Dava; ehliyetsizlik ve irade fesadı nedenlerine dayalı vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, TMK’nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK.nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Somut olayda davacı taraf, ehliyetsizlik ve irade fesadı ve şekil eksiği sebebine dayanmıştır. Dava konusu Üsküdar 1. Noterliğinin 14/01/2010 tarih 00931 yevmiye numarası ile düzenlenen vasiyetnamenin, Üsküdar 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar T4 vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin açık olmadığını, bu haliyle vasiyetin zaten anlamsız olduğunu, muris ölümü halinde zaten kendisine kalmayacak mallar hakkında vasiyette bulunduğunu, vasiyetnamenin şekil şartlarına haiz olmadığı gibi irade fesadı hallerinin de bulunduğunu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir....
Mahkemece; vasiyetnamenin, açılmasına ilişkin görülen davanın 31/10/2013 tarihli celsesinde davacının yüzüne karşı okunduğu, vasiyetnamenin ve dolayısıyla saklı payın zedelendiğinin davacı tarafça öğrenildiği bu tarih ile davanın açıldığı 27/02/2015 tarihi arasında TMK’nın 557 nci ve 571 inci maddelerinde hüküm altına alınan bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle, vasiyetnamenin iptali ve tenkis davalarının hak düşürücü süre yönünden reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 08/04/2019 tarihli ve 2017/11542 E. 2019/3054 K. sayılı ilamıyla onanmıştır....
Mahkemesinin 2006/408 esas sayılı muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescil davasının devam ettiğini, vasiyetnamenin geçerli olması halinde davacının mirastan tamamen mahrum kalacağını belirterek, kandırma ve muvazaaya dayalı vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; dava konusu taşınmazlardan 5591 ada 11 parselde bulunan binadaki 2.kat, 22 nolu bağımsız bölüm numaralı meskenin davalı ... adına tapuda devir ve temlik işleminde muvazaanın söz konusu olmayıp, murisin sağlık durumunun.... verilen resmi sağlık raporu ile saptandığından murisin ehliyetsiz olduğunun iddia edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; dava dilekçesinde sadece vasiyetnamenin iptali talebinde bulunulduğu, tenkis talebinde bulunulmadığı, dava konusu vasiyetnamenin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.09.2015 gün ve 239-489 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali; olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiş ve vekaletnamesindeki yetkisine dayanarak 17.06.2019 tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiği anlaşıldığından; temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar mirasbırakan ...’ın maliki bulunduğu 917, 918, 864, 726, 543, 627, 629, 678, 2243 parsel sayılı taşınmazlarını vasiyetname ile davalıya vasiyet ettiğini murisin temyiz kudretinin bulunmadığını, ayrıca yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, vasiyetname ile saklı paylara tecavüz edildiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde saklı payları oranında tenkisini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine diğer davacıların vasiyetnamenin iptali ve tescil taleplerinin reddine tenkis isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacılar Lütfiye ve ..., ... vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İncelemeye konu uyuşmazlık, davanın kısmen kabul kısmen red kararının eksik incelemeye ve/veya hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı, hükmün fer'ilerinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLER : Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Çorum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/07/2020 tarih, 2013/265 Esas 2020/118 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; vasiyetnamenin iptali, TMK 510/2 maddesi gereği mirastan çıkarmanın hükümsüzlüğü nedeniyle tenkis istemine ilişkindir....
Islaha karşı davalı vekili; Türk Medeni Kanunu'nun 557 inci maddesinde vasiyetnamenin hangi hallerde iptal edileceğinin sayıldığını, sonradan satış yapılmasının vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir durum olmadığını, vasiyetnamenin hukuken geçerli olduğunu, davalıya bırakılan taşınmazların dışında 8 parça daha taşınmazın bulunduğunu, Adli Tıp Kurumu raporu ile murisin tasarruf ehliyetinin olduğunun ispatlandığını, yapılan ıslahın geçerli olmadığını ancak mahkemece kabulüne karar verilmesi halinde vasiyetnamenin iptali yönünden zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini belirterek, davanın öncelikle usulden reddine, kabul edilmez ise ıslah dilekçesinin reddi ile talebin ıslah kavramı kapsamında değil, tenkis yönünden feragat sebebiyle davanın reddine ve davacının vasiyetnamenin iptali yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Taraflar arasındaki mirastan feragat sözleşmesinin iptali, olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, dava değerinin HMK'nın 369-(2) maddesinde belirtilen miktarın altında olduğundan duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Noterliğinin 02/08/2006 tarihli ve 5556 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesiyle 38, 221, 223, 1851, 2314 parsel sayılı taşınmazlarını ölümünden sonra hüküm ifade etmek üzere oğlu olan davalıya vasiyet ettiği, Keşan Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.05.2009 günlü, 2009/331 Esas-2009/403 Karar sayılı kararıyla vasiyetnamenin açıldığı, vasiyete konu taşınmazlar dışında mirasbırakan adına kayıtlı 9 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu, 1923 doğumlu mirasbırakanın 22.03.2009 tarihinde dul olarak öldüğü, geriye mirasçıları olarak çocukları olan davanın tarafları ile dahili davalı oğlu.l..'nin kaldığı,...'nin Keşan 1.Noterliğinde düzenlenen 30.12.1993 tarihli mirastan feragat sözleşmesiyle mirastan feragat ettiği anlaşılmaktadır. Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, temlik konusu tereke ile temlik dışı terekenin tümüyle bilinmesi halinde saklı payların zedelenip zedelenmeyeceği belirlenebilecektir....