- K A R A R - İflasın ertelenmesi isteminde bulunan şirket vekili, müvekkili şirketin borca batık olduğunu, sunulan iyileştirme projesi ile borca batıklıktan kurtulabilecekleri ileri sürerek iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesini ve tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahil ... şirket vekili iflas erteleme talebine itiraz etmemiş ve müdahiller ... Bank ile ... Banka vekili ise borçların muvazaalı olarak aktiften fazla gösterildiğini, davacı şirketin iyiniyetli olmadığını, iflas erteleme koşullarını gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporu ile kayyum heyeti raporlarının birbirlerini doğrular nitelikte olduğu, davacı şirketin borca batık olup sunulan projenin hayata geçirilmesinin mümkün olduğu, iflas erleteme kararı verilmesi halinde davacı şirketin mali durumunun iyileştirilme ümidinin bulunduğu gerekçesiyle, talebin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, müdahil ... ... San. Tic....
herhangi bir belge dosyaya ibraz etmediklerini, davalı-borçlunun takibe itirazları haksız ve kötü niyetli olup, takibi sürüncemede bırakma ve bu aşamada mal kaçırarak müvekkilin alacağını ödememe amacına yönelik olduğunu, davalı-borçlu haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenle davalı-borçlunun %20’den az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, davalı-borçlu borca itiraz ile birlikte takibi sürüncemede bırakmak ve bu sürede tüm malvarlığını kaçırarak alacağın tahsilini imkânsız hale getirme gayesi içinde olduğunu, davalı-borçlunun e-faturayı kabul etmesi, itiraz dilekçesinde sadece borca itiraz edip buna ilişkin belge ibraz etmemesi, aralarında kargo taşımacılığı vekillik sözleşmesinin bulunması, müvekkilinin alacaklı olduğu sabit olmakla müvekkilimizin mağduriyetinin önlenmesi ve davalı-borçlunun kötü niyetli olarak alacağın tahsilinin imkânsız hale getirme amacının önlenmesi için dava konusu alacağımız için davalının menkul, gayrimenkul malları...
İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....
İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....
başlatılan takibin iptaline, yasal süresi içerisinde yapılan vaki itiraz sebebiyle teminat almaksızın takibin durdurulmasına, yine takibe dayanak bono üzerinde müvekkilinin herhangi bir rıza ya da parafı bulunmadan yapılan tahrifatlar sebebiyle Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün 2019/6216 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline, HMK m. 209/1 gereğince senet herhangi bir işleme esas alınamayacağından teminat alınmaksızın takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
de belirtmediklerini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/2240 E., 2014/929 K. sayılı 19.11.2014 tarihli kararında da "mirasçıların mirası takip öncesinde reddetmiş olmaları halinde bile yasal süre içinde mirasçılar tarafından borca itiraz edilmesi gerektiği" açıkça benimsendiğini, bahse konu olayda da mirasçılar taraflarına gönderilen muhtıralara süresinde itiraz etmemeleri sebebiyle icra takibinin kesinleştiğini, ancak sonrasında borçlu mirasçılar tarafından mirasın hükmen reddi davası açıldığını ve ihtiyati tebdir taleplerinin de kabulüne karar verildiğini, İhtiyat tedbirin şartları HMK 389/1 maddesinde; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklinde belirtildiğini, İhtiyati tedbir kararı verilecekse dahi...
İcra Müdürlüğünün 2018/7918 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili icra takibine itiraz etmeleri neticesinde davalı tarafından itirazın iptali davası açılarak müvekkillerine ödenen destekten yoksun kalma tazminatının murisin mirasçıları olan müvekkillerine rücu edilmesini talep ettiğini, murisin borcu karşılayacak aktif malvarlığının olmadığını ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun görüldüğünü belirterek terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur....
Mahkemece, borçlu-davalının icra takip dosyasında adresinin Şişli olması sebebiyle yetki itirazında bulunduğu, bu konuda bir karar verilmeden itirazın iptali davası açıldığı, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması sebebi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu-davalı hakkında haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapılmıştır. Davalı, yasal süre içinde borca itirazıyla birlikte icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürerek yetki itirazında da bulunmuştur. İİK.nun 50.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 23.maddesi uyarınca borçlu-davalının itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesini göstermesi gerekirken, dilekçesinde yetkili yerin neresi olduğu belirtilmemiştir. Hal böyle olunca, usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazının bulunmadığı gözetilerek işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulü ile davanın bu nedenle reddi usul ve yasaya aykırıdır....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/231 Esas KARAR NO : 2021/959 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/03/2021 KARAR TARİHİ : 12/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı-borçlu borca itiraz dilekçesinde; takibe konu borca, faize, tüm ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkil ile davalı borçluya ait www... sitesinden 16.09.2020 tarihinde 2 adet ürün satın aldığını, ancak .... Ambalaj firması bu ürünlere geçen sürede müvekkiline göndermediğini, ürünlerin gelmemesi sebebiyle bedelin iadesi talep edileceği zamanda davalı telefonlara cevap vermediğini, bunun üzerine ürünlerin gelmeyeceği anlaşıldığından 26.10.2020 tarihinde Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğünün .......