Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar Mahkemece kadastro tespitinden sonra ve kadastro tutanağının kesinleşmesinden önce taksimin yapıldığı gerekçesiyle yazılı miras taksim sözleşmesine gerek olmadığı belirtilmişse de; dava konusu taşınmaz dayanak tapu kaydına istinaden tespit gördüğünden yani taşınmazın öncesi de tapulu olduğundan Mahkeme gerekçesi hatalıdır. Mahkemece, taşınmazın evvelinin de tapulu olduğu ve taraflar arasında yazılı miras taksim sözleşmesi bulunmadığı dikkate alınarak, davalı ...’nin hem kendi hissesi hem de annesi ...’den gelen hissesi yönünden davanın reddi gerekirken, tüm parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Hukuk Dairesi'nin 2014/19837 Esas - 2014/19686 Karar, 2013/13807 Esas - 2014/9745 Karar) Bu durumda, dava konusu taşınmazlar, miras taksim sözleşmesinin yapıldığı 22. 07. 2007 tarihinden önce, tutanakların düzenlendiği 2001 yılında miras bırakanın çocuklarına hibe etmek (bağışlamak) suretiyle terekesinden çıkardığı ve bağışlama esas alınarak murisin mirasçıları adına müstakilen tespit ve tescil edildiğine göre; bu taşınmazların artık miras taksim sözleşmesine konu edilmeleri söz konusu olamaz. TMK'nun 676. maddesi uyarınca miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. TMK'nun 706, 6098 S. lı TBK'nun 237 ve Tapu Kanunu'nun 26....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil ... ile ... ve ... ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.12.2011 gün ve 805/695 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; 1992 yılında yapılan kadastro tespitlerinde, annesi ...'dan tarafına intikal eden 1/5 oranındaki hissenin dayısı ... adına tescil edildiğini, davalının sürekli olarak hissesini vereceği vaadi ile oyaladığını, davalının ... tarafından halen futbol sahası olarak kullanılan ve müşterek malik oldukları tarlayı bu arada sattığını, hissesine düşen bedelini de tarafına ödemediğini, ...'...

      Maddesinde "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," hükmü uyarınca istinaf inceleme görevi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu anlaşılmakla; dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davanın niteliğine göre istinaf inceleme görevi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oybirliği ile karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2019 NUMARASI : 2017/160 ESAS, 2019/65 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, miras taksim sözleşmesi gereği tapu iptal ve tescil isteğiyle önceden açılan dava sonucunda verilen karara ilişkin talepten fazlaya hükmedildiği iddiasıyla istenen tavzihin reddi hükmünün temyizi üzerine Yüksek 8.Hukuk Dairesinin onama ilamında belirtilen gerekçeye dayalı olarak açılan ve miras taksim sözleşmesi ile anılan dava kapsamı irdelenerek talepten fazlaya hükmedilip hükmedilmediğinin tespiti gereken sicile yansıtılmamış yerel mahkeme ilamına yönelik düzeltim, iptal ve tescil isteklerine ilişkindir. O Halde, temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine aittir. Dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı, oluşan bu fiili duruma göre tarafların kullanımında olan bölümlere müdahale edilip edilmediği üzerinde özenle durulmalı, varsa, çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davacı; maliki olduğu 302 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 335 ada 1 sayılı imar parseli olduğunu, 335 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ve başka kişilerle birlikte paydaş olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan 4 katlı binanın zemin kat arka kısmındaki dükkanların ve önündeki boşluğun davalı tarafından kiraya verilmek suretiyle haksız olarak kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yapılan inşaatın yıkılmasına karar verilmesini istemiştir....

            Dava; miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında taksim olgusunun varlığının sabit olduğu, taksim olgusunun varlığını kabul eden ve fakat davacılara bir miktar meblağın ödendiğini iddia eden davalı tarafın ispat yükünü kendi üzerine aldığı, hisseleri karşılığında davacılara bir miktar para ödediklerini iddia eden davalıların bu parayı ödediklerine dair herhangi bir senet, belge veya makbuz ibraz edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 676. maddesi: “Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Paylaşma sözleşmesiyle mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” hükmünü içermektedir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Davada ortak miras bırakandan taraflara kalan tapusuz taşınmazların geçci kullanma biçimini belirleyen taksim sonucu mülkiyet alanı içerisinde bıraktıkları özel yola diğer yanın foseptik çukuru yapmak suretiyle elatıldığını ileri sürülerek elatmanın önlenmesi istenmiştir. Uyuşmazlık zilyetlik hükümlerine göre çözümleneceğinden 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu