Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasçılıktan çıkarılan kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz.(TMK.m. 511). Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse mirasçılıktan çıkarma geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek, çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır.(TMK. m.512). Somut olayda miras bırakanın vasiyetnamede "...ben hayattayken malımı yeteri kadar yedi... hiçbirşey vermiyorum. Bunlardan mahrum ediyorum..." demek suretiyle mirastan çıkarma sebebi belirttiği, davacının dava açarak bu sebebe itiraz ettiği, mirastan çıkarma sebebinin varlığını mirastan çıkarmadan yararlanacak olan davalı tarafın kanıtlaması gerektiği, dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığını ve aile hukukundan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği olgusunu davalı tarafın kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. TMK.'...

    Miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şeklinde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair de bir düzenleme söz konusu değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden mirasçı Mahfuze'ye iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HMUK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.12.2018 günü oy birliğiyle karar verildi....

      Ne var ki; mirastan feragat edenin altsoyu (çocuğu) olan ..., sözleşmenin düzenlenme tarihi olan 20.04.1999 tarihinde 1982 doğumlu olarak annesinin yanında yaşamaktadır.....’ün annesi ile feragat eden mirasçı, 22.09.1997 tarihinde boşanmış ve ...'ün velayeti anneye verilmiştir. Mirasbırakanın mirastan feragat eden oğluna ivazı olarak gösterdiği tasarrufları oldukça düşük bir değerde, feragat edilen miras payı ise yüksek değerlidir. Mirasbırakanın bu boşanma olayının etkisi ve mali sonuçlarını bertaraf etmek için mirastan feragat sözleşmesi yaptığı, kastının torunu... sebebiyle eski gelini olan ....'ün annesini zararlandırmak olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple hükmün davacılardan Ayşegül yönünden bozulması gerektiğini düşünüyorum....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacılar,davalılar ile noterde 19.4.2007 tarihinde mirastan feragat sözleşmesi imzaladıklarını,bu sözleşmeye göre davalıların ... mevkii 254 parseldeki iki katlı evi davacılardan baba ...’a ölünceye kadar bakmaları karşılığında diğer kardeşlerin sahip oldukları miras haklarından feragat ettiklerini, ancak davalıların davacı ...’a bakmadıkları gibi anneleri olan ... ’ın vefatından sonra davacı ... ile oturdukları 254 parseldeki evden taşındıklarını belirterek miras sözleşmesinin iptali ve davacılara mirasçılık hakkının tanınmasını istemişlerdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan Çıkarma Sebebinin Tespiti - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2007...

            Noterliği'nde düzenleme şeklinde vasiyetname düzenlendiğini, müvekkilinin ailesiyle görüşmediği için bu durumu bilmediğini, müvekkilinin annesi ve kardeşlerinin Bandırma Sulk Hukuk Mahkemesinin 2019/833 Esas ve 2022/212 karar sayılı ortaklığın giderilmesi davasında davacı vekilinin 17.11.2020 tarihinde müvekkilin mirastan ıskat edildiğini belirten dilekçe vermesi ve söz konusu davanın gerekçeli kararının müvekkilie Şubat 2022 tarihinde tebliğ olması nedeniyle müvekkilinin mirastan iskat edildiğini öğrendiğini, vasiyetnameye göre muris M.K.'...

            Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528) hakkında vasiyetname hükümlerinin uygulanacağına yönelik bir hüküm mevcut değildir. Bu nedenle vasiyetname ile ilgili olarak teslim görevi ve alınacak önlemlere ilişkin Türk Medeni Kanununun 595. ve vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Türk Medeni Kanununun 596. madde hükümleri uygulanamaz. Noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hâkimine gönderilmesinin, açılıp okunmasının gereği bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, davada dayanılan sebeplerden birisinin ehliyetsizlik olması durumunda, kamu düzeniyle ilgisi ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkması bakımlarından ilk önce ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulması asıldır....

            Ancak; 1-Olay yerinde keşif yapılıp suça konu hayvanların çalındığı ahırın müştekinin evinin eklentisi olup olmadığı tespiti edilerek suç vasfının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/2-g maddesiyle hüküm kurulması , 2-Suç tarihinde mala zarar verme suçunun uzlaşmaya tabi suçlardan olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Yasanın 253. maddesindeki yöntem izlenerek uzlaşma girişiminde bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) fıkralarındaki haklardan yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin ikinci fıkrasına,5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş...

              yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                a sattığını belirttiği, ancak suça konu malzemelerin müşteki tarafından ücret karşılığı sanığa verilip verilmediğine ilişkin bir araştırma yapılmadığı anlaşılmakla, bu hususun müştekiye sorularak sanığın aylık ücret alacağı olup olmadığını, varsa ne kadar olduğu hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi, TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli...

                  UYAP Entegrasyonu