HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2062 KARAR NO : 2022/2102 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SULUOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/470 ESAS, 2021/492 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinin 20217/470 esas, 2021/492 karar sayılı dava dosyasında verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Amasya İli Suluova İlçesi Vergi Dairesi Müdürlüğünün 8840263835 vergi numaralı mükellefi T3 veraset intikal beyannamesi verdikleri tarihte toplam 60.493,55 TL (11.04.2017) borcu bulunduğunu, borç ödenmediğinden gecikme zammı ve faizleri de devam ettiğini, vergi alacağını tahsil etmek amacıyla T3 hakkında mal varlığı araştırması yapılmış borcu karşılayacak mal varlığına ulaşılamadığından murisi olan babası...
Tüketici Mahkemesinin verdiği yetki ile müteveffa Köksal Gümüş'ün veraset ilamının çıkarıldığını ve davaya Köksal Gümüş'ün mirasçılarının da dahil edildiğini, tapu iptali tescil davasının 2018 yılında karara bağlandığını, Köksal Gümüş mirasçıları olan davacılara tebliğ edilerek kararın kesinleştiğini, yargılamada Köksal Gümüş'ün vefatı sonrasında tüm tebligatların mirasçıların bizzat kendilerine yapıldığını, yargılamanın hiçbir aşamasında mirası reddettiklerini ileri sürmediklerini, davacıların, yapılan haciz işlemleri sonrasında mirası reddettiklerini ileri sürmelerinin, açıkça kötü niyetli olarak hareket ettiklerini gösterdiğini, mirasın reddedilmiş olmasının, borçlu-mirasçılara, açılmış olan bir icra takibine süresiz itiraz veya şikayet hakkı vermediğini, mirasın reddinin icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, Ankara 1....
Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir. Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21622 E. 2017/4442 K. sayılı kararı) Davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan İİK'nın 284. maddesi gereğince 5 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek İİK 277 ve devamı maddelerin gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nın 617. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi ve süre yönünden reddi doğru olmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2019 NUMARASI : 2019/420 ESAS - 2019/504 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Bucak 1....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Yeniden yargılama yapılması gerektiği, 2- Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu, 3- Kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu, 4- Hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddinin gerektiği, 5- Eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve talep doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacıya murisi İbrahim Yurdusay'ın borçları nedeniyle ödeme emirleri gönderildiği, davacının 05/03/2019 tarihli Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla mirası reddettiği, SGK tarafından gönderilen yazıda, davacıya ödeme emirleri gönderildiğinin, icra işlemleri yapılmadığının, ancak muhasebe sistemi gereği ödeme emirlerinin iptal edilmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1860 esas sayılı dosyası ile mirası reddettiğini, bu nedenle müvekkillerinin ...’un mirasçısı olduğunu, daha sonra ... ve ... tarafından mirasın reddinin iptali için davalar açıldığını ancak davaların reddedildiğini, müvekkilleri tarafından 24.09.2013 tarihli İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1386 Esas sayılı dosyasında müvekkillerinin muris ...’un miraşçısı olduğunu gösterir veraset belgesi alındığını, mirası reddetmesine rağmen müvekkillerinin babası ... tarafından muris ...’dan intikal eden ... Turizm ve Tic....
Maddesi hükmünün tamamen yanlış uygulandığını, bu hükmün uygulamasının mirasbırakanın vefat ettiği andaki mirasçıları için geçerli olduğunu, davacının babasının mirası reddettiği için mirasçı konumuna geldiğini, TMK md.608- 3 fıkrası gereğince T4 için mirasın reddi süresinin babası olan T1 mirası reddettiği tarih olan 01/12/2017 ile başladığını, 3 aylık yasal sürenin dolmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE; Davacı baba T1 kızı olan küçük T4 adına mirasın reddinin tescilini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından hüküm istinaf kanun yoluna getirilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali davasının 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 617 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Davalının Sulh Hukuk Mahkemesine 07.09.2012 tarihinde başvurarak mirası reddettiğine dair beyanda bulunduğu ve anılan mahkemece 23.10.2012 tarihinde mirasın reddine karar verildiği görülmüş olup, bu davanın red tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmıştır. 3....
Sulh Hukuk Mahkemesi "...Mirasın reddinin iptali davasının asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise "...Mirasın gerçek reddine ilişkin kararı veren mahkemenin mirası ret beyanından vazgeçme talebini de incelemekle görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nın 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu, 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; dava, mirasın reddine ilişkin beyandan dönme isteğine ilişkin olup HMK'nın 382/c-7 ve 383. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
nın 31.05.2008 tarihinde vefat ettiğini, babasından boşanarak 2. evliliğini yaptığını, bu evlilikten çocuğu olmayınca davalıyı evlat edindiğini, kendisinden mirası kaçırmak amacıyla da sahibi olduğu tek taşınmazını davalıya satış yolu ile temlik ettiğini, saklı payının zedelendiğini belirterek öncelikle saklı payına tekabül eden oranda tapu kaydının iptal edilerek adına tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmazsa saklı pay bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; söz konusu satışın gerçek satış olduğunu, saklı pay ihlal kastının olmadığını, davacının sağlığında murisi hiç arayıp sormadığını, cenazesine bile gelmediğini belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescile yönelik davanın reddine, tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....