Maddesi gereğince vasiyetnamede tanıklarının, mirastan feragat sözleşmesinin taraflarının bu belgeyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğine ilişkin beyanını kendi önlerinde yapıldığını, her iki tarafı beyanda bulundukları sırada tasarrufa ehil gösterdiklerini mirastan feragat sözleşmesine yazarak veya yazdırarak altını imzalamaları gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece menfi tespit istemi bakımından davanın kabulüne, diğer talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri istinaf etmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27....
Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan ve istenen miktarda borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda, dava menfi tespit davası olduğuna ve davacı istemi kısmen yerinde görüldüğüne göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve hüküm yerinde davanın niteliği gözetilerek davacının borçlu olmadığı miktarın gösterilmesi gerekirken itirazın iptali davası gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre davalının sair temyiz temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit, icra takibinin iptali ve ipoteğin fekki davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 4.4.2006 gün ve 2006/84-3922 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen yönler daha öncede temyiz nedeni yapılmıştır. Dairemizce yerel mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller ve dosya içeriği gereği karar usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında başkaca düzeltilmesi gereken bir yön yoktur. Ancak; 4.4.2006 tarih 2006/84-3922 sayılı onamaya ilişkin Dairemiz ilamında onama harcı olarak davacılardan alınması gereken miktar ilama “1.558.44 YTL” olarak yazılmıştır....
Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bono bedelinin ödendiği, davalının borç miktarının daha fazla olduğunu ispatlayamadığı, davacının yargılama aşamasında 7.455,96 TL ödemede bulunduğundan davanın istirdat davasına dönüştüğü, dolayısıyla bu bedelin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, yasa gereği menfi tespit davaları için tazminata hükmedilebileceği, istirdat davalarında tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.455,96 TL alacağın ödeme tarihi olan 10.05.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan menfi tespit davası devam ederken borcu ödemek zorunda kalmış, işbu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür....
Bankasının karar düzeltme istemi asıl davaya (menfi tespit) yöneliktir. İİK.’nun 72. maddesi uyarınca borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında (takipten sonra) borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Açılan bu davada davacı borçlunun borçlu olmadığı miktar saptanarak bu kısım yönünden borçsuzluğunun tespitine karar verilerek masraf ve ücreti vekalet tayini de kabul ve red edilen miktarlar gözetilerek hüküm altına alınır. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davalı ... Bankasının her türlü harçta muaf olduğu gözetilmeden aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmesi de isabetsizdir. Yerel mahkemenin menfi tespit davasına yönelik kararının açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, davalı ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2018/1147 Esas KARAR NO:2021/484 DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:10/12/2018 KARAR TARİHİ:13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkememizde görülmekte olan yukarıda esas ve karar numarası yazılı Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının 11/02/2021 tarihli duruşmasında taraflarca takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup; bu tarihten itibaren de üç (3) aylık yasal süre içerisinde taraflarca yenilenmemiş olduğundan, HMK 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ilişkin aşağıdaki karar oluşturulmuştur....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 30/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022 Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar..... ve ..... A.Ş. vekili Av. ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya üzerinde yapılan incelemede; gerekçeli karar başlığında gösterilen temlik alan ...'a gerekçeli kararın tebliğ edilmediği anlaşıldığından temlik alan ...'a mahkemenin gerekçeli kararının usulüne uygun tebliği ile bu konudaki usuli işlemlerin tamamlanmasından sonra istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tekrar gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/550 Esas KARAR NO : 2023/113 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/08/2022 KARAR TARİHİ : 28/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılamasının sırasında, davacının ... tarihli duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşıldığından, dosyanın HMK.'nun 150. maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yenileme süresi içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Menfi tespit davası sonucu davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde borçluya menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşıldığı takdirde takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilir (İİK madde 72/5). Somut olayda icra takibinde davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından tazminat talebi reddedilmiş ise de bu husus davanın kısmen reddedildiği anlamına gelmeyip kötüniyet tazminatı müddeabihe de dahil olmadığından davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, karar bu yönden bozmayı gerektirmiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....