ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/307 Esas KARAR NO : 2022/1039 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/04/2022 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerinden ... , davalı alacaklı ...'ndan aldığı nakdi borca karşılık olarak 25.08.2020 tanzim, 25.11.2020 vade tarihli ... TL bedelli bonoyu tanzim edip davalıya teslim ettiğini, Söz konusu bonoda davacı müvekkili ... kefil sıfatıyla bulunduğunu, müvekkilleri işbu borca karşılık olarak banka havalesi yoluyla 16.10.2020 tarihinde ... TL, 28.10.2020 tarihinde ... TL olmak üzere toplam ... TL ödeme yaptıklarını, Davalı tarafından bono , müvekkillerince yapılan ödemeler dikkate alınmaksızın, ... TL olarak, Antalya Genel İcra Dairesi'nin ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/221 Esas KARAR NO : 2022/736 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/10/2019 KARAR TARİHİ : 26/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi yapıldığını ancak müvekkilinin çok yaşlı olduğunu senedin düzenleme tarihinde akıl zayıflığı bulunduğunu ve senedin bu nedenle geçersiz olduğunu öne sürmüş borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının imzaya bir itirazının olmadığını senedi oğlu ile birlikte gelerek imzaladığını öne sürmüş davanın reddini talep etmiştir....
Mirastan feragat sözleşmesinin karşılıksız olması durumunda ve sözleşmede aksi belirtilmediği hallerde, altsoy yararına yapıldığı kabul edilerek, altsoy için bir sonuç doğurmamaktadır(TMK m.528/3). Bu durumda miras bırakan öldüğünde feragat eden sağ değilmiş gibi mirasçılar tespit edilmekte, feragat edenin altsoyu var ise kök içinde halefiyet ilkesi uyarınca altsoy mirasçı olmaktadır (bkz: Yargıtay 14. HD 28.11.2019, E:2019/2152, K:2019/7969 ve 1. HD 21.12.2006, E:2006/9778, K:2006/12926). Nüfus kayıtları incelendiğinde mirastan feragat eden davalının Ahmet Baldan isminde altsoyunun bulunduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı geçerli bir mirastan feragat sözleşmesiyle miras hakkında feragat ettiğinden davanın reddi kararının hatalı olduğu, davaya konu mirastan feragat sözleşmesinin ivazlı olup dosya kapsamında bulunan Konya 2....
Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....
Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....
DAVA : Menfi Tespit KARAR : Dava konusu uyuşmazlık; bankacılık işleminden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı gereğince; "5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali, menfi tespit ve alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararların", istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dava dosyasının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12/05/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi. Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 20/05/2021 .......
e satış sureti ile temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, daha sonra 1194 parsel sayılı taşınmazın... tarafından dava dışı ...'a satılarak devredildiğini ileri sürerek, 161 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine, üçüncü kişiye devredilen 1194 parsel sayılı taşınmazın ise bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, mirasbırakanın paraya ihtiyacının olması, oğlu ... ile aynı çatı altında yaşaması, kendisine devamlı oğlu tarafından bakılması ve son zamanlarında rahatsızlığının artması üzerine oğluna çok yük olmak istememesi nedenleri ile dava konusu taşınmazları bedeli karşılığında sattığını, ayrıca 1194 parsel sayılı taşınmazın bedeli istemi ile ilgili olarak açılan davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Hukuk Dairesinin 27.04.2016 tarihli ve 2015/17289 Esas, 2016/7601 Karar sayılı kararı ile; “…Davacı kredi kartlarından kaynaklanan alacağın tahsili için davalı yanca aleyhine girişilen ilk takiple ilgili menfi tespit isteminde bulunulmuştur. Davacı yan dava dilekçesinde takip konusu alacağa ilişkin faiz oranına itiraz etmiş ve ayrıca aleyhine girişilen ikinci takiple ilgili fazladan tahsilatın iadesini istemiştir. Mahkemece dava talebi doğrultusunda ödeme emrinde belirtilen ve davacının itiraz ettiği faiz oranıyla ilgili değerlendirme yapılarak işlemiş faiz ve faiz oranıyla ilgili hüküm tesisi gerekirken dava konusu olmayan asıl alacak ile ilgili hüküm kurulması doğru olmadığı gibi öte yandan dava istemi menfi tespit olduğu halde olumlu tespit şeklinde hüküm tesisi de isabetsiz olmuştur,…” gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2013 NUMARASI : 2011/679-2013/117 Taraflar arasında görülen mirastan ıskat işleminin iptali ve tenkis davası sonunda yerel mahkemece mirastan ıskat işleminin iptali istemi hakkında karar vermeye yer olmadığına, tenkis isteminin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalılar tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi .. .’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava; mirastan ıskat işleminin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Davacı; mirasbırakanları A.. K..'ın 30/01/2000 tarihinde öldüğünü, Çorum 1....
Hal böyle iken, menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da Yasa Koyucu'nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabulucuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabulucuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı hususu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu nazara alınmaksızın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....