Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin mirasçılık belgesi istenildiği halde mahkemece özensiz inceleme sonucunda talep konusu edilmeyen ...'ın mirasçılık belgesinin düzenlenmesi ve gerekçeli kararın ilk paragrafında talep mirasçılık belgesi istemine ilişkin olduğu halde mirasçılık belgesinin iptali şeklinde değerlendirilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin 07.06.2022 tarih ve 2022/346 E. 2022/553 K. sayılı kararı ile mahkemece yapılan araştırmalara göre karşılıklılık ilkesinin bulunduğu ve Yargıtay kararında belirtildiği gibi davanın hasımlı olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İstatiki...'dan olma... doğumlu muris ...'nin ABD resmi belgelerinde .... olarak yazıldığı, 04.06.1982 tarihinde ölümü ile mirasının 1 pay kabul edilmesine mirasın tamamının Herry Theodore Costontine'den olma 1925 doğumlu ABD vatandaşı olan ......

    I- Bilindiği gibi, A) 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, “Mirasçılık belgesi” kenar başlıklı 598. maddesinin birinci fıkrasında, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, B) 1512 sayılı Noterlik Kanununun “İtiraz” kenar başlıklı 71/C maddesinde, noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilen kişilerin sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunabilecekleri, sulh hukuk mahkemesinin, itiraz üzerine verdiği kararın bir örneğinin ilgili notere ve Türkiye Noterler Birliğine bildirileceği, Hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlere göre; mirasçılık belgesi, başvuru üzerine sulh hukuk mahkemeleri veya noterler tarafından verilebilecektir. Noterler tarafından verilen mirasçılık belgesine karşı, menfaati ihlal edilen kişilerin sulh hukuk mahkemesine itiraz edebilme imkânı bulunmaktadır....

      Mirasçılık belgesi / veraset ilamı düzenlenirken, mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, mirasçılık belgesi istenilen muris T2 08.06.2022 tarihinde vefat ettiği, yasal mirasçılarının sağ kalan eşi Meryem Bircan ile altsoyu olduğu görülmektedir. Murisin altsoyu olarak iki çocuğu T1 ve Harun Bircan'dır. T1 sağ olup yasal mirasçılık sıfatını devam ettirmektedir. Harun Bircan ise muristen önce 02.10.2017 tarihinde evli ve çocuklu olarak vefat etmiştir. Harun Bircan'ın eşi ve iki çocuğunun Manisa 2....

      I- Bilindiği gibi, A) 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, “Mirasçılık belgesi” kenar başlıklı 598. maddesinin birinci fıkrasında, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, B) 1512 sayılı Noterlik Kanununun “İtiraz” kenar başlıklı 71/C maddesinde, noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilen kişilerin sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunabilecekleri, sulh hukuk mahkemesinin, itiraz üzerine verdiği kararın bir örneğinin ilgili notere ve Türkiye Noterler Birliğine bildirileceği, Hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlere göre; mirasçılık belgesi, başvuru üzerine sulh hukuk mahkemeleri veya noterler tarafından verilebilecektir. Noterler tarafından verilen mirasçılık belgesine karşı, menfaati ihlal edilen kişilerin sulh hukuk mahkemesine itiraz edebilme imkânı bulunmaktadırlar....

        Dava mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karardan, nüfus kayıtlarında murisin ölüm vukuatının işlenmemiş olması nedeniyle mirasçılık belgesi düzenlenmesi talebinin uygun görülmediği anlaşılmaktadır. Ancak istinaf dilekçesinin ekinde sunulan Özel Dünyam Hastanesinin 21/11/2020 tarihli ölüm belgesinde murisin öldüğünün anlaşılmakta olduğu davacı tarafça iddia edilmektedir....

        Bu olgunun sonucu olarak ister başkaları tarafından isterse kendisi tarafından hasımsız olarak açılan dava sonucunda mirasçılık belgesi alınmış olsa dahi, önceki mirasçılık belgesinde mirasçıların ve miras paylarının belirlenmesinde hata yapıldığını veya eski tarihli mirasçılık belgesinde ölümler nedeniyle paylarda değişiklik olduğunu ve bu hali ile eski tarihli mirasçılık belgesinin infazı hukuksal sorunlar oluşturacağını öne süren her mirasçının hasımsız olarak açacağı yeni bir dava ile mirasçılık belgesi verilmesini isteme veya önceki günlü mirasçılık belgesinde kendilerine pay verilen diğer mirasçıları hasım göstererek bu mirasçılık belgesinin iptali ile gerçeğe uygun yenisinin verilmesi istemiyle dava açma hakkı bulunduğundan kuşku duymamak gerekir. Hal böyle olunca davacının, muris hakkında 1962 tarihli veraset ilamı bulunmasına rağmen bu tarihten sonra ölümleri ve yeni mirasçıları gösterir yeni bir mirasçılık belgesi talep etme hakkı bulunmaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, muris T1 mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiş, mahkemece mirasçılık belgesi düzenlenmiş, istinaf talep eden, miras payı verilen bazı mirasçıların miras hakkı bulunmadığını ileri sürerek söz konusu mirasçılık belgesindeki yanlışın istinaf incelemesi yolu ile düzeltilmesini talep etmiştir. Dava, HMK'nın yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra 27/08/2019 tarihinde açılmıştır. 01/10/2011 tarihinden önce yürürlükte bulunan HUMK'nın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini belirleyen 8/II-5. bendi "mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarına…" bakar şeklinde olduğu halde, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK'nın 1. maddesi, "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir" hükmüne yer verilmiştir....

        Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. ....Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....

        Kanunlarda, asliye hukuk mahkemelerine mirasçılık belgesi verme ve mirasçılık belgesini iptal etme görev ve yetkisi verilmiş değildir. Dava, 12/01/2015 tarihinde açılmış olup, görev hususu 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre belirlenecektir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davanın taraflarına usulüne uygun olarak karar tebliğinin gerçekleştirildiği, süresinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davacı vekili tarafından ibraz edilen başvuru dilekçesi ile özetle; yetki belgesi ile mirasçılık belgesi istediklerini eksik araştırma yapıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği , anlaşılmıştır. DELİLLER : 6100 sayılı HMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu