Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı muris Mehmet Gül'ün mirasını reddeden yasal mirasçısı T3'ün alacaklısı olup reddin iptalini talep etmiş, mahkemece TMK.nun 617/1. Maddesinde belirtilen hak düşürücü süre dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Malkara Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/12/2017 tarih 2017/657 Esas 2017/554 Karar sayılı ilamı ile davacı T3'ün muris Mehmet Gül'ün mirasını reddettiğinin tespit ve tesciline karar verilmiş, karar 10/01/2018 tarihinde kesinleşmiştir. TMK.nun 609. Maddesinde mirasın gerçek reddine ilişkin istem hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiş olup; Malkara Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/657 Esas sayılı davasında bu yolda işlem yapılmıştır. Üçüncü kişinin (alacaklının) mirasın gerçek reddine ilişkin davaya müdahale veya mahkemenin mirasın gerçek reddini tespit eden kararına karış kanun yoluna başvurma hakkı mevcut değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali ... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının reddine dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.12.2012 gün ve 885/630 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalıdan alacaklı olduklarını tahsil amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borcunu ödemediği gibi borçlarını ödememek için kötüniyetli olarak murisinin mirasını reddettiğini belirterek, mirasın reddinin iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, muris hayattayken davalının hakkını verdiği için murisin ölümünden sonra davalının mirası reddettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasın reddinin iptali kararının tespit davası olmadığını, bu kararın mirasın reddine ilişkin kararı ortadan kaldıran iptal davası niteliğinde olduğunu ve dosya borçlularının avalist Muhammet Kurtul'un yasal mirasçıları olduğunu gösterdiğini, kesinleşmeden icraya konulamayacak olan ilamların HMK.nun 367. maddesinde sınırlı sayıda gösterildiğini, mirasın reddinin iptaline ilişkin davanın tespit davası olmayıp bir inşai dava olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasının da doğru olmadığını, davacı- borçlulara ödeme emri tebliğ edilmemesi sebebinin mirasın reddinin iptali davası sonucunun beklenilmesi olduğunu, mirasın reddinin iptali davasının zamanaşımı sürelerini kestiğini ve zamanaşımı sürelerinin işlemesini durdurduğunu, davanın kabul edilmesi ile takibin yenilenmek suretiyle ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligat zarfları üzerinde yazılı olduğu gibi, çek suretlerinin de tebliğ edildiğini, davacı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak...

    DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. TMK'nın 617.maddesi uyarınca; borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve mal varlığı kendi borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddeden mirasçının alacaklıları veya iflas masası, ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptali davası açabilir. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bir ya da birkaç mirasçının reddinin iptaline karar verilirse ilgili mirasçıların miras payları resmen tasfiye edilir. Sulh hakimi, reddeden mirasçıların yerine kayyım atar, diğer mirasçıların hakları korunur....

    , mirasın reddinin gerçek iradelerini yansıtmadığını, 3.kişileri yanıltmak amacıyla muvazaalı bir işlem olduğunu borçtan kurtulmak ve alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla mirasın reddi yapıldığını, yapılan tüm görüşmelere rağmen iyi niyetli çabalarının sonuçsuz kaldığını belirterek Samandağ Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/211 Esas 2019/261 Karar sayılı mirasın reddi ilamının iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanununun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usule göre işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan sulh mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur. Hükmen ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir....

      Mahkemece mirasın reddinin iptali talepli davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 617.maddesine dayalı, mirasın reddinin iptaline yöneliktir. Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK m. 617/1) Kanunda özel hüküm bulunmadığı ve Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini açıklayan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesinde gösterilen davaların dışındaki her dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür. Mirasın reddinin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öyle ise, işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

        Mirasın reddi kararının iptali davası 02/08/2019 tarihinde açılmıştır. Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyanı tutanakla tespit edilmiş olması (4721 s. TMK m. 609/3) koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur ve miras bu tarihten itibaren reddedilmiş sayılır. Reddeden mirasçı bu tarihten itibaren mirasçı sıfatını kaybeder. Şu halde ret tarihi buna ilişkin beyanın sulh hakimine ulaştığı tarihtir. 4721 s. TMK'nun 617/1. maddesinin açık hükmü karşısında ret tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 6 (altı) aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/9033 Esas - 2019/3173 Karar, 2016/6666 Esas - 2018/4172 Karar, 2015/2337 Esas - 2015/3233 Karar, 2016/5202 Esas - 2017/3080 Karar) Somut olayda; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davalarının (((dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir....

        DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Alanya 2....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/79 Esas, 2019/94 Karar sayılı dosyası ile mirasın gerçek reddi ile reddettiği, alacaklı adına Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/79 Esas, 2019/94 Karar sayılı dosyası ile mirasın reddinin iptali davası açıldığı, bu davanın kabul edildiği, mirasının reddine ilişkin Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının iptaline karar verildiği, bu kararın 23/02/2021 tarihinde kesinleştiği, bu kararın İcra Müdürlüğü dosyasına 18/01/2021 tarihinde ibraz edildiği, 25/02/2021 tarihli tensipte gerekçe olarak mirasın gerçek reddi ile yeniden oluşan sonuca dayandığı, ancak mirasın reddinin iptaline dair karar ile bunun haksız olduğunu, hukuka aykırı olduğunu, usule ve yasaya aykırı şekilde 3.kişi T3 haciz kaldırma talebinin kabulüne karar veren 25/02/2021 tarihli memur işleminin iptalini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu