"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil;olmadığı takdirde, tenkis isteğine ilişkindir....
Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. TMK'nın 512/3. maddesinde "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur" düzenlemesine yer verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mirasçılıktan çıkarma (ıskat) sebeplerinin varlığı, davalılar (ıskattan yararlananlar) tarafından kanıtlanamamıştır....
bulunmadığından başka birden fazla mirastan feragat sözleşmesi yapılmasının da anlaşılır olmadığı kaldı ki mirastan feragat sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından davalı tarafın davacının mirastan feragat ettiği savunmasının da kabul edilemeyeceği ayrıca taşınmazların satış parasının davacıya ödendiğine ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı değerlendirilerek dava konusu temliklerin muvazaalı olduğu ve iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... ve diğerleri aralarındaki vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis davasına dair Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28/01/2016 tarihli ve 2014/161 E. 2016/47 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 24/06/2020 tarihli ve 2020/2522 E. 2020/3350 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; annesi ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık Sevilay Meriç'in vasiyetnamede alt soy-üst soy hısımlarına, kardeşlerine ve eşine yapılmış herhangi bir kazandırma olmadığı bu nedenle Sevilay Meriç'in tanıklık yapmasında şekil aykırılığı görülmediği, vasiyetname incelendiğinde şekil şartlarına uygun olduğu, davacıların irade sakatlığı sebebi ile iptali talepleri incelendiğinde somut olayda yanılma, aldatma, korkutma, zorlama olduğuna ilişkin delil sunulamadığı, murisin tehdit, aldatma sonucunda vasiyetnamenin düzenlendiği kanıtlanamadığından vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis talebine ilişkin davanın ise dosyadan tefrik edilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve terdiden tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babası ...’ün 06/03/2013 tarihinde öldüğünü, tek yasal mirasçısının davacı olduğunu, murisin Rize 1....
Bütün taşınmazların sözleşme tarihinde davacıya düşen miktarının 128.075,08 TL olduğunu, ivaz karşılığı 6.000,00 TL ile bu hakkından vazgeçtiğini, 5.Davacının tenkis davası açmamasının sebebinin imzalanan mirastan feragat sözleşmesi olduğunu ve re'sen belirlenecek hususların dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. Türk Medeni Kanunu'nun mirastan feragat sözleşmelerinin kapsamını düzenleyen 528 inci maddesi şöyledir; "Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder....
tarafından etkilenerek ve baskı altına alınarak vasiyetnamenin yaptırıldığını murisin vasiyetname yaptığını dahi bilmediğini ileri sürerek hata, hile sebebiyle kanuna aykırı şekilde düzenlenen vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini, olmadığı taktirde saklı paya tecavüz oranında tasarrufun tenkis edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar; kızı ... ve oğlu ...'...
Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. 2.2.Mirastan feragat sözleşmesi, TMK. 528/I hükmüne göre, mirasbırakan ile muhtemel yasal mirasçısı arasında, ileride doğacak miras payından tamamen veya kısmen ivazlı veya ivazsız olarak vazgeçmesine ilişkin bir miras sözleşmesi türüdür. 2.3.Mirastan feragat sözleşmesinin hükümleri özellikle feragat eden mirasçı bakımından önemlidir. Çünkü, feragat sözleşmesi yapmakla feragat eden kimse, mirasa ilişkin beklenen (muntazar) bir haktan yoksun olur, mirasçı sıfatını kazanamaz. Bu husus Medeni Kanunumuzun 528/II’de «Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder» şeklinde ifade edilmiştir. 3....
Ayrıca dava her ne kadar vasiyetnamenin iptali talebi ile açılmışsa da bozma sonrası tenkis yargılaması yapıldığından davacı lehine nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bu hususlar hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....