DELİLLER: Nüfus kaydı, veraset ilamı, Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin mirasın reddine dair 2017/2313 Esas, 2018/2275 Karar sayılı kararı, 34 XX 614 plakalı aracın davalı Nermin'e ait olduğuna dair 30/05/2016 tarihli belge, aracın dava dışı üçüncü kişiye ait olduğuna dair 19/07/2018 tarihli belge, Kastamonu 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1353 Esas sayılı takip dosyası vs. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, TMK’nın 610/2 maddesine dayalı mirasın gerçek reddinin iptali ile TMK’nın 618. maddesine dayalı tereke mallarının terekeye iadesi istemlerine ilişkindir. Bilindiği üzere TMK 617. maddesi gereğince, mirasın gerçek reddinin iptali davası mirasçının alacaklıları veya iflas masası, borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve malvarlığı borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar vermek kastıyla mirası reddeden mirasçıya karşı ret tarihinden itibaren 6 ay içinde mirasın reddinin iptali davası açabilir. Öte yandan, murisin alacaklıları da bu davayı açabilirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddinin iptali SGK ile ... aralarındaki mirasın gerçek reddinin iptali davasının reddine dair Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.06.2013 gün ve 368/208 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı SGK vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2 bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve harç alınmasına yer olmadığına, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 27/06/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı ..., kardeşi ... borcu olduğunu öğrendiğinden dolayı mirasın gerçek reddinin tespitini istemiştir. Mahkemece, mirasın gerçek reddi istenen ...'in nüfus kayıtlarının incelenmesinde halen sağ olduğunun anlaşıldığı ve sağ olan kişinin mirasının reddi usulünün bu şekilde olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı, alacaklılardan mal kaçırma amacının bulunmadığını, usul yasasında mirasın reddi için vekaletnamede özel yetki bulunması gerektiğine dair bir düzenlemenin yer almadığını, vergi beyannamesini okumadan imzaladığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının vekil aracılığıyla mirası reddettiği ancak vekaletnamede mirasın reddine ilişkin bir yetki bulunmadığı gerekçesiyle mirasın reddi kararının iptali ile mirası kabul etmiş sayılmasına dair karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. TMK'nın 617. maddesi uyarınca borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve malvarlığı kendi borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar vermek kastıyla mirası reddeden mirasçının alacaklıları veya iflas masası ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptali davası açabilir. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddine ilişkin kararın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 618. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptaline ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin muris Hüseyin Mercan’dan alacaklı olduğunu, murisin vefatıyla mirasçılarının mirası reddediklerini, ancak murise ait şirketteki hisseleri devraldıklarını belirterek mirasın reddinin iptalini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Sulh Hukuk Mahkemesi 13.03.2008 tarih ve 2008/194-143 E.K. sayılı dosyada yapılan beyanla mirasın gerçek reddinin hukuki sonuçları doğmuştur. Mirasın reddin iptali ancak diğer tüm mirasçıların muvafakatleri ile mümkündür. Davacılar tarafından iradelerinin fesada uğratılması sonucu mirasın reddedildiği iddia edilmiş ise de; davalı ...’ın hileli davranışlarla davacıların mirası reddetmelerine neden olduğu, mahkemece dinlenen tanık beyanları ile net ve kesin olarak kanıtlanmış olduğu söylenemez. Mirasçılardan ... mirasın reddin iptalini kabul etmediğinden tüm mirasçıların mirasın reddinin iptalini kabul ettiği söylenemez. Bu durumda davanın reddi gerekirken kabule karar verilmesi doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mirasın gerçek reddinin iptali halinde mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesi doğru ise de (TMK. md. 617/2) ayrıca tasfiye memurunun atanmasına da karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 618. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptaline ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin muris ...’dan alacaklı olduğunu, murisin vefatıyla mirasçılarının mirası reddediklerini, murisin mirasının aktifinin çok olduğunu ve davalıların kötü niyetli olduklarıını belirterek mirasın reddinin iptalini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, Türk Medeni Kanununun 610. maddesine dayalı mirasın reddinin iptaline yöneliktir. 2. İlgili Hukuk 1. Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. 2. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. 3. Murisin alacaklarının mirasın reddinin iptalini isteyebilmeleri için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın reddinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.10.2020 gün ve 2016/17637 Esas - 2020/5875 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 618. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı idare vekili, davalı tarafından mirasın gerçek reddi istemiyle açılan dava sonucunda Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.01.2014 tarihli ve 2013/1303 Esas, 2014/166 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ancak davalının mirasını reddettiği ölü babası ...'...