"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’ın ilk eşi ...’den olma çocukları olduklarını, davalıların ise ikinci eş ve çocukları olduğunu, mirasbırakanın ... Noterliği’nin ... tarih ve ... yevmiye no’lu vasiyetnamesi ile ... ili ... ilçesindeki taşınmazlarını tüm mirasçılarına farklı oranlarda bıraktığını, bırakılan taşınmazlar arasında açık bir orantısızlık bulunduğunu, bu şekilde saklı paylarının ihlal edildiğini, öte yandan vasiyetname tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini, mümkün olmazsa tenkisini istemişler, 25.01.2011 tarihli celsede vasiyetnamenin iptali taleplerinden feragat ettiklerini, tenkis yönünden inceleme yapılmasını beyan etmişlerdir. Davalı ..., ... ve ..., davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T1 saklı payına ilişkin tenkis taleplerinin bulunduğunu, ön inceleme tutanağında bu hususun belirtilmesine rağmen tenkis talebine ilişkin inceleme yapılmadan karar verildiğini, küçük T1 için tenkis taleplerinin bulunduğunu, tenkis talebinden vazgeçme ya da feragatlarının olmadığı gibi usulüne uygun feragat dilekçesi yahut feragat beyanınında bulunmadığını, mahkemece davacı T1 saklı payını isteyebileceğinin belirtilmesine rağmen tenkis talebi olmadığının belirtildiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, terditli taleplerinin bulunduğunu, feragatın açık ve kesin bir şekilde yapılması gerektiğini, mirasçılıktan çıkarma nedenlerinin davalılar tarafından ispatlanamamış olmasına rağmen talebin reddinin hukuka aykırı olduğunu, delillerin yanlış değerlendirildiğini, mahkemenin SMS mesajlarını sırasına göre ele almadığını, bu nedenle yanlış değerlendirildiğini, karar da bahsedilen mesajların davacıya babasının hastalığından...
Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğunu, davacının mirastan feragat sözleşmenin iptaline yönelik davasının reddedildiğini, böylelikle mirastan feragat sözleşmesinin geçerliliğinin kesinleştiğini, mirastan feragat sözleşmesi karşısında bir miras ... kalmayan davacıya, "hakları verilsin" deyimine dayanarak atanmış mirasçılık belgesi verilemeyeceğini, davacının talebinin mirasçılık belgesi verilmesine yönelik olduğu halde mahkemece talep aşılarak atanmış mirasçılık belgesi verildiğini, davacının miras hak ve hisselerinin tamamından ivazlı olarak feragat ettiğini, diğer yandan davacı, murisin vefatından bu yana kötü niyetli davrandığını, yapmış olduğu mirastan feragat sözleşmesine rağmen, sanki mirastan feragat etmemiş gibi bu durumu gizleyerek, Beyoğlu 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/354 Esas sayılı veraset ilamını aldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesi ile vasiyetamenin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptalini gerektirdiğini ileri sürdüğü tüm iddialarının araştırılarak, taraf delilleri toplanarak her bir iddia hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Davacının, ileri sürdüğü vasiyetnamenin iptaline ilişkin tüm iddialar araştırıldıktan sonra vasiyetnamenin iptali talebinin reddedilmesi halinde ise tenkis talebinin incelenmesi gerekecektir. Zira davacı , murisin oğlu olduğundan saklı pay sahibi olan yasal mirasçıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle TMK.nun 557.maddesi gereğince, vasiyetnamenin iptali koşullarının bulunmadığını, murisin vasiyetname yapmak suretiyle malvarlığı üzerinde tasarruf hakkını kullandığını, murisin yasal mirasçılarının bir nevi mirastan ıskat edildiklerini, vasiyetnamenin iptali şartlarının bulunmadığını, bu nedenle vasiyetnamenin iptali isteminin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise murisin vefat tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifinin tespitinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; asıl dava yönünden, Adli Tıp Kurumu raporuna göre murisin vasiyetnamenin düzenlenme tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu, murisin dava tarihi itibariyle tenkise tabi mal varlığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, birleşen davada davacıların davayı takip etmemeleri nedeniyle HMK'nun 150/5.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Sayılı dosyası ile vasi atanması talebinde bulunulduğunu, ancak muris vefat ettiği için bu davanın konusuz kaldığını, tüm bu yapılan işlemlerin sistemli bir mal kaçırma organizasyonu olduğunu, vasiyetnamede gösterilen sebepler baskı ve fiil ehliyeti yoksunluğunda yapıldığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline, olmazsa tenkise karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; terditli açılan davada, öncelikli istek vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....
HMK’nın 311. maddesine göre, feragat açıklandığı tarihte kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragatten feragat mümkün değildir. Davacı kadın irade sakatlığı nedeniyle feragatin iptali isteminde bulunmuşsa da, irade sakatlığı yönündeki iddiası soyut olduğu gibi, yeterli delil ve belgelerle kanıtlanamamıştır. Davacı kadının feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakaları yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2017/3860 Esas 2019/461 Kararı) "Davacı kadın vekili irade sakatlığı nedeniyle feragatin iptali isteminde bulunmuşsa da, irade sakatlığı yönündeki iddiası soyut olduğu gibi, yeterli delil ve belgelerle kanıtlanamamıştır. Mahkemece, davacı kadının davasından feragati nedeniyle ret hükmü kurulması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2....
Somut olayda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 557/2. maddesinde düzenlenen korkutma (ikrah) koşullarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre vasiyetnamenin iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle “ölüme bağlı tasarruf”, “vasiyetnamenin iptali” ve “tenkis” davaları hakkında açıklama yapılmasında yarar vardır. 13. Miras bırakanın ölümünden sonra meydana gelmesini arzu etmiş olduğu hususlara ilişkin her türlü irade açıklaması, ölüme bağlı tasarruf olarak nitelendirilir (Öztan, B./Öztan F.: “Ölüme Bağlı Tasarruflara İlişkin Medeni Kanunu’ndaki ve Noterlik Kanunu’ndaki Şekil Şartları”, AÜHFD, 65 (4), 2016, s.3586)....
Noterliğinde düzenlenen 1.6.1999 tarih ve 4103 yevmiye nolu vasiyetnamesinin şekil şartına uyulmaması, irade sakatlığı, hukuki ehliyetsizlik nedenleriyle iptalini, olmazsa saklı payları oranında tenkisini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddini dilemiş, Mahkemece ispat edilemeyen iptal talebinin reddi ile tenkis talebinin kabulüne ve muris adına kayıtlı 1/10 oranındaki payın iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Miras bırakan 1338 doğumlu olup, vasiyetnamenin düzenlendiği 1999 tarihinde 77 yaşındadır....
varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmesini, mirastan feragat nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının da gösterilmesi gerektiği, buraya kadar yerel mahkeme ile aynı görüşte olduğunu, yerel mahkemeden farklı düşündüğü konunun ise; mirastan karşılıksız olarak feragat halinde mirasçılık sıfatını kaybedenlerin paylarının ne şekilde dağıtılacağı konusu olduğunu, yerel mahkeme mirasçılık sıfatını kaybeden 5 kişinin miras paylarının yarısının bu kişilerin altsoyuna dağıtılmış yarısının ise Haydar Ali Yüksel'in eşi ve mirastan feragat etmeyen iki çocuğu arasında paylaştırıldığnı, yerel mahkeme tarafından yapılan bu dağıtımın hatalı olduğunu, mirastan feragat neticesinde feragat edenlerin payının feragat edenin alt soyuna değil murisin diğer mirasçılarına geçeceğini, altsoyun saklı pay hakkı olduğu altsoyun saklı payını almak için Asliye...