Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeteri kadar bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilir (TMK m. 617/1). Somut olayda; murisin ölüm tarihi 05.11.2009 olup, davalı 19.11.2009 tarihinde mahkemeye müracaat ederek “mirası kayıtsız şartsız reddettiğine” dair beyanda bulunmuş, 27.12.2012 tarihinde mirasın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 617/1. maddesinin açık hükmü karşısında ret tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Belirtilen nedenle mahkemece de resen nazara alınması gereken 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, mahkemece ... ....
ın vergi borcunun bulunduğunu, bu nedenle murisinden davalıya intikal edecek taşınmazlardaki miras hissesi üzerine haciz konulduğunu, davalının ise kamu alacağının tahsilini imkansız kılmak kastıyla mirası reddettiğini ileri sürerek mirasın reddinin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında, mirasın reddi talebinin haciz işlemlerinden önce yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muris ...'...
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. (4721 sayılı TMK m. 617/1) Şu halde, kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir. (TMK m. 617) Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. İcra takibinin uzun süre devam etmesi, tek başına acze delalet etmez. Zira aczin ne suretle gerçekleşeceği İcra İflas Kanununda gösterilmiştir. (2004 sayılı İİK m. 105 ve 143) Birden çok mirasçının varlığı halinde; reddin iptaline karar verilmesi durumunda, reddi iptal edilen mirasçının miras payının resmi tasfiyeye tabi olur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 617. maddesi uyarınca mirası ret kararının iptaline ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.10.2014 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mirası ret kararının iptaline (TMK md. 617) ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2014 (Pzt.)...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2817 Esas, 2014/2706 Karar sayılı dosyasında reddettiğini, davalının mirası kötüniyetle ve müvekkilinin alacağını tahsiline engel olma amacıyla reddettiğini belirterek mirası reddin iptalini istemiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/817 ESAS 2022/486 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, TMK'nın 617. maddesine dayalı mirasın reddinin iptali ile resmen tasfiyesi istemine ilişkindir. Borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve malvarlığı kendi borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar vermek kastıyla mirası reddeden mirasçının alacaklıları veya iflas masası ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptali davası açabilir. Reddin iptali davasının açılabilmesi için, mirasçının kendisi hakkında ödemeden aciz belgesi alınmasına gerek bulunmayıp, ödememe tehlikesi yeterlidir. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bir ya da birkaç mirasçının reddinin iptaline karar verilirse ilgili mirasçıların miras payları resmen tasfiyesiyle diğer mirasçıların hakları korunur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 05.07.2018 tarih ve 2017/303 Esas, 2018/463 Karar sayılı kararında özetle; "...Dava, alacaklıları zarara uğratmak amacıyla (kötüniyetle) yapılan mirası reddin iptali isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanmaktadır. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. (TMK. m. 617/1) Kötüniyetle redden sözedilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir. (TMK. m. 617) Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. İcra takibinin uzun süre devam etmesi, tek başına acze delalet etmez....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/379 Esasına kayden dava açıldığı, yargılama neticesinde mirasın reddinin iptaline karar verildiği, terekenin resmi tasfiyesine hükmedilmediği ve işbu kararın 21/11/2016 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Her ne kadar mahkemece TMK’nın 617. maddesi gereği mirasın reddi kararı iptal edilen mirasçıların miras payının resmi tasfiyeye tâbi olacağı, resmi tasfiye halinde mirasçıların tereke borcundan sorumlu olmayacağı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiş ise de; “ Mirasçıların alacaklılarının korunması “ başlıklı TMK ’nın 617. maddesinde; “ Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği taktirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir...” hükmü yer almaktadır....