Davalı; hak düşürücü süre itirazında ve zamanaşımı definde bulunmuş, davacıların saklı pay sahibi mirasçılar olmadıklarından iptal tescil ve tenkis istekli dava açamayacaklarını, mirasçılığın murisin ölüm tarihine göre belirlenmesi gerekip esasen davacıların babası ...’ın muris ... .........’nin ölümünden sonra yedi yıllık süre zarfında böyle bir dava ikame etmediğini,murisin mirasçısı olan eşi ve kardeşi ......’ın paylaşım yaptıklarını, dava konusu edilen taşınmazın murisin yegane malvarlığı olmadığını, temlikin gerçek bir satış işlemine dayanıp bedelinin de ödendiğini, çekişme konusu taşınmazı alabilmek için bir dairesini sattığını, alım gücünün bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; murisin iradesinin mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik olmadığı,saklı pay sahibi olmayan davacıların tenkis isteğinde de bulunamayacakları gerekçesiyle her iki isteğin reddine karar verilmiştir....
Bilindiği gibi; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, miras bırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacıların bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. Ancak; hem intikale esas alınan veraset ilamı hem de davacıların mirasçılığını gösteren ve karara dayanak alınan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/248 Esas 2012/375 Karar sayılı veraset ilamı hasımsız alınmış olup, mirasçılık belgelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu gözetilerek bu konudaki uyuşmazlığın hasımlı veraset ilamı alınarak açıklığa kavuşturulması zorunludur. Hal böyle olunca; davacılara hasımlı veraset ilamı almaları için olanak tanınması ve temin edilecek hasımlı mirasçılık belgesi doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalılar ... ve ...'ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir....
Hemen belirtilmelidir ki, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, "hasımlı veraset ilamı" alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp - almadığının saptanmasına bağlıdır. Yine bilindiği üzere, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davalarında dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden yargılama gideri ve harca hükmedilmesi gerekir. Yargıtay uygulamalarında "ketmi verese" (mirasçılığın gizlenmesi/yolsuz tescil) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemleri hüküm altına alınmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞINMAZ NİTELİĞİNİN TESPİTİ (MERA OLMADIĞININ) İSTEMİ Dava, 11.04.1977 tarihli 31-820/0310 sayılı tahsis kararı gereğince mera siciline kaydedilmiş olan 1022 sayılı parselin mera niteliği taşımadığının tespiti istemi ile açılmış olduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, ilk açıldığı tarih itibari ile taşınmazın aidiyetinin tespiti ve kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelinin tahsili istemine ilişkin olmakla birlikte, 09.12.2010 tarihli celsede kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelinin tahsili istemi yönünden dosya ayrılarak başka bir esas üzerinden yürütülmesine karar verildiği, böylelikle davanın konusunun sadece taşınmazın aidiyetinin tespiti istemi olup, Bu nedenle temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olduğundan dosyanın görevli 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun 1/2 hisse nisbetinde mirasçılıklarının tespiti ile ... ve ... Şeyismailoğlu mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline, davacılar vekilinin dava konusu Kilis İli Merkez İlçesi Alanlı Köyü 29 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili davasından feragat ettiği anlaşıldığından bu parsel yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine" karar verilmiş; hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz istemi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.02.2016 tarihli 2016/15835 Esas, 2016/17307 Karar sayılı ilâmı ile "Bozmaya uymakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma ilamında; açıkça aktif dava ehliyetinin usulüne uygun tamamlanmadığı belirtildiğine göre, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde yer alan murisler ... ve ... ...'...
E.K. sayılı dava dosyaları ile muris adına kayıtlı olduğu bildirilen taşınmazların tapu kayıtları ile varsa tespitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları getirtilerek incelenmeli, mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği düşünülmeli, tapu kayıt maliki ... ile davacılar arasında ırsi bağ olup olmadığı belirlenmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Hal böyle olunca; eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacılar ..., ... ve ... ve katılan davacı ...'ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacı ..., davacı ... ve arkadaşları ile katılan davacı ...'a ayrı ayrı iadesine, 05.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacıların bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının açıkça saptanmasına bağlıdır. Hâl böyle olunca; hasımlı veraset ilamı için açılan davanın bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve tapu iptal tescil istekli dava bakımından bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile her iki dava birleştirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davalarında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin namı müstear veya hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği kuşkusuzdur. O halde son mirasçı sıfatıyla Hazine tarafından dava açıldığı gözönüne alınarak tapu kayıtları, kadastro tutanakları getirtilerek mahallinde keşif yapılmalı, yapılacak keşifte mahalli bilirkişi ve yaşıyorlarsa tespit bilirkişileri ve tanıklar dinlenmeli ve elde edilen beyanlarla nüfusta mirasçıları halen yaşıyor olan 1886-1916 yıllarında yaşamış olan ... ve ... oğlu ...ya da 1890 doğumlu ... ve ...oğlu ...olup olmadığı üzerinde durulmalı, nüfusta kayıtlı olan bu kişilere ilişkin bilgiler tanık ve mahalli bilirkişilere sorularak tüm aramalara rağmen mirasçısı bulunamaz ise TMK'nın 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu düşünülmelidir....