Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının 15.9.2009 tarihli icra dosyasına verdiği dilekçesinde sadece takip şekline itirazını bildirdiği, borca itiraz niteliğinde olmadığı, itirazın iptali davasının görülüp dinlenebilmesi için her şeyden önce usulüne uygun olarak bu icra takibine itiraz yapılmasının gerektiği, davalının borca itirazının bulunmaması nedeniyle davanın ön şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir....

    İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur. Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır....

      Davanın vekil aracılığı ile açılması halinde, vekilin, Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2.fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunması zorunludur. Mirasın hükmen reddine karar verebilmek için, miras bırakanın terekesini oluşturan aktif ve pasifinin murisin ölüm tarihi itibariyle araştırılması ve terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının saptanması gereklidir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde, terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

      terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulüne karar verilmesini, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilleri hakkında yapılacak haciz işlemlerini durdurulması ve SGK tarafından müvekkillerinin banka hesaplarına konulan blokelerin, hacizlerin, maaşlara işlenen hacizlerin ve araçlara işlenen hacizlerin kaldırılması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı şirket vekili tarafından davacı hakkında Karapınar İcra Müdürlüğü'nün 2019/1454 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri 22/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş davacı yasal 5 günlük süre içinde 27/01/2020 tarihinde borca ve faiz oranına itiraz edilmiştir. Mahkemece davacının borca itirazının reddine, alacağı %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Davacı, davalıya borcu olmadığını İİK'nun 169/a maddesi kapsamında bir belge ile ispatlayamamıştır....

      İcra Dairesi 'nin 2018/18672 E. hali esas kabul edilecekse takipten sonra borcun ödenmiş olması sebebiyle İİK Md. 71 gereğince takibin iptaline karar verilmesine, İstanbul 14. İcra Dairesi 'nin 2019/35539 E. olarak numara alan takip dosyası esas alınacak ve bu sebeple ödeme emri henüz tebliğ edilip takip kesinleşmediğinden iş bu davanın borca itiraz olarak ele alınarak İtirazımızın kabulüne karar verilmesini haksız ve kötüniyetli takip sebebiyle takip miktarının%20sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı/alacaklıya yükletil meşine karar verilmesine, karara kadar takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada def'i olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir. Bu durumda terekenin borca batık olduğuna ilişkin bu savunmanın hadise (ön sorun) şeklinde incelenip karara bağlanması gereklidir. Dava konusu somut olayda davalıların murisi olan borçlu İsmail Ceran'ın vefatı davacı banka tarafından mirasın reddini talep etmeyen mirasçılar hakkında takip yapıldığı, takip borçlusu davalıların terekenin borca batık olduğunu ileri sürerek borca itiraz ettikleri ve eldeki davada terekenin borca batık olduğuna yönelik savunmada bulundukları anlaşılmaktadır. Açılmış bir davada ileri sürülen bu savunmanın 6100 sayılı HMK'nın 163. ve devamı maddelerine göre ön sorun şeklinde incelenip karara bağlanması gerekir....

      Borçlular, senedin cebir ve tehdit yoluyla elde edildiğini açık bir şekilde ifade etmiş olup borçlular tarafından yapılan bu itiraz, borca itiraz niteliğindedir. Bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlular; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır.(YARGITAY 12. Hukuk Dairesi 2016/28002 E. , 2018/1573 K.) Taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığına ilişkin olup bu haliyle başvuru İİK' nın 168/5, 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz olarak nitelendirilmiştir. İİK' nın 169/a-6. maddesinde; takip muvakkaten durdurulmuş ise borca itirazın reddi halinde borçlunun takip konusu alacağın % 20' sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği öngörülmüştür.(YARGITAY 12.Hukuk Dairesi 2020/4115 E., 2020/11265 K.)...

      Sayılı dosyası ile 08/09/2021 başlangıç tarihli satış faturası kaynaklı alacağa binaen ilamsız icra takibi başlatılmış olup karşı yanın 20/09/2021 tarihli dilekçe ile borca ve tüm fer'ilerine itiraz etmesi üzerine icra takibi durdurulduğunu, bunun üzerine dava şartı olması sebebiyle --- kanun yoluna başvuru yapılmışsa da ekte sunulan arabuluculuk tutanaklarından anlaşılacağı üzere süreç anlaşamama şeklinde tamamlandığını, borçlu tarafın borca itirazı yerinde olmamakla birlikte takibin durdurulması neticesinde davacının mağduriyeti doğmuş olup itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, davacı şirket ile davalı borçlu şirket arasında ----- bedelli satış faturasından kaynaklı ticari alacak söz konusu olduğunu,....

        Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur. Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Ayrıca Türk Medeni Kanunun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 bendi gereğince vekaletnamenin, vekilin mirasın reddi yetkisini içermesi zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

        UYAP Entegrasyonu