Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; ehliyetsizlik ve irade fesadı hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılmış vasiyetnamenin iptali, ikinci kademede tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/2 nci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 557 ve 571 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS -KARAR- Dava, noterda yapılan mirastan feragat sözleşmesinin iptali, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, davanın reddine ilişkin hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 8.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,27.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Davayı kabul" başlıklı 308/1 inci maddesinde; "Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir”, aynı Kanun'un 309/1 inci maddesinde; "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.", 311/1 inci maddesinde ise, "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Davayı kabulden söz edilebilmesi için, davalı tarafından mahkemeye yöneltilmiş bulunan tek taraflı ve varması gereken bir irade beyanının mevcudiyeti gerekir (Tanrıver, S.; Mahkeme Huzurunda Yapılan Kabuller, AÜHFD, 1995/I, s. 221). Bu irade beyanının kendisinden beklenen hüküm ve sonuçları doğurabilmesi mahkeme veya davacı tarafından kabul edilmesine bağlı değildir (Kuru, B.; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, C. IV., İstanbul 2001, s. 3691)....
ve hakkı olmayan menfaatler elde etmek olduğunu, taraflar arasında imzalanan mirastan feragat sözleşmesinin ivazsız feragat sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeden feragat edenin alt soyuna da şamil olduğunu, feragat edenin miras payının kimlere ve hangi oranda kalacağının açıkça kararlaştırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....
Davacı vekili; Murisin ölümünden sonra T3 T7 T5 Derya T4ve T6 miras paylarından müvekkil lehine feragat ettiklerini, bu feragatın murisin ölüm tarihinden sonra mirasçılar arasında yapıldığından, ve muris de tarafı olmadığından bir mirastan ivazsız feragat sözleşmesi olmayıp, bir bağışlama sözleşmesi hükmünde olduğunu, bağışlama sözleşmesinde noter huzurunda açıkça iradeleri beyan edip imza altına alan bu kişiler ve de pek tabi alt soylarının murisin mirasından hiç bir paylarının olamayacağını, işbu sebeple ne Hazar Çırak ne Gülden Gülüzar Çırak ne de Yiğit Berkan Demir'in mirastan pay alamayacaklarını, bu beyanlarının ilk derece mahkemesi tarafından tamamen yok sayıldığını, yasal mirasçıların büyük bir kısmı tarafından yapılan bu bağışlama akdinin, ivazsız bir feragat sözleşmesi gibi işlem gördüğünü ve alt soyu etkilenmeyeceği kanaatine varıldığını, bu kanaatin hatalı olduğunu, yasal mirasçılardan sözleşmede ismi bulunan T3 T7 T5 T4, Sezde T6ve alt soylarının miras payı bulunmadığını, yine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2008 gününde verilen dilekçe ile mirastan çıkarmanın iptali nedeniyle tenkis, birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından birleştirilen dosya davalısı aleyhine 13/12/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 08/04/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl dosya davalıları ... ve ... vekili, asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava, mirastan çıkarmanın iptali nedeniyle tenkis; birleştirilen dava, tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasbırakan ... tarafından düzenlenen .......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/272 Esas sayılı dosyasında görülen ve karara bağlanan vasiyetnamenin iptali davasının aynı zamanda tenkis istemini de kapsadığını, kaldı ki davacının aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle tenkis isteğinde bulunamayacağını belirtip davanın usulden ve esastan reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı tarafından açılan ve feragat nedeniyle reddine karar verilen ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/272 Esas sayılı vasiyetnamenin iptali davasında saklı payın ihlal edildiği iddiasının da bulunduğu, bu nedenle ekdeki davada kesin hüküm teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, mirasbırakan ...'nun 15.06.2012 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalılara vasiyet ettiği, ... 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 544 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 557, 558, 559, 560, 561 ve 564 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Dosya kapsamından ve dinlenen tanık beyanlarından dava konusu vasiyetnamenin davalıların zorlaması ve baskısı altında yapıldığının ispatlanamadığı, şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmüştür. 3....
Vasiyetnamenin iptali sebepleri TMK.nun 557 ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Davacı taraf anılan maddelerde düzenlenen iptal nedenlerine dayanmayıp bu hususlarda bir delil de sunmamıştır. Saklı payın ihlalinin, iptal sebepleri arasında sayılmadığı ve saklı payın ihlali hususunun koşullarının varlığı halinde tenkis davasının konusunu oluşturacağı, vasiyetnamenin iptal sebepleri arasında bulunmadığından davacı tarafın bu yöndeki talebi değerlendirilmemiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....