Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden vekili tarafından, 11.01.2013 gününde verilen dilekçe ile TMK 594. maddesine dayalı olarak mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, ..., ..., ... Mahallesi, 1365 parsel sayılı taşınmazda ... oğlu ....’in hissedar olduğunu, ... oğlu ...’in mirasçılarının tespit edilmediğinden bahisle TMK 594. maddesine dayalı olarak mirasının Hazineye intikalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın HMK 114/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir....
ın sağlığında birçok harcama yaptığını ve yüklü miktarda borç altına girdiğini, terekesinin borca batık olduğunu, mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini belirterek bu beyanlarının tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, miras bırakanın mirasının davacılar tarafından yasal ret süresi geçtikten sonra reddedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. md. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zimnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 14.01.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkindir. Davacılar ... ve ... vekili dava dilekçesinde, muris ...’ın 24.02.2012’de evli ve çocuklu olarak vefat ettiğini, murisin davacıların kardeşi olduğunu, Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/237-513 E.K. sayılı kararında murisin eşi ve çocuklarının mirası reddettiklerini, Denizli 3....
olmasından dolayı usule ve yasaya aykırı takibin başlatıldığını, Borçlu müteveffa Taner Fındık, müvekkilim Serpil Fındık’ın eşi, diğer müvekkillim Yusuf fındık'ın ve T1'ın babası olduğunu, 29.09.2020 tarihinde vefat ettiğini, Murisin vefatından önce başlatılan icra takibi mirasçı olmalarından dolayı müvekkillere yöneltilmiş ise de müvekkiller Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/1151 Esas ve 2021/2 Karar sayılı kararı ile mirası reddedildiğini, dosyanın Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi'nden celbini talep ettiklerini, İİK.nun 53. maddesine göre, borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılacağını, mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamayacağını, Nitekim icra dosyasında da takip mirası ret süresi içerisinde yapıldığını, Yargıtay 12....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.11.2019 tarih, 2004/494 esas ve 2019/394 karar sayılı ilamına dayalı olarak icra takibine başlandığını, davalıların müteveffa Mehmet ÇEKEN'in mirasçıları olduğunu ve mirasçıların İznik Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.09.2020 tarih ve 2020/143- 421 esas-karar sayılı ilamı ile mirası reddettiklerini, bu nedenle davacıların 26.07.2021 tarihinde takibin haksız ve hukuka aykırı yapıldığını belirterek icra müdürlüğünden takibin iptali yönünde talepte bulunduklarını, talebin icra müdürlüğünce reddedildiğini, ancak alacağın konusu vekalet ücretinin asil adına hükmedildiğini, davalı mirasçıların mirası reddettiğinden takibin iptalinin gerektiğini, ayrıca davalılar tarafından Gemlik İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/85 esas numaralı müvekkili davacılar aleyhine açılmış olan takibin iptali davasında mirası reddettiklerini beyan ederek açılan ilamlı icra takibine karşı durduklarını, müvekkillerinin açtığı icra takibine mirası reddettikleri gerekçesiyle takibin iptalini isteyen davalı...
Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek artık değere katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. ... ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. ... borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK m. 599/2) ve müteselsilen (TMK m. 641) sorumludurlar. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davalının mirasçısı olan ... ...'ın mirası reddettiği, mirası ret nedeni ile mirasçı olan ... ... (...), ..., ..., ..., ... ve ...'ın mirası ret süresi beklenmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, mirası reddedenlerin durumu gözetilerek ve mirası ret nedeni ile açılan davaların sonucu beklenilerek karar verilmesi gerekir....
Müteveffanın vefatı anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği, bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması (TMK m. 584/2) sonucunu hâsıl eden, "mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" yönündeki (TKM m. 539/1, TMK m. 599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türüdür. Şu hale göre; terekenin açıldığı anda borca batık olup olmadığını ölüm anında murise ait olan mal, alacak ve borçlar dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekecektir. Yine madde metninden anlaşıldığı üzere hükmen reddin sonuç doğurabilmesi için herhangi bir irade açıklaması gerekmemektedir. Meğerki mirasçı TMK m. 610/II hükmünde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş olmasın....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; açılan dava her ne kadar mirasın gerçek reddi davası olarak tanımlanıp açılmış ise de, davacıların dava dilekçesinde mirası kayıtsız şartsız reddetmediklerini, mirasın gerçek reddi davasının şartlarının oluşmadığını, davanın TMK 605/2 maddeye dayalı olarak açılmış terekenin borca batık olduğunun tespiti (mirasın hükmen reddi) davası olduğunu ve Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu gerekçe olarak belirtip görevsizlik kararı vermiştir....
DELİLLER : Nüfus kaydı, murisin çocuklarının mirası reddettiğine dair Ankara 11 SHM'nin 2020/1118 Esas, 2020/1050 Karar sayılı kararı v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Muris T3 15.05.2020 tarihinde vefat ettiği geride mirasçı olarak eşi Özden Aydın Şimşek ve çocukları, Özlem ve Ümit Deniz Şimşek'in kaldığı, mirasçı çocuklar Özlem ve Ümit Deniz Şimşek'in Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1118 Esas, 2020/1050 Karar sayılı kararı ile mirası reddettiği, murisin eşinin mirasçı olarak kaldığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. (TMK m. 609) Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içerisinde mirası reddetmeleri gerekir....
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde itirazın iptali ve tasarrufun iptali talebinde bulunmuş ise de, iddianın ileri sürülüş biçiminden ve dava dilekçesi içeriğinden, davacının muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali isteminde bulunduğunun kabulü gerekir....