Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca bir inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır....
Mahkemece, 4328 parsel hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ...’ın davasının kabulüne, taksim sözleşmesi uyarınca 1158, 4190, 5787, 7207, 7257 ve 10213 parsellerin tamamı, 3153 ve 3163 parsellerin 1/5 payı, 1103 parselin miras bırakan Yakup üzerinde kayıtlı 448/640 payı ile miras bırakan Meryem üzerinde kayıtlı 96/640 payın iptaliyle davacı ... adına tapuya tesciline, birleşen dosya davacısı ...’in davasının kabulüne, taksim sözleşmesi uyarınca, 1468, 2759, 7214 ve 11050 parsellerin tamamı, 3153 ve 3163 parselin 1/5 ile 6996 parselin 1/4 payının iptaliyle davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümleri davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK.nun 676.maddesi uyarınca taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
-KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 479 ada 9 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve davacıların dava dışı ... ... ve ... ile birlikte kayden paydaş bulundukları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacılar, davalının çekişmeli taşınmaza hurda eşyalar koymak suretiyle elattığını ileri sürerek eldeki davayı açmışlar; davalı ise, dava konusu taşınmazda paydaşlar arasında fiili kullanma biçimi oluştuğunu ve dava dışı paydaşlardan ve onların tasarrufları altındaki kısmı kiraladığını savunmuştur. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir....
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır. Şöyle ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü elatmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Somut olaya gelince; dosyaya yansıyan belge ve beyanlardan, çekişmeli 293 parsel sayılı taşınmazın 31.05.1990 tarihinde tapulama sebebi ile davacı adına tescil edildiği, komşu 907 parsel sayılı taşımazın ise 23.11.2006 tarihinde ifrazen taksim sebebi ile davalı adına tescil edildiği, dosya içerisinde bulunan Trabzon 3....
Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar, kayden paydaşı oldukları 623 parsel sayılı taşınmazın tamamını davalıların haksız kullandıklarını, anılan taşınmazda paylarına karşılık kullandıkları yer bulunmadığını ileri sürerek paya vaki elatmanın önlenmesine ve 500,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlardır....
Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Ne var ki, mahkemece bu yönde bir inceleme yapılmış değildir....
Az yukarıda açıklandığı üzere, taşınmazın sözleşme tarihinde miras bırakanın terekesine dahil olmadığı, davacı ve davalılar adına paylı olarak tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşıldığından, bütün mirasçıların katılımı ile yapılmış olsa bile davacının davasına dayanak olan taksim sözleşmesinin geçerli olduğundan bahsedilmesi mümkün olmayacaktır. Bahsi geçen taksim sözleşmesi; taşınmazın mirasçılar adına paylı olarak tescil edildiği 25.04.1983 tarihinden sonra yapılmış olduğundan gerçersiz olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan olgular karşısında; davacının dayandığı miras taksimi ve harici satış sözleşmesi TMK'nun 676. ve 706 maddeleri ile 6098 saylı TBK'nun 237.maddeleri uyarınca geçersiz olduğundan ve miras taksim sözleşmesi hükmünde bulunmadığından, Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının taşınmazda kullanabileceği bir alan bulunmadığı gerekçesi ile paya vaki elatmanın önlenmesine, intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçesi ile de ecrimisil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmazın davacı ve davalı adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu sabittir. Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....