Bu nedenle dava, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedenleriyle iptali, mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkis isteklerine ilişkindir. 5.2.Vasiyetnamenin iptali, mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkisi davaları, ölüme bağlı tasarrufun iptal edilmesinde çıkarı olan mirasçı tarafından, ölüme bağlı tasarruftan yararlanan kişilere karşı açılabilecektir. Bu nedenledir ki, iş bu davalarda mahkemenin öncelikle yapması gereken; taraf teşkilini sağlamaktır. 5.3.Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. (TMK. 511/2) Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.(TMK. 511/3) Bu yasal hüküm gereği, davada husumetin çıkarmadan ve vasiyetnameden yararlananlara yöneltilmesi zorunludur....
Toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının miras bırakana karşı gerekli evlatlık vazifelerini yerine getirmeye çalıştığı, ailesini ziyarete gittiği anlaşılmakla, aile yükümlülüklerinin önemli ölçüde yerine getirmediği hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, bu itibarla mirasçılıktan çıkarmanın geçerli olmadığı ortadadır. Hâl böyle olunca, mahkemece; dava konusu 04.02.2005 tarihli vasiyetname ile miras bırakan ...'nin çocuğu olan davacı hakkında gösterdiği sebeplerin, mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı gözetilerek, TMK'nun 512. maddesinin 3. fıkrasının ilk cümlesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edilebileceği düşünülmeden, istemin tümden reddilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin belgenin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin belgenin düzenlendiği yer olan Almanya hukukuna göre geçerli olduğu, davacının TMK 510/2. maddesinde belirtilen sebeplerle mirasçılıktan çıkartıldığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu'nun 09.11.1990 tarih ve 1990/1149 sayılı kararıyla Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmiş olup Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiğinden Türk vatandaşlığından çıkma belgesini teslim aldığı tarihte vatandaşlığı kaybeden, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 8. maddesi gereğince 30.07.1992 gün 1992/3286 sayılı kararıyla Türk vatandaşlığına tekrar alınan muris ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/05/2017 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılıktan çıkarma talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/03/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince davalı ... vekilinin ve davalı ...'ün istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine dair verilen kararın davacı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2010/435-2013/487 DAVACI : DAVALI : FER'İ MÜDAHİL : Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Taraflar arasındaki mirasçılıktan çıkarma davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.06.2015 gün ve 2015/2905- 6175 Esas, Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin ispatlandığı ancak vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptaline ve mirasçılıktan çıkarmanın iptaline itiraza ilişkin taleplerin reddine, davacının mirasçılıktan çıkarılmış olması gerekçesiyle tenkise ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli ve 2017/395 Esas, 2019/474 Karar sayılı kararında "...davacının miras bırakan babasına karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerinin ne olduğu hususunda yasal düzenleme olmamakla birlikte, bu kapsamda sayılacak sevgi ve saygı ihtiyaçlarının karşılanması, manevi açıdan destek olunması gibi yükümlülüklere aykırı davrandığı, miras bırakan tarafından düzenlenen vasiyetnamede yer alan ve TMK'nın 510. maddesinde sayılan mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin mevcut olduğu kanaatine varılmakla, davacının iptal yönündeki iddiasını da ispatlayamadığı ...miras hakkından tamamen ıskat olunan kimse terekeden hisse talep edemeyeceği gibi tenkis davası açamayacağı..." gerekçeleriyle "...davacının taleplerinin reddine..." karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda (III) numaralı bendinde belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
TMK’nın 512. maddesine göre; mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, muris bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. (Yargıtay 3 hukuk 2020/2026E-4812K) Tüm bu hukuki açıklamalar ışığında somut olayda; dava dilekçesi incelendiğinde, TMK 557/2- 3 maddesine dayalı iptal nedenleri ile mirasçılıktan çıkarma işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu açıkça belirtilerek, düzenleme şeklinde vasiyetnamesinin (mirasçılıktan çıkarma) iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı TMK 557/2- 3 maddesi gereği vasiyetnamenin iptal nedenlerine dayalı davasını ispatlayamamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasçılıktan Çıkarma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa 18.11.2008 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.md.432) l5 günlük süre geçtikten sonra 4.12.2008 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki mirasçılıktan çıkarma ve vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, muris ... tarafından ...Noterliğinde düzenlenen 14/07/2009 tarih ve 14336 sayılı vasiyetnamenin iptali talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur....