O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; davacı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın kullanımına ilişkin taraflar arasında rızai taksim bulunuğunu, halen kendi hissesine düşen kısımdan daha az yer kullandığını ileri sürmüş, 10.3.2015 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 12.3.2015 tarihli fen bilirkişilerin raporunda, 112 ada 4 parselde davacının kullanmış olduğu alan 595,50 m2 olarak ve A harfi ile gösterilmiş ise de, taşınmazın kullanımına ilişkin taksimin ve davacının kullanımına bırakılan bölümün neresi olduğunun belirtilmediği görülmüştür....
Bilindiği üzere paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Çekişmeli 312 parsel sayılı taşınmazın davacılar ve bir kısım davalılar ile dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu sabittir. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....
Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 6558 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın 13/64 pay ile dava dışı ......, 67/320 pay ile davalının ......sı dava dışı paydaş........., 33/80 pay ile davacı, 13/160 pay ile dava dışı ...... adına kayıtlı olduğu, taşınmazın üzerinde zemin + 2 katlı bina bulunduğu, 1 ve 2 numaralı dairelerin satıldığı, 3 numaralı dairenin davacı, 4 numaralı dairenin dava dışı ......, 5 numaralı dairenin dava dışı......... ve 6 numaralı dairenin davalı tarafından kullanıldığı sabittir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir....
Ayrıca; davalıların durumdaki beyanlarından dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir hak iddia etmedikleri, aralarında yaptıkları miras taksim sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davacıya bırakıldığı, ancak davacının şehir dışında olması nedeniyle taşınmazı kendi adına tescil ettiremediğini beyan ettiklerinden dava konusu taşınmazda tapu iptal tescile ilişkin bir niza bulunmadığı, davacının düzenlenen miras taksim sözleşmesi uyarınca istediği zaman dava konusu taşınmazı kendi adına tescil ettirebileceği, bu nedenle de tapu iptali tescil isteğinde hukuki yararının bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır....” gereklerine dayandırmışsa da; davalılarca miras taksim sözleşmesine itiraz edilmemiş olması hukuki yarar yokluğundan davanın reddini gerektirmez. Davacı tapuya giderek taşınmazın adına tescilini istemeye zorunlu olmadığı gibi, tapu iptal ve tescil davası açabilmesi için iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi de gerekmemektedir....
Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Aksi halde, pekçok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; tüm dosya kapsamından özellikle mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile tanık beyanlarından, dava konusu taşınmazın tamamını davalıların tasarruf ettiği, sabit olup, bu husus davalılarında kabulündedir....
Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; dava konusu 385 sayılı parselde dava dışı Kadri ve diğer paydaşlar arasında taksim yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise dava konusu dükkanın Kadri'ye isabet edip etmediği, eğer adı geçene isabet etmiş ise dosyaya sunulan kira akdinin geçerli olacağı, aksi halde taşınmazda pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadığından anılan sözleşmenin geçerli olmayacağı açıktır....
Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır....