WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den intikal eden miras hissesini kayıtsız ve şartsız reddettiğine dair mahkeme ilamını ibraz ettiğini belirterek davalının murisinden kalan mirası reddinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı davacıya borcu olmadığını, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/1391 Esas ve 1546 Karar sayılı ilamı ile davalının murisi ...'nin mirasının reddine dair verilen kararın iptali istemine ilşkindir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeteri kadar bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/179 esas, 2021/27 karar sayılı dava dosyasında verilen mirası reddinin iptali talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mirası reddinin iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "..-Davanın KABULÜ ile; TC kimlik numaralı Muris T8 mirasçısı davalı T6'nın mirası reddinin TMK 617.maddesi uyarınca İPTALİNE," karar verilmiştir....

    Taraflar arasındaki mirasın reddinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.12.2015 gün ve ... sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 617. maddesi gereğince mirası reddin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve davalılar vekillerinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 24.12.2015 tarihli ve 2015/4706-12029 sayılı ilamı ile "...Davalılardan ... ve ... davacının borçluları olmadığı halde taraflarına davalı sıfatıyla husumet yöneltilmesi nedeniyle bu davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir....

      ın mirası gerçek reddin tespitinin istenildiği, mahkemece 27.01.1977 tarihinde mirasın reddinin tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Türk Kanunu Medenisi'nin 545. maddesi, "Kanuni ve mansup mirasçılar mirası reddedebilir." ve 549. maddesi, "Mirası reddeden mirasçının, keyfiyeti sulh mahkemesine tahriren ve şifaen beyan etmesi lazımdır. Bu ret kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Sulh mahkemesi, reddi tescil eder." şeklinde düzenlenmiştir. Türk Kanunu Medenisi'nin 262. maddesine göre, çocuk, küçük iken ana ve babasının velayeti altındadır. 27.01.1977 tarihli karar esnasında temyiz eden ... ve ... küçük olup, davada taraf ehliyetine sahip değildir. Bu nedenle veli herhangi bir merciden izin almaksızın serbestçe velayeti altında bulunan küçükler için mirasın reddinin tespitini isteyebilir....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; 4721 sayılı Medeni Kanunun 605. maddesinde yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri, ölüm tarihinde terekenin borca batık olduğunun açıkça anlaşılması veya resmen tespit edilmesi halinde mirasçıların red beyanı aranmaksızın mirasın reddedilmiş sayılacağı; 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilip, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği, bu durumda mirasın alt ve üstsoya geçmeyip, en yakın mirasçıların tamamı tarafından mirasın reddedildiğini tespit eden sulh mahkemesinin kendiliğinden iflas yolu ile tasfiye kararı vermesi gerektiği; 614. maddesinde ise mirası reddeden mirasçılardan sonra gelen mirasçıların sulh hakimi tarafından reddin kendilerine bildirileceği 1 ay içinde mirası kabul etmedikleri takdirde mirası reddetmiş sayılacakları...

          Eldeki dava, murisin mirasçısının alacaklılarının korunmasına yönelik mirasın reddinin iptaline ilişkin olup TMK’nın 617 nci maddesinde, “Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.” şeklinde düzenlenmiştir....

          Bu nedenle mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu itibarla mahkemece, nüfus kayıtları ve bir kısım mirasçıların mirası reddetmiş olmaları değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçıların paylarının kime kalacağı açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Hüküm dahili davalılar ... ve ...tarafından murisin mirasını reddettikleri gerekçesiyle temyiz edilmiştir. 1- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesinde yer alan ret hakkı başlığı düzenleme “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır ” hükmünü içermektedir. Bu hüküm bir karinedir. Bir çok yargı kararlarında ve bilimsel görüşlerde bu ret, hükmi ret olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK.m.599) yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir....

              (Muhalif) KARŞI OY Temyiz incelemesi aşamasında gösterdiğim gerekçeyle karar düzeltme talebinin kabulü ile temyiz edilen mahkeme hükmünün talebin süresinde olarak kabul edilip, mirası reddin iptalinin diğer koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin usulünce incelenmesi gerektiği belirtilerek, bozulması gerektiğini düşünüyorum. 16.06.2014...

                A.H DAVA TÜRÜ :Mirası Ret Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayalı reddin iptaline ilişkindir. Delillerin bu çerçevede değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.10.2006...

                  UYAP Entegrasyonu