Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur." TMK 529. maddesinde mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmış olup bu kişinin herhangi bir sebeple mirasçı olamaması halinde, feragatin hükümden düşeceği, mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılacağı ve bunların herhangi bir sebeple mirasçı olamaması halinde, feragatın yine hükümden düşeceği.. Açıklanan kurallara uyulmaksızın düzenlenen miras sözleşmelerinin iptaline karar verilmesi gerekir....

Noterliği'nin 08/12/2010 tarihli 44865 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunması talebine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, ortada bir vasiyetnamenin açılması değil mirastan feragat sözleşmesi bulunduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... tarafından 12/03/2013 tarihinde düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi imzalanmış olup, ... 16/04/2016 tarihinde vefat etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Vatandaşların hırsız kovaladıklarının bildirilmesi üzerine olay yerine gittiği anlaşılan kolluk görevlilerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek olayla ilgili görgü ve bilgilerinin ayrıntılı bir biçimde saptanıp; 15.07.2005 tarihli tutanakta sanıkları kovaladıkları belirtilen kişilerin kimler olduğu hususunun da sorularak, sözkonusu kişilerin tespiti ile onların da tanık sıfatıyla beyanlarının alınması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayın ve tespiti gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş...

      DAVA TÜRÜ :Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar; ...23.11.1949 tarihinde yapılan mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece; ...’den önce öldüğünü , mirastan feragat sözleşmesinin davacıları etkilemeyeceğini ve...’nin mirasçıları olacağını ve bu davayı açmada hukuki yararlarının olmadığını belirterek reddedilmiştir. Bu hüküm davalılar tarafından temyiz edilmemiştir. Aleyhe bozma yapılamayacağına göre davacıların temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 19.06.2006 pzt....

        Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Somut olayda; mahkemece, davaya konu ... 1. Noterliğinde düzenlenen 19.04.2007 tarihli sözleşmeyi mirastan feragat sözleşmesi olarak nitelendirilmiş ise de; sözleşme, ... ile feragat edenler ..., ..., ..., ... yönünden mirastan feragat sözleşmesi, diğer mirasçılar arasında ise açılmamış miras payının devri sözleşmesi niteliğindedir. Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. Türk Medeni Kanununun 677/1. maddesi gereğince, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır....

          Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Somut olayda, iptali istenilen Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/472-396 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçıların ve miras paylarının belirlendiği, davalının mirastan feragat sözleşmesi yaptığına dair bir açıklamaya dahi yer verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, davanın dayanağı olan mirastan feragat sözleşmesinin iptalinin konu edildiği Manisa 1....

            Davalılar, mirasbırakan ile davacı arasında resmi şekilde mirastan feragat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince davacının miras hakkının kalmadığını, sözleşmenin baskı altında imzalattırıldığı iddiasının doğru olmadığını, ayrıca, miras bırakanın geçerli olduğunu bildiği ve düşündüğü mirastan feragat sözleşmesine istinaden kendilerine mal paylaştırdığını, mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, evlilik öncesi yapılan mirastan feragat sözleşmesinin geciktirici şarta bağlı olarak yapılan bir sözleşme olduğu, evliliğin gerçekleşmesi ile miras bırakan ...'in muhtemel mirasçısı olan davacının mirasçılık sıfatını yitirdiği,ayrıca sözleşmenin baskı altında imzalatıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gibi miras bırakanın ölüm tarihine kadar sözleşmenin iptali için bir dava açılmadığı, mirasçılık sıfatını yitiren davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı TMK 528 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğunu, TMK'nın 545.maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için vasiyetname şeklinde yapılması zorunlu olduğunu, (Yargıtay İ.B.K.11.02.1959 tarih 16/14 sayılı kararı) vasiyetnamenin açılması ise TMK 596 maddesinde düzenlenmiş olup, vasiyetname açılırken Sulh Hukuk Mahkemesince izlenmesi gereken usul belirtilmiş, miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şekilde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin miras bırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair bir düzenlemede söz konusu olmadığından ve Mersin 5.Noterliği'nin 16/02/1999 tarih...

              Davada; vasiyetçinin vasiyetname düzenlerken tasarruf ehliyetinin bulunmadığı ve diğer mirasçıları mirastan mahrum etmek sebeplerinin de bulunmadığı iddiasına dayanılarak; vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Murisin vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, mahkemece; dosya tümü ile....gönderilmiş ve rapor aldırılmıştır. Raporda; "...Akit tarihinde fiil ehliyetini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi akıl hastalığı, zeka geriliği veya demans denilen bunama hali içinde bulunduğunu gösteren tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı gibi kişide mevcut sistemik hastalıkların da tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, bu duruma göre .... vasiyetname düzenlendiği 10.06.2008 tarihi itibariyle fiil ehliyetine haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğu oybirliği ile mütalaa olunur" denilmektedir. Bu duruma göre, davacıların, vasiyetçinin fiil ehliyetinin bulunmadığı iddiaları alınan raporla çürütülmüş bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu