Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK 618. maddesinde düzenlenen mirasçının mirası reddinin murisin borcundan dolayı iptali talebine ilişkin olup herhangi bir süreye tabi değildir. Dairemizin 08.10.2015 tarihli, 2015/9616 Esas, 2015/8686 Karar sayılı ilamında bu husus açıkça belirtilmiş, mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen davanın TMK 617. maddesi kapsamında kaldığı ve hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi açık bir yanılgıya dayalıdır. Davacı, davalının murisinin alacaklısıdır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618. F.l). Murisin alacaklılarının korunması bazı koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalıdır ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2013 gününde verilen dilekçe ile miras reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Göğüs vekili mirasın reddinin iptaline yönelik açılan bu davanın M.K 617. madde gereğince hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, borçluların miras hisselerine karar hacizlerin kesinleşmiş mahkeme kararıyla kaldırıldığını, davacının teminat almayarak kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı davalı borçlular dışındaki mirasçılardan aldığını, mirasın reddi kararını bilmediğini 63 parselle ilgili davanın İİK 280. maddedeki 5 yıllık hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasın reddinin iptali kararının tespit davası olmadığını, bu kararın mirasın reddine ilişkin kararı ortadan kaldıran iptal davası niteliğinde olduğunu ve dosya borçlularının avalist Muhammet Kurtul'un yasal mirasçıları olduğunu gösterdiğini, kesinleşmeden icraya konulamayacak olan ilamların HMK.nun 367. maddesinde sınırlı sayıda gösterildiğini, mirasın reddinin iptaline ilişkin davanın tespit davası olmayıp bir inşai dava olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasının da doğru olmadığını, davacı- borçlulara ödeme emri tebliğ edilmemesi sebebinin mirasın reddinin iptali davası sonucunun beklenilmesi olduğunu, mirasın reddinin iptali davasının zamanaşımı sürelerini kestiğini ve zamanaşımı sürelerinin işlemesini durdurduğunu, davanın kabul edilmesi ile takibin yenilenmek suretiyle ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligat zarfları üzerinde yazılı olduğu gibi, çek suretlerinin de tebliğ edildiğini, davacı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak...

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/239 Esas, 2014/278 Karar sayılı dosyada reddettiğini, davalının murisinin terekesinin borca batık olmadığını, davalının alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla mirasın reddettiğini bu nedenle mirasın reddinin iptali ile, davacıya cebri icra ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiği, davalının murisin sağlığından miras payı aldığı gerekçesiyle mirası reddettiğinden bahisle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın hukuki niteliği bakımından TMK'nin 617. maddesine dayalı mirası reddin iptali isteği olduğu, iptali istenen ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/239 Esas sayılı dosyada davalının 28.03.2014 mirasın reddi talebinde bulunduğu, mirasın reddinin iptali davasının ise 20.05.2015 tarihinde açıldığı ve 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

          ın miras hakkından bir çok malvarlığını elden çıkardığını, sözleşmenin usul ve yasaya uygun olduğunu, muvazaa kastı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, iptali istenen sözleşmenin murislerin izni yahut katılımı olmadan yapıldığı, bu nedenle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ile ... temyiz etmiştir. Mirasçılar, miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler. Miras payının devri, açılmış miras payının devri şeklinde gerçekleşebileceği gibi açılmamış miras payının devri şeklinde de gerçekleşebilir. Açılmamış miras payını devralan mirasçının sadece kendisine devredilen haklara yönelik bir alacak hakkı söz konusudur. Açılmamış miras payının devri sözleşmesi mirasçılar arasında yapılmış ise adi yazılı şekilde yapılması yeterli olup, resmi şekil koşulu aranmaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar; tarafların ortak miras bırakanı.....'nün ölüm tarihinin 1993 olduğunu, .... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında murise ait bulunan 41 ile 103 parsel sayılı taşınmazların murisin oğlu .....'nün çoçuğu olan davalı adına tespit edildiğini, murisin bu taşınmazları davalıya satmadığı gibi bağış da yapmadığını, zaten satın alacak durumda da bulunmadığını belirterek öncelikle davalı adına kesinleşen tapu kayıtlarının iptali ile .....mirasçıları adına miras hisseleri oranında tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde tenkise karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında tapu kaydının iptaline yönelik dava eldeki dosyadan terfrik edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar; tarafların ortak miras bırakanı ... ...'nün ölüm tarihinin 18.11.1982 olduğunu, .... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında murise ait bulunan 28, 54, 42 ve 58 parsel sayılı taşınmazların murisin oğlu .... ...'nün çocukları olan davalılar adına tespit edildiğini, murisin bu taşınmazları davalılara satmadığı gibi bağış da yapmadığını, zaten satın alacak durumda da bulunmadıklarını belirterek öncelikle davalılar adına kesinleşen tapu kayıtlarının iptali ile ... ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında tapu kaydının iptaline yönelik dava, eldeki dosyadan tefrik edilmiştir....

                Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre, muris Mahmut Kilci'nin 22.04.2015 tarihinde vefat ettiği ve borçlu mirasçı ...'nin Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.07.2015 tarih ve 2015/386 Esas, 2015/455 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile mirası reddettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı tarafından mirasın reddinin iptali için dava açılıp açılmadığı araştırılarak, süresinde dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış ise dava konusu taşınmazda borçlu mirasçının miras payı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  iptali" koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi olmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu