Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davanın davacılarının annesi olan ... isminde bir çocuğu daha olduğu, ...’ın Bozova 1932 doğumlu olup, 19.07.2005 tarihinde öldüğü, nüfusa tescil tarihinin 28.03.1989 olduğu dolayısıyla kadastro çalışmalarının yapıldığı tarih itibariyle nüfus kayıtlarında kök muris Hüsiyin’in çocuğu olarak gözükmediği, kadastro tespiti yapılırken de mirasçı olarak kabul edilmediği anlaşılmaktadır....

    Numaralı Fatma Atsüren'in mirasçıları olmadığının tespiti ile murisin nüfus kaydının düzeltilmesine, yanlış kaydının iptaline, davacıların muris Fatma Atsüren'in mirasçıları olduklarının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar T5, T6 T7 vekili cevap dilekçesinde özetle; muris Fatma Atsüren'in Şişli 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1118 karar sayılı kararı ile davacıların aldığı Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1203 karar sayılı mirasçılık belgesindeki mirasçılarının birbirinden farklı olduğunu, davacıların Şişli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1118 karar sayılı mirasçılık belgesinin iptalini, İstanbul 4....

    Somut olayda, davacı Hazine tarafından kayyımlığına karar verilen Ali Osman ve Saadet'in son mirasçısı Hazine olduğuna ilişkin dosya arasına sunulmuş bir mirasçılık belgesi olmadığı gibi Hazinenin lehine verilen bir mirasçılığın tespiti kararı da yoktur. Dosya arasında bulunan Kaynarca Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/74 Esas, 2016/92 Karar sayılı gerekçeli karar incelendiğinde; taşınmazlarda hissedar olan Ali Osman ve Saadet'e kayyım atanması dosyası olduğu, Kaynarca Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/122 Esas sayılı dava dosyasında bu taşınmazlar hakkında tapu kaydında düzeltim davası görülür iken hissedarlar olan Ali Osman ve Saadet'e ulaşılamadığından bahisle anılan kayyım atanması dava dosyasının açıldığı, belirtildiği gibi Kaynarca Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/122 Esas sayılı tapu kaydında düzeltim davasında Ali Osman ve Saadet'i yargılamada temsil etmek üzere Kaynarca Malmüdürünün Kaynarca Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/74 Esas, 2016/92 Karar sayılı kararı ile atandığı görülmektedir....

    Uygulamada ve öğretide ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Rize ili, ... ilçesi, .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 114 ada 30, 115 ada 8, 50, 61 ve 73, 119 ada 3, 122 ada 9, 123 ada 18, 23 ve 26, 126 ada 31, 127 ada 6, 128 ada 20, 142 ada 56 parsel sayılı sırasıyla 3.312.83, 5.336.47, 4.114.59, 2.738.87, 124.82, 133.90, 192.77, 638.04, 3.602.72, 640.89, 336.85, 110.59, 257.94 ve 1.497.37 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak belgesizden iştirak halinde ..., ..., ..., ve ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır. 3.3.2....

      Hâl böyle olunca, öncelikle davacıların taraf sıfatının tespiti açısından Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/90 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi, dava konusu taşınmazın mirasbırakan ile bağlantısını gösterir tapu kayıt, resmi senet ve tüm tedavüllerinin getirtilerek taşınmazın mirasbırakan ...’den davalı ... ile bir kısım davalının mirasbırakanı ...’e 1/2’şer paylarla intikaline ilişkin 19.09.2001 tarihli işlemin kütük ve resmi senet üzerinden denetlenerek tereddüte mahal bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

        İlgili Hukuk Uygulamada ve öğretide ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. 3.3. Değerlendirme 3.3.1....

          İptal edilmeyen nüfus kayıtları mirasçılığın belirlenmesinde temel resmi belgedir. Nüfus sicilindeki kaydın aksi aynı nitelikteki delil ile kanıtlanabilir. İlgililer tarafından soybağı iptal edilmediği sürece nüfus kaydının aksine bir tespit yapılması mümkün değildir. Kaldı ki ...’nın babasının ... olmadığı iddiası ile açılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.2014 tarihli ve 2014/605 Esas, 2014/776 sayılı Kararı ile reddedilmiş ve hüküm, temyiz incelemesi sonucunda onanarak 27.05.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemenin geçerliliği devam eden nüfus kayıtlarına aykırı hüküm tesis etmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “1-Mirasçılık belgesinin iptali için açılan davanın kabulüne, ......

            İlgili Hukuk Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. 6.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V....

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/970 Esas, 2011/1051 Karar sayılı veraset ilamının iptali için hasımlı dava açması için davacıya önel verilmesi, mirasçılığın hükmen tespit edilmesi halinde ehliyetsizlik ve ketmi verese hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2 maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bilindiği gibi; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, miras bırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacıların bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. Özellikle davada davacıların taraf sıfatının belirlenmesi, taraf sıfatı belirlendikten sonra işin esasına girilmesi gerekir. Davacılar taraf sıfatını kanıtlar biçimde mirasbırakan Sıdıka Nimet Sunal'ın mirasçısı olduğuna dair tüm mirasçıları hasım göstererek açtığı bir verasetin iptali sonucu verilen hasımlı veraset ilamı ibraz etmemiştir. Hâl böyle olunca, ilk derece mahkemesince davacıların mirasçı olmadıkları ve taraf ehliyetlerinin bulunmadığı gözetilerek yazılı olduğu üzere davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir, reddine....

                UYAP Entegrasyonu