"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi ... tarafından mirasın gerçek reddi davasının açılmamış sayılmasına dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.12.2013 gün ve 190/971 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 10.03.2013 tarihinde vefat eden ...'nın mirasçısı olduğunu beyanla murisin mirasını reddettiğinin tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği gerekçesi ile HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: davacının isteği, Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir....
Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/6234 Esas, 2018/6090 Karar sayılı ilamı) TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanununun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır....
Bu durumda mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava mirasın reddi istemine ilişkindir. H.M.K.’nun 31. ve 33. maddeleri gereği olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/1 maddesi uyarınca mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, aksine bir düzenleme bulunmadıkça görevli mahkeme dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve devamı maddelerinde mirasın gerçek reddi düzenlenerek Yasanın 609. Maddesinde de görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir....
Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve devamı maddelerinde mirasın gerçek reddi düzenlenerek Yasanın 609. Maddesinde de görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan Sulh Mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur....
Bu tür davalarda yetki, mirasın açıldığı (murisin son ikametgahı) yer mahkemesidir. Hükmi ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. En yakın mirasçıların tamamının tarafından mirasın reddedilmesi halinde miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Somut olaya gelince, dava hasım gösterilmeden sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. Dava dilekçesinde TMK 612. maddesi gereğince gerçek ret talebinden bahsedilmesine rağmen sonuç kısmında hükmen ret talep edilerek dilekçede çelişki yaratılmıştır. Talebin, mirasın gerçek reddi mi yoksa mirasın hükmen reddi mi olduğu anlaşılamamaktadır. Bu sebeple mahkemece, davacılar vekilinden dava dilekçesinin içeriği açıklattırılmalıdır. Talebin mirasın hükmen reddine ilişkin olduğunun anlaşılması halinde ise görevsizlik kararı verilmelidir....
"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi . ve müşterekleri tarafından mirasın gerçek reddi davasının reddine dai Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.11.2013 gün ve 1386/1352 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, vekil edenlerinin babası olan mirasbırakan 'ın 29.07.2013 tarihinde vefat ettiğini, vekil edenlerinin murisin mirasını kayıtsız şartsız olarak reddettiklerini açıklayarak mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muris 'ın 29.07.2013 tarihinde vefat ettiği, mirası ret davasının ise murisin ölüm tarihinden itibaren 3 ay içinde açılması gerekirken bu sürenin geçirildiği açıklanarak MK'nun 606 maddesine göre davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu haliyle talebin mirasın gerçek reddi olduğu görülmektedir. Ancak ilk derece mahkemesi, asli müdahillik talebini kabul ederek, muristen alacaklı olan tarafı da yanlış şekilde davaya dahil etmiştir. Mahkemece asli müdahil olarak davaya katılımı sağlanan T3'ün muris Kenan Yazıcı'dan alacaklı olan taraf olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddi davalarında mirasın kayıtsız şartsız reddi söz konusudur ve dava hasımsız olarak açılır. Dava bu şekilde açılmasına rağmen, dava dilekçesinde de mirasın kayıtsız şartsız reddedilmesi söz konusu iken, mahkemece bu davada verilmesi mümkün olmayan asli müdahillik talebinin kabul edilmesi yerinde olmamıştır. Dolayısı ile davada taraf sıfatı olmayan Süleyman'ın mirasın gerçek reddi davasına katılması mümkün olmadığından, buna ilişkin müdahillik talebinin kabulü kararı hükümsüzdür. Bu itibarla; ortada usulüne uygun bir istinaf dilekçesi de mevcut değildir. Nitekim Yargıtay 14....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının miras bırakanın ölümünü izleyen 3 ay içinde hasım göstermeksizin mahkemeye başvurarak mirası reddettiğini beyan ettiğine göre davacının talebinin TMK'nın 605/1. maddesinde sözüedilen mirasın hakiki reddi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu; 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında ise "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 28/08/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 07/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Davacı ... kendi adına asaleten, çocukları Batuhan ve Aleyna adına velayeten verdiği dilekçeyle murisleri ...'in 04.06.2014 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın mirasını üç aylık yasal süre içerisinde kayıtsız ve şartsız reddettiğini açıklayarak mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, HMK'nın 150/5. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Verilen kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 26/09/2019 tarih, 2018/2223 Esas 2019/1366 karar sayılı ilamı ile "mahkemece mirasın reddi yasal süresi geçtikten sonra açılan terekenin borca batık olması sebebiyle mirasın reddi davalarına bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerinde olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ise de, davacılar murisin en yakın mirasçısının mirası reddetmesi nedeniyle mirasçı olduklarını bildirerek hasımsız olarak açtıkları davada mirasın gerçek reddini talep etmiş olup, terekenin borca batık olmasını bildirmeleri ile davacıların mirasın hükmen reddini amaçladıkları anlaşılmakla, davanın çekişmesiz yargı koşullarını taşımadığı şeklinde yorumlanması mümkün değildir....