Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2021/406 ESAS, 2022/327 KARAR DAVA KONUSU : Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali KARAR : Fatsa 1....

Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası red veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir....

” sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun ise, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi, b-Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan; a- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli...

    Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve ... yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesinin açılıp ilgililere okunduğunun ve tebliğ edildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü mirasçı ... temyiz etmiştir. ... Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve 17966 yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesi vasiyetname niteliğinde değildir. TMK'nın 596. maddesi vasiyetnamelerin açılıp okunmasını düzenlemiştir. Aynı Kanunun 527. maddesinde düzenlenmiş miras sözleşmesi ve TMK'nın 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmaya (ıskata) ilişkin mirastan ıskat senedinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı, mirabırakanı ...'ın kendisini noterde yapılan düzenleme şeklinde vasiyetnameyle mirasından ıskat ettiğini, ancak vasiyetnamede ıskat sebebi olarak gösterilen olayların hiçbirinin gerçek olmadığını belirterek, mirasbırakan tarafından düzenlenen vasiyetname yolu ile mirastan ıskatın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, mirastan ıskat senedi içeriğindeki olaylarının yaşandığını, davacının, murisi ...'ın aynı nitelikteki vasiyetnamesine itiraz etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davayı kabul etmiştir. Mahkemece, mirastan ıskat sebeplerinin davalılar tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir....

        Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve dava tarihi itibarı ile mirastan feragat sözleşmesinin hukuken geçerli geçerliliğini koruduğunun anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.40 TL onama ilam harcının temyiz eden taraftan alınmasına, 21.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Ancak; 1- 16/10/2012 tarihli iddianameyle suça konu adreste bulunan 3 nolu binanın imara aykırı yapılması nedeniyle dava açıldığı, hükme esas alınan 21/06/2005 tarihli mirastan feragat sözleşmesi ve sanık tarafından dosya içerisine sunulan faturalardan sanığın zemin katta bulunan dükkan ile 1. katta bulunan 2 nolu dairenin maliki olduğu, Mahkemece söz konusu binanın 2. katında bulunan 3 nolu daireye yönelik değerlendirme yapılarak, mirastan feragat sözleşmesi ile bu dairenin ... lehine feragat edilmesi nedeniyle suçun sanık tarafından işlenmediğinden bahisle beraat kararı verildiğinin anlaşılması karşında, sanığa ait olan yerin tereddütsüz tespiti ile tespit edilen yerin TCK’nın 184. maddesi kapsamında imara aykırı olup olmadığı hususunda gerekirse yeniden keşif yapılıp, bilirkişi raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi, 2- Suçun sabit görülmesi halinde ise, hükümden sonra...

            Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddede alacaklıların mirastan feragat sözleşmesinin iptalini isteyip isteyemeyeceği konusunda düzenleme yapılmamıştır. İsviçre Federal Mahkemesi mirasın reddinin iptaline ilişkin hükmün, kıyas yolu ile mirastan feragate de uygulanması istemine ilişkin davada kıyas yolu ile uygulamanın mümkün olmadığı yönünde karar vermiştir. Kanundaki düzenleme eksikliği bir ihmalin sonucu olmayıp; bilinçli bir tercihin ürünüdür. Kanun koyucu bilinçli olarak susmuş ve olumsuz bir çözüm tarzını benimsemiş; bir diğer ifade ile reddin iptaline ilişkin hükmün, kıyas yolu ile ivazsız feragatin iptaline uygulanmamasını istemiştir....

              Mirastan ıskat ve mahrumiyet sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir. Iskat, mahrumiyet, ret ve feragatin hukuki sonuçları terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğinden "sadece terekeye dahil mal ve haklar yönünden mirasçılık sıfatını kaybettiği ve payın kime kalacağını belirleyen" sözlerin hüküm sonucuna eklenmesi suretiyle miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ..., muris eşi ...'ın mirasından ... 4. Noterliği 17.10.1984 tarih ve 35014 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile ivazsız olarak feragat etmiştir. Asli müdahil ...’ın ise doğum tarihinin 18.12.1984 olduğu, mirastan feragat sözleşmesinin yapıldığı tarih olan 17.10.1984’te ise cenin olduğu ve sağ doğmakla mirasçılık sıfatını kazandığı anlaşılmaktır....

                (eMK. md. 475) maddesi uyarınca ölüme bağlı bir işlem (sözleşme) mi sayılacağı açık değil ise de; gerek davacılar, gerekse davalılar, bu işlemleri ölüme bağlı mirastan feragat işlemi olarak benimsediklerinden; hukuki değerlendirmenin bu benimsemeye uygun olarak yapılması gerekecektir. Bu işlemlerin Noterde yapıldığı 1990 yılında yürürlükte olan 743 sayılı eMK.'da mirastan feragat sözleşmesinin şekli bakımından bir hüküm bulunmadığından; “olumsuz miras sözleşmesi” niteliğinde olduğu; olumlu miras sözleşmelerinin şekline ilişkin eMK. 492. maddesindeki “miras mukavalesi resmi vasiyet şeklinde tanzim edilmedikçe geçerli değildir” biçimdeki hükmün mirastan feragat sözleşmeleri için de uygulanması gerektiği, Yargıtay'ın 11.12.1959 tarih ve 16/14 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilmiştir. Bu İBK gereğince mirastan feragat sözleşmesi resmi vasiyet şeklinde yapılmadığı takdirde geçerli olmayacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu