verilmiş. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/11/2010 tarih 2009/128 Esas 2010/388 Karar sayılı kararıyla, dava değeri açısından mahkemenin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, HMK'nın 20. maddesi gereğince dava dosyası asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Davalı ... TMK'nın 713/6 maddesi gereğince karşı tescil talebinde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili ... ile ... ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14.09.2010 gün ve 477/236 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde mevki ve sınırları gösterilen 13 dönümlük taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile TMK'nun 713/6. madde gereğince ... adına tesciline karar verilmesini savunmuştur....

      Olmayan bir yasa nedenine dayanılarak aynı Kanunun 713/.... maddesinden bahisle iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir. Şöyle ki, TMK.nun 713/.... maddesindeki dava koşulu başlı başına olağanüstü zamanaşımı yoluyla tescil isteğine ilişkindir. Yine aynı Kanunun 713/.... Maddesi ise özel bir düzenleme olup tapuda kayıtlı taşınmazların malikinin dava tarihine göre en az yirmi yıl önce ölmüş olması, yine en az yirmi yıldan beri maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olması veya yine en az yirmi yıl önce kayıt malikinin gaipliğine karar verilmiş olması gerekir. Bu üç koşul birbirinden ayrı dava sebebidir. Aynı Kanunun 713/.... maddesindeki genel koşul gerçekleşirse iptal ve tescil kararı verilebilmektedir....

        HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREKADASTRO TUTANAKLARININ KESİNLEŞMESİOLAĞANÜSTÜ ZAMANAŞIMITAPU İPTAL VE TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 724 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] "İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.01.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.04.2007 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunun 713/11 maddesine dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademedeki istek ise Türk Medeni Kanunun 724. maddesine dayanan temliken tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece dava red edilmiştir....

          Taşınmaza ait tapu, dosyaya ibraz edilen mirasçılık belgesi gereğince Hazine adına intikal ettirilmiştir. Dava, TMK'nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nın 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "keşif yerinde yapılan taşınmazın ekonomik zilyetliğe elverişliği olduğu ve fiilen kullanıldığına ilişkin gözlem, keşifte alınan mahalli bilirkişi beyanları ile dosya kapsamındaki diğer beyanlar, arazinin yapısı ve sınırlarının belirgin oluşunun zilyetlik iddiasını desteklemesi, taşınmazla ilgili mera ya da orman vasfı olduğuna dair iddia olmadığı, bilirkişi raporlarının ve bilhassa ziraat bilirkişisi raporunun davacının zilyetlik iddialarını desteklemesi hususları ile davacının 20 yıldan fazla bir süre aralıksız ve davasız taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olduğu, hava fotoğraflarından anlaşıldığı üzere 1973 yılından itibaren kullanımın belirgin olduğu, kadimden beri bahçe olarak kullanıldığı, taşınmazın imar ve ihya koşullarının oluştuğu ve ekonomik amaca uygun ve özel mülkiyete elverişli olarak kullanıldığı, TMK 713/3 maddesi gereğince usule uygun ilanların yapıldığı, bu bağlamda TMK 713/2.madde koşullarının yanında, TMK 713/1.madde koşullarının...

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra dava tarihinden önce 22 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı iki numaralı ekip tarafından yapılıp sonuçları 15.03.1979 tarihinde, itirazların incelenmesi sonucu komisyon çalışmaları da 05.06.1981 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen, daha önce sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile 1988 ila 1991 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmiş olan aplikasyon ve sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu, 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B madde uygulaması vardır. 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 713/6. maddesi uyarınca, davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesin isteyebilirler, Kanunun 713/3. maddesi de tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine...

              nin TMK.nun 713/2. maddesinde yazılı olan tapuda malikinin kim olduğu anlaşılamayan kişilerden olduğunu belirterek "ölü ..." adına kayıtlı bulunan 1/20 payın iptaliyle vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, TMK.nun 713/2. madde koşullarının oluşmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, TMK.nun 713/2. madde koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere ve kural olarak; TMK.nun 713/2. maddesindeki “...'in tapu kütüğünden anlaşılamaması...” hali, taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK. nun 10.4.1991 tarih, 1991/8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı)....

                Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 05.12.2005 tarihli dava dilekçesinde, Toprakkale ilçesi, ... köyünde 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tapulama harici bırakılan taşınmazının 1987 yılında tekrar kadastroya tâbi tutularak 738 parsel numarası ile 8800 m2 yüzölçümüyle belgesizden tarla niteliğiyle adına tescil edildiğini ancak, Hazinenin kadastro tesbitine itiraz etmesi üzerine kadastro mahkemesinin 1991/193-234 sayılı kararıyla ikinci kadastro sayılarak tesbitin iptal edildiğini, taşınmazda imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı yolu ile edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek MK. un 713. maddesi gereğince adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Hazine, taşınmazın orman niteliğinde olduğunu ileri sürerek Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış ve ilân edilerek kesinleşmiştir Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davası niteliğinde olduğu, aynı maddenin 6. bendi gereğince davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceklerinden ve davalı Hazine vekilinin 25/01/2008 ve 05.02.2008 tarihli dilekçeler ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ettiğinden, mahkemece davalı Hazinenin Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince istemde bulunduğu karşı tescil talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar vermesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması usul ve kanuna aykırı olup hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu