İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, Mirastan feragat sözleşmesinin iptali davasıdır. Tarafların iddia ve savunmaları ile duruşmadaki beyanları, tanık beyanları ve tüm belgelerin hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde: Dava, davacı ile muris arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, hile ve korkutma hukuki sebebine dayalı mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ve dava etmiş, davalı vekili davanın hak düşürücü süre yönünden ve esastan davanın reddini dilemiştir. Mirastan feragat sözleşmesi miras bırakan ile gelecekteki muhtemel mirasçısı arasında düzenlenen, ileride doğacak miras hakkına ilişkin beklentiden karşılık alınarak veya bir karşılık alınmadan kısmen veya tamamen vazgeçmeye ilişkin iki taraflı bir sözleşmedir....
Noterliğinin 05.03.2003 tarih ve 01670 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile davalılara bıraktığını ancak murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 90 yaşında olduğunu, tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık raporu alınmadığından vasiyetnamenin kanunen gerekli koşullara haiz olmadığını, davacı mirasçıları mirastan mahrum etmek amacı ile yapıldığını, vasiyetnamenin yasal geçerlilik koşullarını taşınmadığını ileri sürerek, ... Noterliğinin 05.03.2003 tarih ve 01670 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin iptalini, bu talep kabul edilmediği takdirde mahfuz hissesine tekabül eden kısım yönünden tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar tarafından davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.Mahkemece; davacı tanığı olarak dinlenen ve vasiyetnamenin düzenlendiği sırada tanık olan ...'in imza attığı işlemin maaş ödemesi olduğunu zannetmesine dair beyanı ve davacı diğer tanığı ...'nin muris ...'...
Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ile tescil davasında dava miras hakkından kaynaklandığından davada davacı, mirasbırakanın muvazaa ile tapuda taşınmaz devri yaptığını ve bu yolla miras hakkının çiğnendiğini iddia eden saklı pay sahibi olsun veya olmasın tüm mirasçılardır. Mirasçılar arasında bu dava açısından zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir mirasçı diğerlerinden bağımsız olarak tek başlarına miras payı oranında dava açıp, payları kadar tapu kaydının iptali ile tescilini talep edebilirler. Ancak ıskat(çıkarma), mirastan feragat, mirastan yoksunluk ve mirası ret gibi nedenlerle mirasçılık sıfatını kaybedenler saklı paylı mirasçı olsalar dahi muris muvazaasına dayalı tapu iptali-tescil ve bu nedene dayalı tazminat davasını açamazlar. Tenkis davası ise saklı paylı mirasçılar tarafından açılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirastan feragat sözleşmesinin iptali olmazsa tenkis davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.06.2015 gün ve 2015/6742 Esas, 2015/6531 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekilitarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirastan feragat olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Davcılar vekili, davacılar ile muris ... arasında imzalanan .... Noterliği'nin 15.05.2006 tarih,... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesinin imzalanmasında davacıların serbest iradesiyle hareket etmediklerini, murisin mirasından 10.000'ar TL karşılığında feragat etmelerinin mümkün olmadığını, bu durumun hile, aldatma, ikrahla gerçekleştiğini belirterek.......
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'nin, düzenlediği 21/4/2010 tarihli el yazısı vasiyetnamesi ile tüm malvarlığını davalı kurumlara ve şahıslara vasiyet ettiğini, ayrıca murisin ölmeden 5 ay önce davalılardan ... İl Özel İdaresine 1.200.000 TL bağışta bulunduğunu, bu işlem ile ve düzenlenenen vasiyetname ile kendilerinden mal kaçırmanın amaçlandığını, ayrıca saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde saklı paylarına el atılan kısmın tenkisine karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan Hikmet’in ölümü üzerine tek mirasçısı olan diğer davacı ... tarafından davaya devam edilmiş, aşamada davacı ... sunduğu 11.05.2017 tarihli dilekçesi ile; davalılardan ..., ..., ..., .... ve ..., 22.06.2017 tarihli dilekçesi ile davalı ... ... Vakfı yönünden, davadan feragat ettiğini bildirmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : VASİYETNAMENİN İPTALİ OLMADIĞI TAKDİRDE TENKİS KARAR : Muğla 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, muris babalarının 216, 218 ve 800 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı temlik işlemleriyle davalılara aktardığını ileri sürerek payları oranında tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalılardan..., 800 parsel sayılı taşınmazda kendisine devredilen payların kısmen ölünceye kadar bakım şartıyla kısmen de hibe suretiyle murisin uhdesinden çıktığını, bakım görevinin yerine getirildiğini, hibe yoluyla yapılan temlikin ise ancak tenkise konu edilebileceğini belirtip davanın reddini savunmuş; diğer davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptali-tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan... tarafından temyiz edilmiş, Dairece ‘......
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Dava dilekçesi ile davacının vasiyetnamenin iptali ve tenkis talep ettiği, 27/10/2016 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında davacı vekili; "vasiyetnamenin iptali yönünde talebimiz yoktur....
Buna göre; davalılar, mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK’nın 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın murisin tasarruf nisabı oranında geçerli olması gerekir. Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün hükümsüzlüğüne karar verilmeli, davacının; saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmelidir. O halde mahkemece yapılacak iş; TMK’nın 512/3. maddesi gereğince, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun; murisin tasarruf nisabı oranında geçerli olduğu göz önünde bulundurularak, davaya tenkis davası olarak devam etmek, murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır. Mahkemenin bu yönü gözardı etmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece; davacının, ehliyetsizlik iddiası bakımından yukarıda açıklanan usullere göre inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile vasiyetnamenin iptal talebinin reddine karar verilmesi, buna karşın vasiyetnamenin iptali isteminin reddi ile birlikte vasiyetname geçerli kabul edilmesine rağmen davacının tenkis talebi ile ilgili olarak hiçbir inceleme-değerlendirme yapılmaması ve davacının iptal ve tenkis talepleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....