Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sözleşmesi doğrultusunda intikale yanaşmadığını, TMK.nun 676. maddesi uyarınca tapu kayıtlarının iptaliyle miras taksim sözleşmesi gereği dava konusu parsellerin mirasçılar adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....

    Dava konusu taşınmazlardan 20 parsel 27.06.1997 tarihinde dava dışı Nuriye Biçer adına, diğer parseller ise 1974, 1978 ve 1979 yıllarında taksim ve intikaller yoluyla 1/2 paylı olarak tarafların ortak miras bırakanı ..., 1/2 paylı olarak dava dışı paydaşlar adına tescil edilmiştir. Dava; TMK.nun 676. maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazlar üzerindeki 1/2 payın 16.02.1983 tarihinde ölen ortak miras bırakan ...’ten kaldığı ve 04.12.1996 tarihinde tüm mirasçıların katılımı ile düzenlenen taksim sözleşmesi ile paylaşıldığı hususunda duraksama bulunmamaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık; 1/2 paylı olarak tarafların miras bırakanı Mehmet üzerinde kayıtlı taşınmazların taksim sözleşmesi uyarınca tapu kayıtlarının iptaline karar verilip verilemeyeceği konusunda toplanmaktadır. Başka bir anlatımla, taksim sözleşmesinin infazın mümkün olup olmadığı ile ilgilidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Davacının dava konusu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmamaktadır. Dava kooperatif üyeliği ve miras taksim sözleşmesinden doğan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların tapu iptal ve tescil davasının reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı karşı davalılar vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Temyize konu 152 ada 30 parsel sayılı 1716,59 metrekare yüzölçümündeki, 150 ada 46 parsel sayılı 299,49 metrekare yüzölçümündeki ve 150 ada 42 parsel sayılı 917,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, harici, rızaen, ifrazen taksim nedeniyle ... adına; 150 ada 40 parsel sayılı 1186,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, harici, rızaen, ifrazen taksim nedeniyle Kadir ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı, miras payı olduğu iddiasıyla tespitin iptaliyle adına payı oranında tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır....

            Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazda tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesinin olmadığı veya fiili kullanma biçimi de oluşmadığı gibi davacının da kullanımında olan yerler olduğundan , payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 927 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaza 663/167888 oranında paydaş olduğunu, taşınmazın paydaşlar arasında fiilen taksim edildiğini, davalı ...'in 05/11/2012 tarihinde gerek kendisinin gerekse kiracısı ... ... bilgisi ve rızası dışında dava konusu yeri traktörle sürerek buğday ektiğini ve tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek haksız müdahalenin önlenmesine, karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının ......

                Dava konusu ... ada ... parsel üzerindeki 65 nolu bağımsız bölüm, 05.07.1989 tarihinde kat mülkiyeti nedeniyle tarafların ortak murisi ... adına tescil edilmiş, 06.03.1995 tarihinde intikal görmüş, 24.10.1995 tarihinde taksim ve ifraz neticesinde 65 nolu ifraz edilerek, 1 ve 4 nolu ....lar davacı Billur adına, 2 ve 3 nolu ....lar davalı Sema Özmen adına tescil edilmiştir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı vekili, ... 5. Noterliği'nin 13.08.1993 tarihli 9978 yevmiye numaralı taksim sözleşmesine dayanmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, tarih ve numarası yazılı Noterlik taksim sözleşmesi dayanılmış ise de tarafların katılımı ile tapu sicil memuru önünde 24.10.1995 tarihinde resmi şekilde taksim edilmiş ve taksim uyarınca tapuya tescil edilmiştir....

                  Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

                    a yapılan kira ödemelerine ilişkin banka dekontlarından ve aradan geçen uzun sürede tapu maliklerinin kira ilişkisine itiraz etmemelerinden anlaşıldığı, taşınmazın tüm paydaşlarının katılımı ile düzenlenen 24.02.2008 tarihli harici taksim sözleşmesi ile dava konusu taşınmazların ihbar olunan ...'a kaldığı ve bu tarihten sonra kira bedellerinin ihbar olunan Havva'ya ödendiği anlaşılmaktadır. Harici taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihte malikler arasında paylı mülkiyet esasına tabi mülkiyet bulunduğundan, sözleşmenin tapu iptali ve tescil bakımından hukuki değeri bulunmasa da kullanım bakımından tüm maliklerin katıldığı anlaşmaya değer verilmesinin gerektiği, bu anlaşmaya göre dava konusu 8 ve 9 parselin bırakıldığı paydaş ...'ın kiracısı sıfatıyla davalının taşınmazı kullandığı anlaşıldığından, elatmanın önlenmesi talebi yönünden de davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu