Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yolu ile giderilmesi davası açmak sureti ile çözümlemesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ... ile ... ve ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2010 gün ve 114/403 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise katılma yolu ile davalılar vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.06.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden taraflardan kimse gelmediği için incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi....
Hukuk Dairesi'ne ait İş Bölümü Md.16 göre, "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" nedeniyle yapılacak istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından yapılır hükmü bulunduğu, anlaşılmaktadır. Davanın niteliğine göre istinaf inceleme görevi Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine ait olup, 3. Hukuk Dairesi'nce görevsizlik kararı verildiğinden, belirlenen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Akçakoca İlçesi, Kepenç Köyü, Köyiçi Mevkii 130 ada 8 parsel sayılı fındık bahçesinin davalılar adına 12/06/2007 tarihinde tescil edildiğini, bu tescilin yanlış olduğunu,taşınmaz ile ilgili olarak 24/04/1998 tarihli miras taksim sözleşmesi bulunduğunu, davalıların ortak murisi Mustafa Ertan'ın imzaladığı sözleşmeye göre dava konusu taşınmazın 1000 m2 sinin müvekkillere verildiğini, ancak kadastro çalışmaları sırasında yanlış tescil edildiğini, müvekkillerin yurt dışında olmalarından faydalanarak davalıların taşınmazı kendi adlarına tescil ettirdiklerini, taşınmazın aslen ortak muris T5 intikal ettiğini, eğer miras taksim sözleşmesi yeterli görülmez ise taşınmazın miras payları oranında tapuya kayıt ve tescil edilmesini, davalıların taşınmazı elden çıkarma durumlarının olduğunu, taşınmazın müvekkilleri için manevi değerinin de bulunduğunu, bu nedenlerle taşınmazın yanlış tescilinin iptali...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.07.2010 gün ve 158/276 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde; parsel numarası yazılı 30 parça taşınmazın ortak miras bırakan ... ve ...’dan kaldığını, mirasçılar arasında yapılan 25.11.2008 tarihli taksim sözleşmesiyle bu yerlerin taksim edildiğini açıklayarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle TMK.nun 676. maddesi hükmü uyarınca ve taksim sözleşmesi gereği hak sahipleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Gözekaya Köyü 272, 402 ve 870 parsel sayılı; 5.000, 2.900 ve 13.450 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle 388, 397 ve 398 parsel sayılı 7.100, 14.100 ve 18.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle, 975 parsel sayılı taşınmaz ise 396 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 105 ada 52 parsel sayılı 57.186,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında dava konusu taşınmaz kamulaştırma nedeniyle yapılan itirazlar la 105 ada ...,...,... parsel numaralarıyla davalı adına tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, hissedarlar arasında aynen taksim konusunda oluşan sözleşmeye göre ortaklığın giderilmesine, olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı taraf ise herhangi bir taksim sözleşmesi olmadığını ileri sürerek satış suretiyle ortaklığın giderilmesini savunmuştur. Taraflar Orhan Munzur isimli kişinin mirasçıları olup, mirasçıların tamamının katılımıyla yapılmış bir miras taksim sözleşmesi de bulunmamaktadır. Mahkemece, tarafların herhangi bir rızai taksim projesi sunmadıklarını belirlendikten sonra taşınmazların niteliği itibariyle aynen taksimi mümkün olmadığından satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir....
Dava, elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir. Somut olayda davacı ve davalının da taraf olduğu, Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesi 2001/34 Esas 2009/263 Karar sayılı dosyada, dava konusu taşınmaz hakkında açılan tapu iptal ve tescil davasında tapu kaydının iptali ile ifrazen oluşan parseller hakkında tescil kararı verildiği ve kararın Yargıtay aşamasından geçerek 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği ancak henüz tapuda infaz edilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, dava konusu taşınmaz hakkında kesinleşen mahkeme hükmünün infaz edilmesi için taraflara süre verilmesi, Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesi 2001/34 Esas ve 2009/263 Karar sayılı tapu iptal ve tescil dava dosyasındaki kroki de getirtilerek dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak uygulanması, taraf delilleri toplanarak ve davalının kullandığı yer tespit edilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davalı, dava konusu 1. katın kardeşler arasında yapılan taksim sonucu dava dışı ...'ın kullanıma bırakıldığını ve kendisinin de adı geçenden harici satış sözleşmesi ile satın aldığını ve işgalci olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan taksim neticesinde dava konusu 3 katlı binanın birinci katının davacıların dava dışı kardeşleri ...'a kaldığı ve adı geçenin de kendisine isabet eden bu kısmı 30/02/2008 tarihli muhtar senediyle davalı ...'e sattığı ve eldeki davada davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'un 27.11.1999 tarihinde öldüğü ve geriye davacı çocukları ... ve ... ile dava dışı eşi ..., dava dışı çocukları ... ve ...'...