hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 40.058,38- TL'nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, ancak borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurduğunu fakat, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacakğın, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olduğunu ve zarar veren davalının bedelden sorumlu olduğunu ileri sürerek davalının İstanbul 23....
gönderilen ödeme emrinde de sözleşme ve kanuna uygun olarak yıllık---akdi temerrüt faizi talep edildiğini, vaki borç sebebiyle davalının temerüdde düştüğünü, borca yapılan böylesi bir itiraz nedeniyle kanunda belirtilen miktardan az olmamak üzere icra inkar tazminatı da ödemesi gerektiğini beyan ederek öncelikle davalının geçersiz bir itiraz dilekçesi niteliklerini taşımayan ve borca itiraz ettiğini de gösterir herhangi bir ibare içermeyen beyanlarının reddine, kabul edilmemesi durumunda ----- sayılı dosyasından açılmış takibe ilişkin itirazının iptaline, kanunda ifade edilen miktardan az olmamak üzere icra inkar tazminatına, takibin devamına ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Şti." tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiştir. İmzaya ve borca itiraz eden şirket, ticaret sicil ünvanlarının başında... harflerinin olmadığını, ancak takibin sehven ... Ltd. Şti. olarak yapıldığını, buna bir itirazlarının olmadığını, bir amblem gibi bu harfleri şirket kaşesinde ve basılı evraklarında kullandıklarını, takipte isim yanlış belirtilmiş olmakla birlikte kastedilenin kendi şirketleri olduğunun açıkça anlaşıldığını beyan etmiştir. Ticaret Sicil Memurluğu'nun 02.08.2011 tarihli yazı cevabında da, ... Ltd. Şti.'nin kaydı bulunmadığı bildirildiğine göre, takip talebinde ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen şirketin, itiraz eden şirket olduğu, anılan yanlışlığın kaşedeki sembolik harflerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece borçlunun imzaya ve borca itirazlarının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde istemin husumetten reddi isabetsizdir....
Borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-6. maddesinde; "Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda; mahkemece borca itirazın reddedildiği, ancak icra takibinin muvakkaten durdurulması yönünde karar verilmediği halde, borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedildiği görülmektedir....
-TL'lik kısmı hariç diğer kısmının ödendiği, dolayısıyla geçersizde olsa ifa edilen sözleşmenin ifadan sonra geçersizliğini ileri sürmenin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmaması sebebiyle mahkememizce sözleşmenin geçerli bir sözleşme gibi dikkate alınması gerektiği değerlendirilmiş ve sözleşme doğrultusunda inceleme yapılmıştır. Davalı borçlular borca itiraz dilekçelerinde protokolde yazılı son ...-TL'nin ödenmediğini kabul etmişler, gerekçe olarak da davacının kiracısının sözleşmede belirtilen tarihte tahliye etmediğini, tahliyenin yaklaşık 6 ay sonra ... da gerçekleştiğini, sözleşmeye göre tahliyenin gerçekleşmemesi halinde aylık ...-TL ödeneceği, bu nedenle davacı alacaklıdan kendilerinin de alacaklı olması sebebiyle ödeme yapmadıklarını belirtmişlerdir. İş bu dava açıldıktan sonra ise dilekçeler aşamasında görevsiz mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermesi üzerine davalılar sundukları ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde, Antalya ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı banka tarafından genel kredi sözleşmesi ve ihtarnameye dayalı olarak dava dışı borçlu ve kefil hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi ile icra takibinin durduğu, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine dair kararın gerekçesinin bulunmaması sebebiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın sübuta ermemesi nedeniyle itirazın kaldırılması...
DAVA KONUSU : ŞİKAYET&İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine girişilen takipte gönderilen ödeme emrinde 10 gün içinde ödeme ihtaratı bulunmadığını, banka hesap nosu bulunmadığını, ödeme emrinin usule aykırı olarak düzenlendiğini, çek aslının dosyada olup olmadığının araştırılmadığını, takip dayanağı çek üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, borca ve faize de itiraz ettiklerini beyanla; takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmişlerdir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı şikayet ve imza ve borca itirazın reddine davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 16....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, alacaklı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak; borçlunun icra dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca itiraz bulunmadığından icra müdürlüğünce takibin durdurulması işleminin kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda borçlunun icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde borca itirazın bulunduğu görülmektedir....
İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir. O halde mahkemece, 12.12.2014 tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ve süre aşımı nedeniyle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile ihlalli geçiş yapan davalı aleyhine başlatılan icra takibi sebebiyle açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır. ----- sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Davalıya çıkarılan ödeme emrinin --- tarihinde tebliğ edildiği, davalının ise -- haftalık yasal süre geçtikten sonra ----- tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılamaz. Zira böyle bir durumda alacaklının hukuki yararı bulunmamaktadır. ----- maddesindeki dava şartları arasında sayılmış olup aynı kanunun ----- göre mahkeme dava şartlarını yargılamanın her aşamasında gözetmek zorundadır. Bu itibarla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....