Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Dürüst davranma” başlıklı 2. maddesinde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; dürüstlük, herkesin uyması gerekli olan genel ve objektif bir davranış kuralıdır. Bu kural, kişilerin tarafı oldukları hukuki ilişkilerde dürüst, namuslu, ahlaklı ve diğer kişilerde yaratılan güvenle tutarlı şekilde davranmalarını ifade eder....
Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Dürüst davranma” başlıklı 2. maddesinde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; dürüstlük, herkesin uyması gerekli olan genel ve objektif bir davranış kuralıdır. Bu kural, kişilerin tarafı oldukları hukuki ilişkilerde dürüst, namuslu, ahlaklı ve diğer kişilerde yaratılan güvenle tutarlı şekilde davranmalarını ifade eder....
nin 2019/711 Esas 2019/1083 Karar sayılı ilamında; "Dava, miras taksim sözleşmesinin geçersizliği savına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Miras taksim sözleşmesi tarafı olan davalı Adil’in kısıtlı olduğu ve aynı sözleşmenin tarafı olan diğer davalı Tahir’in de kısıtlının vasisi olduğu, taksim sözleşmesi tarihinde hakkında vesayet kararı olan kısıtlının bu sözleşmeye bizzat katılımı nedeniyle geçersizlik iddiasının ileri sürüldüğü somut olayda, kısıtlı ile vasi arasında menfaat çatışması oluşacağından vasi Tahir’in kısıtlıyı temsil edemeyeceği, kısıtlıyı davada temsil etmesi için kayyım atanması ve taraf teşkilinin bu şekilde sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle, davacının diğer istinaf istemleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece hükme dayanak yapılan Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 2014/16407 Esas sayılı dosyasında izah edilen yazılı bir miras taksim sözleşmesi ile dava konusu taşınmaz bir paydaşa bırakılmış olsa idi ancak o zaman taşınmaz kendisine bırakılan paydaş ortaklığın giderilmesi davası açılmasına itiraz edebilir ve miras taksim sözleşmesinin yerine getirilmesi, yani sözleşme ile kendisine bırakılan taşınmazın hisseli olan tapusunun iptali ile kendi adına tescilini talep edebilirdi. Sonuç olarak, yapılan miras paylaşımı ile dava konusu taşınmazın hisseli bırakıldığı sabit olup, hissedarlardan birinin diğerlerine karşı ortaklığın giderilmesi istemli dava açmasına yasal engel bulunmamaktadır....
B.İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tanık beyanları ile iddianın ispatlandığını, vekaletname veren diğer mirasçıların isticvap edilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, yemin deliline dayanıldığı halde yemin teklif etme hakkının hatırlatılmadığını, hatalı değerlendirme yapıldığını, miras taksim sözleşmesine dayanarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, ikinci bir sözleşme yapılması ile ilk miras taksim sözleşmesinin ortadan kalktığını, davalıların 20.05.2015 tarihli miras taksim sözleşmesine istinaden davacının mirastan 45.000,00 TL nakit para aldığını iddia ettiklerini, bu hususta iddialarını ispat ile mükellef olmalarına rağmen bu iddialarını ispat edemediklerini, zira zaten davalının aldığı böyle bir para bulunmadığını, miras taksim sözleşmesinin kabul edildiği takdirde ise edimler arasında ciddi oransızlık içerdiğini, hata, hile hukuksal sebeplerinin yanında gabin hukuksal nedenine dayanıldığını...
ın ise 09/03/1987 tarihinde vefat ettiği ve tüm mirasçılarının davada yer aldığı, davacının iddiasına göre tüm mirasçıların 1987 tarihinde fiili taksime göre kendilerine düşen taşınmazları uzun yıllardır kullandıkları, 07/08/2001 tarihinde mirasçıların muris babalarından kalan taşınmazlar hakkında yazılı bir taksim sözleşmesi yaparak sözleşme dahilinde Tapu Müdürlüğü'nde işlem yaptırdıkları, bu sözleşmede dava konusu parsellerin yer almadığı anlaşılmaktadır. Dava, TMK.nın 676 ve müteakip maddelerine dayalı miras taksim anlaşmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasçıların taşınmazlar üzerinde fiili taksim anlaşması yaptıklarını açıklamış, davalı taraf ise bu şekilde bir fiili taksimin yapılmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Dava konusu taşınmazlar tapuda ortak miras bırakan ... üzerinde kayıtlı olup taksime ilişkin yazılı bir belge sunulmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2023 tarihli Ara karar NUMARASI : 2022/35 ESAS DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Miras Sözleşmesinin İptali) KARAR : İstanbul Anadolu 24....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, miras taksim sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 8.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 8.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Tapu Sicil Müdürlüğü huzurunda re'sen düzenlenen miras taksim sözleşmesinin infazı sırasında hataya düşme nedeni ile oluşturulan tapu kaydının sözleşmeye uygun hale getirilecek şekilde iptali ile tescili istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava konusu bir kısım taşınmazlar yönünden mirasçılar arasında yapılan miras taksim sözleşmesine dayanılarak Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/695 Esas 2021/590 Karar sayılı hükmü ile tapu iptali ve tescil kararı verilerek davalılardan T4 adına tescilleri yapıldığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut mirasçılar arasında düzenlendiği belirtilen, "anlaşma senedi" başlıklı miras taksim sözleşmesinin bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazlarla ilişkilendirildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/695 Esas 2021/590 Karar sayılı dosyasının getirtilip, ilgili dosyada hükme esas alınan miras taksim sözleşmesinin iş bu dosyada bulunan miras taksim sözleşmesiyle aynı olup olmadığı hususunun tespiti gerekmektedir....