Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarih 3005 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Sulh Hukuk Mahkemesinin işbu dava yönünden görevsiz mahkekeme olduğunu, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının, davasının dayanak noktasını tamamen, mirastan feragat sözleşmenin geçersizliği üzerine kurduğunu, bekletici mesele yapılmasını istediği mirastan feragat sözleşmesinin iptaline yönelik davası reddedilmiş ve mirastan feragat sözleşmesinin geçerliliğinin kesinleştiğini. atanmış mirasçılık durumu değerlendirildiğine dahi, mirastan feragat sözleşmesi karşısında bir miras hakkı kalmayan davacıya, "hakları verilsin" deyimine dayanarak verilecek bir miras payının olmadığını. davacı T1 ile muris T8 Kartal 3. Noterliğinin 19/09/2003 tarih ve 34887 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde feragat sözleşmesi imzalandığını, işbu feragatnamede T1, " ......

Mirastan ıskat ve mahrumiyet sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel olmadığı gibi ıskat, mahrumiyet, ret ve feragatin hukuki sonuçları terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetilmesi gerektiğinden "sadece terekeye dahil mal ve haklar yönünden mirasçılık sıfatını kaybettiği ve payın kime kalacağını belirleyen" sözlerin hüküm sonucuna eklenmesi suretiyle miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulması gerekmektedir. Yukarıda anlatılanlar ışığında somut olaya bakıldığında; Davalı T5 ve muris Abdulkadir Toydemir arasında 16/07/2013 tarihli mirastan feragat sözleşmesi imzaladındığı, muris ile davalının 19/07/2013 tarihinde ise resmi olarak evlendikleri görülmektedir....

Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK'nun 528. maddesinde; mirasbırakanın, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabileceği, feragat edenin mirasçılık sıfatını kaybedeceği, bir karşılık sağlanarak mirastan feragat halinde, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğuracağı yazıldıır. TMK'nun 529. maddesinde ise mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılacağı belirtilmektedir....

Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğunu, davacının mirastan feragat sözleşmenin iptaline yönelik davasının reddedildiğini, böylelikle mirastan feragat sözleşmesinin geçerliliğinin kesinleştiğini, mirastan feragat sözleşmesi karşısında bir miras ... kalmayan davacıya, "hakları verilsin" deyimine dayanarak atanmış mirasçılık belgesi verilemeyeceğini, davacının talebinin mirasçılık belgesi verilmesine yönelik olduğu halde mahkemece talep aşılarak atanmış mirasçılık belgesi verildiğini, davacının miras hak ve hisselerinin tamamından ivazlı olarak feragat ettiğini, diğer yandan davacı, murisin vefatından bu yana kötü niyetli davrandığını, yapmış olduğu mirastan feragat sözleşmesine rağmen, sanki mirastan feragat etmemiş gibi bu durumu gizleyerek, Beyoğlu 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/354 Esas sayılı veraset ilamını aldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Somut olayda, mirasbırakanın damadı Muzaffer Dilsiz Akşehir 1. Noterliğinin 06.03.2009 tarihli düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesinde tanık olarak yer almıştır. Türk Medeni Kanununun 536. maddesinde belirtilen emredici ve yasaklayıcı kural nedeniyle geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2019/3626 E 2020- 5850 K sayılı içtihadı)....

    Maddesi uyarınca dosya borçlusunun babası olan Şevket Sabancı'nın banka hesaplarına, hak ve alacaklarına, taşınır ve taşınmazlarına konulan hacizlerin fekkini talep ettiklerini, fek taleplerinin müdürlükçe reddedildiğini, ret kararının hukuka aykırı olduğunu, borçlu Sadıka Gül Sabancının mirastan feragat sözleşmesi ile mirastan feragat ettiğini, mirastan feragat sonucunda müvekkilileri Kazım Köseoğlu ve Can Köseoğlu'nun mirasçı sıfatına kavuştuğunu, Sadıka Gül Sabancı'nın mirasçılık sıfatını yitirdiğini, bu nedenle İstanbul 25. İcra Müdürlüğü'nce verilen 04/08/2021 tarihli kararın hukuka aykırı olması nedeniyle kaldırılmasına, mirastan feragat eden borçlunun miras payı oranında yapılan hacizlerin ve diğer hacizlerin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....

    Noterliğinin 02/08/2001 tarihli mirastan feragat sözleşmesini imzaladığını, mirastan feragat sözleşmesinden Erzurum Merkez Taşmağazalar Caddesinde yer alan Nusret Kuyumcusundaki tüm hak ve alacaklarını haricen aldığını, babası T10 vefatı halinde terekesinde hiçbir hak talep etmeyeceğini noter önünde kabul ve beyan ettiğini, muris T10 Erzurum 3....

    Tapunun 19M.II pafta 3435 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazı davacının kendi parasıyla inşaa ettiğini, yol tarafında bulunan bir bodrum bir zemin ve birinci kattan ibaret olan üç katlı binadaki miras hissesinden davacı lehine feragat ettiğini, davacının da aynı taşınmazda arka kısımda bulunan tek katlı meskendeki hakkından davalı lehine feragatta bulunduğunu, murisin de yol tarafındaki bir bodrum bir zemin ve birinci kattan ibaret olan üç katlı binayı davacıya, arka taraftaki tek katlı meskeni de davalıya vasiyet ettiğini, sonradan bu durumdan hoşnut olmayan davalının, bu vasiyet ve mirastan feragat sözleşmesini geçersiz kılması için murise manevi baskıda bulunduğunu ve murisi dava konusu mirastan çıkarma tasarrufunda bulunmaya ikna ettiğini, murisin mirastan çıkarma sebeplerinin doğru olmadığını ileri sürerek, Selçuk Noterliği'nin 05/11/2009 tarih 7479 yevmiye nolu Düzenleme şeklinde vasiyetnamesinin şekil eksikliği nedeniyle iptalini, bunun mümkün olmaması halinde murisin müvekkilini mirastan...

      UYAP Entegrasyonu