WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a yapılan kira ödemelerine ilişkin banka dekontlarından ve aradan geçen uzun sürede tapu maliklerinin kira ilişkisine itiraz etmemelerinden anlaşıldığı, taşınmazın tüm paydaşlarının katılımı ile düzenlenen 24.02.2008 tarihli harici taksim sözleşmesi ile dava konusu taşınmazların ihbar olunan ...'a kaldığı ve bu tarihten sonra kira bedellerinin ihbar olunan Havva'ya ödendiği anlaşılmaktadır. Harici taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihte malikler arasında paylı mülkiyet esasına tabi mülkiyet bulunduğundan, sözleşmenin tapu iptali ve tescil bakımından hukuki değeri bulunmasa da kullanım bakımından tüm maliklerin katıldığı anlaşmaya değer verilmesinin gerektiği, bu anlaşmaya göre dava konusu 8 ve 9 parselin bırakıldığı paydaş ...'ın kiracısı sıfatıyla davalının taşınmazı kullandığı anlaşıldığından, elatmanın önlenmesi talebi yönünden de davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir....

    Dava konusu taşınmazlardan 20 parsel 27.06.1997 tarihinde dava dışı Nuriye Biçer adına, diğer parseller ise 1974, 1978 ve 1979 yıllarında taksim ve intikaller yoluyla 1/2 paylı olarak tarafların ortak miras bırakanı ..., 1/2 paylı olarak dava dışı paydaşlar adına tescil edilmiştir. Dava; TMK.nun 676. maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazlar üzerindeki 1/2 payın 16.02.1983 tarihinde ölen ortak miras bırakan ...’ten kaldığı ve 04.12.1996 tarihinde tüm mirasçıların katılımı ile düzenlenen taksim sözleşmesi ile paylaşıldığı hususunda duraksama bulunmamaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık; 1/2 paylı olarak tarafların miras bırakanı Mehmet üzerinde kayıtlı taşınmazların taksim sözleşmesi uyarınca tapu kayıtlarının iptaline karar verilip verilemeyeceği konusunda toplanmaktadır. Başka bir anlatımla, taksim sözleşmesinin infazın mümkün olup olmadığı ile ilgilidir....

      Dava, paylı mülkiyete tabi çapa bağlanmış taşınmaza paydaş olmayanın el atmasının önlenmesi ile yıkım istemine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, davaya konu taşınmazda davacı ve davalıya taşınmazı kira sözleşmesi ile kiraya veren ihbar olunan paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

        O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; davacılar dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın kadastro tespitine kadar uzun yıllardır paydaşlar arasında yapılan rızai taksime göre kullanıldığını, kadastro tespitinden sonra, rızai taksim neticesinde kendilerine düşen yerin bir kısmını davalı ...'...

          O hâlde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da yukarıda belirtilen ilke ve olgulara uygun düzenlendiği söylenemez. Şöyle ki; davacının ... 2.Noterliğince 01.05.198l tarihli 12333 yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesinde 3.katta bulunan 8 numaralı işyerinin pay oranının 9/1728 olarak gösterildiğini ve bu yeri mirasçılardan satın aldığını iddia etmesine karşılık davalı da dava konusu işyerinin bulunduğu ......

            Dava konusu ... ada ... parsel üzerindeki 65 nolu bağımsız bölüm, 05.07.1989 tarihinde kat mülkiyeti nedeniyle tarafların ortak murisi ... adına tescil edilmiş, 06.03.1995 tarihinde intikal görmüş, 24.10.1995 tarihinde taksim ve ifraz neticesinde 65 nolu ifraz edilerek, 1 ve 4 nolu ....lar davacı Billur adına, 2 ve 3 nolu ....lar davalı Sema Özmen adına tescil edilmiştir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı vekili, ... 5. Noterliği'nin 13.08.1993 tarihli 9978 yevmiye numaralı taksim sözleşmesine dayanmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, tarih ve numarası yazılı Noterlik taksim sözleşmesi dayanılmış ise de tarafların katılımı ile tapu sicil memuru önünde 24.10.1995 tarihinde resmi şekilde taksim edilmiş ve taksim uyarınca tapuya tescil edilmiştir....

              Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olayda; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur....

                D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının, dava konusu taşınmaza haksız müdahalesinin bulunmadığını verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, murisin vefat etmeden önce dava konusu taşınmazı 2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya kiraladığını, murisin ölümüyle kira sözleşmesinin sona ermediğini, mahkemece kira sözleşmesinin devam ettiği hususuna hiç değinilmediğini, 2018 yılı başında davalı ve diğer kardeşler arasında taksim sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, elatmanın önlenmesi, haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 526,527,589 ve 590 parsel sayılı taşınmazlarda miras bırakan Hasan paylı malik iken, miras bırakan tarafından ara malik kullanılmak suretiyle davalıya satış suretiyle temlik edildiğini bunun üzerine davalı aleyhine açılan iptal-tescil davası sonucunda, temlik edilen payın miras payı oranında iptal ve tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleşip tapuda infaz edildiğini, ancak davalının taşınmaza ev yapmak ve ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiğini ve payını kullanmasına engel olduğunu, ihtara rağmen müdahalesine son vermediğini ileri sürerek payına vaki elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ALACAK Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, kayden malik oldukları 122 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın tasarruf ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, birleşen dava ile; çekişme konusu taşınmazdaki miras payının ... adına inançlı işlemle temlik edildiğini, iptal tescil davasının devam ettiğini, taşınmazın yaklaşık 14.000 m'lik kısmına babası...'ın sağlığında 850 adet erik ağacı diktiğini, tüm bakım ve masrafını kendisinin yaptığını, taşınmazın ...'ye isabet eden bölümünün 146 parsel olarak tescil edildiğini bildirip, faydalı masrafların tahsilini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu