WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Dava, keşidecisi davacının murisi (eşi) ... (...), lehdarı davalı ... olan 15.07.2005 tanzim tarihli bononun gerçek borcu yansıtmadığı, davacı mirasçının mirastan para almaması için düzenlendiğini, bu nedenle bono ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre bononun bedelsiz olduğunun yazılı delille kanıtlanamadığı, vadenin yazılı olmamasının bonoyu geçersiz kılmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    ın 1328 ve 2336 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna bağış suretiyle devrettiğini, bu taşınmazlardan 2336 parsel ile komşu 2336 parselin kadastro tespiti sırasında karıştığının ve gerçekte 2335 parselin murise ait olduğunun anlaşılması üzerine davalının 2336 parseli sahibine temlik etmek, 2335 parseli de kendisi almak suretiyle hatanın giderildiğini ileri sürerek, davalı adına olan kayıtların iptali ile miras payları oranında tescile, mümkün olmadığı takdirde ise tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, 2335 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan ile ilgisinin olmayıp üçüncü kişiden satın aldığını, öte yandan temlik dışı çok sayıda taşınmaz bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın temliklerine dayanak akitlerin geçerli olduğu ve davacıların saklı paylarına tecavüz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinde açtıkları tereke tespiti davasında tespit olunacak çok sayıda taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla üçüncü kişilere ve davalılara devrettiğini, satış bedellerini diğer iki mirasçıya verdiğini ileri sürerek, tapu iptali ile miras payları oranında tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davacının verilen kesin süreye rağmen dava dilekçesine ilişkin açıklamada bulunmadığı gerekçesiyle kesin süreden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Bu durumda, davacı tarafından açılan terekenin tespitine ilişkin davanın sonucunun beklenmesi gerekirken aksi düşünceyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hâkimi ...' nün raporu okundu, düşüncesi alındı....

        nun kat mülkiyeti kurulu 6065 ada 4 sayılı parseldeki 3 nolu meskenini 27.09.2005 tarihinde ikinci evliliğinden olma davalı kızına satış göstermek suretiyle devrettiğini, davalının alım gücünün bulunmadığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tescilin iptaline, veyahut miras payına isabet eden bedelin tespiti ile temlik tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, taşınmazı gerçekte 42.000.-TL'ye satın aldığını, 7.000.-TL'sini nakit ödediğini, kalan miktarı ise sonraki tarihlerde sunduğu dekontlardan görüleceği üzere 20.000.-TL ve 15.000.-TL olarak murisin banka hesabına yatırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeye konu taşınmazın davalıya temlikinin gerçek satış olup, muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

          Ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması sırasında, 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun "hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği" gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi....

            Davacı, mirasbırakan babası ...’in maliki olduğu dava konusu 467 ada 13 ve 21 parsel sayılı taşınmazları, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 27.04.2001 tarihinde satış yoluyla davalıya temlik ettiğini, bu iki parselin 20.04.2015 tarihli tevhit işlemiyle 467 ada 25 parsel numarasını aldığını ve kat irtifakına geçerek 1 ve 3 no’lu bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini, annesinin akrabası olan davalının taşınmazları hiç kullanmadığını ve iyiniyetli olmadığını ileri sürerek dava konusu 1 ve 3 no’lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamış; aşamalarda, dava konusu taşınmazları bedeli mukabilinde satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

              ya devredildiğini, yapılan işlemlerin mirastan yararlanmasını engellemeye yönelik, gerçekte bağış olup, satış olarak gösterildiğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile adına payı oranında tescile, mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı vefa borcu ve minnet duygularıyla uygun bir bedel karşılığında satıldığını, vefatına kadar birlikte yaşadıklarını, tüm bakım ve ihtiyaçlarının karşıladıklarını, dava dışı mirasçı ... ... ... ise annesi ... tarafından kendisine verilen 50.000,00-TL bedel karşılığında ... 6. Noterliği'nin 21/03/1994 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi ile miras hakkından feragat ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, satışın muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"Tebliğname No : 3 - 2014/10756 MAHKEMESİ : Kovancılar Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 01/03/2013 NUMARASI : 2012/55 (E) ve 2013/62 (K) Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uygulamasında a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un...

                  Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 08/04/2011 NUMARASI : 2009/458 (E) ve 2011/403 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması I-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi...

                    Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinin a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince, sanık hakkındaki TCK'nin 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümden çıkarılmasına, çıkarılan bölümün yerine gelmek üzere “5237 sayılı TCK'nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK'nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet...

                      UYAP Entegrasyonu