WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi, birleşen dava menfi tespit istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davanın davalısı tarafından temyiz olunmuştur. Asıl ve birleşen davanın davacısı ... yetkili temsilcisi ... 02.06.2016 tarihli dilekçeyle varılan mutabakat nedeniyle asıl ve birleşen davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. feragat, 6100 sayılı HMK'nun 307, 309, 310, 311 ve 312. maddelerinde düzenlenmiş olup davanın her aşamasında nazara alınabilir ve kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Feragat karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan tek taraflı irade beyanı ile davayı sonuçlandıran işlemdir. Buna göre feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.03.2012 gün ve 2012/71-2012/103 sayılı kararı bozan Daire’nin 12.12.2011 gün ve 2011/9082-2011/16798 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, işletme devir bedelinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararın davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmasından sonra davacılar vekilinin karar düzeltme istemi nedeniyle dosyanın Dairemize gönderilmesinin ardından davacılar vekili 26.02.2013 tarihli dilekçesiyle .... 6....

      Mirasçılık belgesi istemek maddi bir olayın varlığını ikrar ve kişiler arasındaki irs (soy) ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Mirastan ıskat ve mahrumiyet sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir. Iskat, mahrumiyet, ret ve feragatin hukuki sonuçları terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğinden "sadece terekeye dahil mal ve haklar yönünden mirasçılık sıfatını kaybettiği ve payın kime kalacağını belirleyen" sözlerin hüküm sonucuna eklenmesi suretiyle miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ..., muris eşi ...'ın mirasından ... 4. Noterliği 17.10.1984 tarih ve 35014 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile ivazsız olarak feragat etmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/347 E-2015/133 K) DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/11/2014 KARAR TARİHİ : 27/03/2018 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava dışı .. .AŞ. ile inşaat işleri yaptığını, bu şiketin batması ve çok yüklü miktarda piyasaya borçlanması nedeniyle zor duruma düştüğünü, müvekkilinin bu şirketten alacaklı olmasına rağmen müvekkilleri adına sahte senet ve çek düzenleyerek piyasaya sürdüğünden zor durumda kaldıklarını, müvekkillerinin davalı olan ... ve onun sahibi olduğu firmayla ticari hiçbir alışverişinin olmamasına rağmen, ... İcra Müdürlüğünün .../......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/133 Esas KARAR NO : 2022/282 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/03/2020 KARAR TARİHİ: 21/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan gerbera bitkisi satın aldığını ancak dikimi yapılan bitkilerin erimeye ve ölmeye başladığını, görüş aldıkları bir öğretim görevlisinin bitkilerdeki bu hasarın fitoplazma bakterisi nedeniyle meydana geldiğini söylediğini bunun üzerine müvekkilinin uğradığı zarara yönelik tespit yaptırdığını, bu zararlardan davalının sorumlu olduğunu belirtmiş fideler için ödediği bedeller ile menfi ve müspet zararlarının tahsilini talep etmiştir....

            Somut olayda; davacı alacak davası ve 3 adet çek yönünden menfi tespit istemi ile dava açmakta haklıdır. Bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerekmiştir. Alacak istemi ile açılan davanın KABULÜ ile 40.666,69-TL'nin dava tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, dava konusu 3 adet çekin dava tarihinden sonra 01/04/2020 tarihinde davacıya iade edilmesi nedeni ile konusu kalmayan menfi tespit davasında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, koşulları bulunmadığından davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine..." şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanın müvekkiline mal satımından kaynaklanan bakiye alacağının tahsili amacıyla müvekkili aleyhine takip başlatmış ise de, yanlar arasında ticari bir ilişki bulunmadığını ve müvekkilinin davalıya borcu olmadığını belirterek, borçlu bulunmadığının tespitine, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya 24.646.00 YTL tutarında mal sattığını ve bu malın 14.000.00 YTL bedelli kısmının iki adet çekle ödendiğini ve bakiye alacak için müvekkilinin takibinde haklı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice:Dava, takip sonrası açılan menfi tespit davasıdır.Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

                  GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunarak, başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "Davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK 72/3.maddesindeki 'İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.' hükmü gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                  GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunarak, başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "Davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK 72/3.maddesindeki 'İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.' hükmü gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu