Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar" kuralını içermektedir. Bu düzenleme mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkının geçmesiyle ilgili olup, olayda uygulanması olanağı yoktur. Aynı maddenin son fıkrasında yer alan hüküm ise; ret sonucunda mirasın, daha önce mirasçı olmayanlara geçmesi halinde uygulanma olanağına sahiptir. Talepçiler murisin ikinci zümre mirasçılarıdır. Miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddedilmiş olmakla, miras ikinci zümreye geçmeyip kendiliğinden tasfiyeye tabi hale gelmiştir. Miras kendilerine geçmemiş olanların ise mirası reddetmeleri söz konusu olamaz. Bu nedenle mahkemece talebin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere eldeki uyuşmazlık Antalya 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/163 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/163 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen mirası reddinin iptali talepli davada verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Anayurt Yapı Malz. San. Tic Ltd. Şti.'...
Dava, mirasın hükmen reddinin tespiti istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ölmeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2 ). Mirasçılar zımnen mirası kabul etmiş durumuna düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nın 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Bu davanın tereke alacaklılarına karşı açılması gerekir (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgâhı mahkemesidir. Ayrıca TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39/2 fıkrası gereğince mirasın yetkisini içeren özel vekâletname sunulması zorunludur. Somut olaya gelince, mirasın hükmen reddi istemini içeren bu davanın alacaklının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekirken, ... Mahkemelerinde açılmıştır....
böyle bir talepte bulunabilecek kişilerden olmadığını, davacının işbu talepte bulunmak için taraf sıfatınını bulunmadığını, ayrıca kanunun aradığı 3 aylık hak düşürücü sürenin de geçtiğini, işbu davanın var olduğu iddia edilen genel kuruldan 7 yıl sonra açıldığını, ilgili talebin bu sebeple de reddinin gerektiğini, davacının yoklukla butlanın tespiti talebi verilecek kesin süre içerisinde açıklaması gerektiğini, net bir açıklama yapılmaması halinde davanın reddinin gerektiğini, muris muvazaası iddiasıyla muris ... tarafından müvekkili ... adına yapılan hisse devrinin iptali ile davacının miras oranında kendi adına tescili yada şirketin tüm aktif malvarlığı değerlerinin tespiti ile davacının miras payı oranındaki hisse bedelinin parasal karşılığı taleplerinde müvekkili şirketin taraf sıfatının bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirket açısından esasa dahi girilmeden taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, muris ...' ın amacının davacıdan mal...
Davalı vekili süresinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesiyle, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının ikametgahı olan İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple mahkemenin yetkisizlik kararı vermesi gerektiğini, murise ait ve miras kalan taşınmazların bulunduğunu, terekenin borca batık olmadığını beilrterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava, mirasın hükmen reddinin tespiti istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ölmeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse miras reddedilmiş sayılır. (TMK m. 605/2 ). Mirasçılar zımnen mirası kabul etmiş durumuna düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nın 606. Maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda ilk derece mahkemesince, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde mirasın reddinin tespitini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra mirasın reddinin tespitini istemeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz. Somut olayda ise, davacı mirasçılık belgesi almıştır. Mirasçılık belgesi alınması terekeyi sahiplenmek anlamına gelmemektedir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ölüm tarihinde miras bırakanın ölmeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse miras reddedilmiş sayılır. (TMK'nın 605/2. maddesi). Mirasçılar zımnen mirası kabul etmiş durumuna düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Bu davanın tereke alacaklılarına karşı açılması gerekir. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK) Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgâhı mahkemesidir. Ayrıca TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39/2 fıkrası gereğince mirasın yetkisini içeren özel vekâletname sunulması zorunludur. TMK'nın 605/2 maddesi gereğince bu tür davalar için özel bir yetki belirlenmemiştir. O halde, kesin yetki söz konusu olmayıp, davanın HMK'nın 9. maddesindeki genel yetki kuralına göre belirlenmesi gerekmektedir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının miras bırakanın sağlığında açılamayacağını, ancak miras bırakanın ölümü halinde açılabileceğini, davacıların dava hakkının miras bırakanın ölümü ile doğduğunu, muris olarak belirtilen Türker Keleş'in hayatta olduğunu, nüfus kayıtları incelendiğinde durumun anlaşılacağını, iş bu davanın açılabilmesi için davacıların babası Türker Keleş'in vefat etmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacıların henüz mirasçı sıfatı bulunmadığını, bu nedenle de davanın taraf sıfatı yokluğundan reddi gerektiğini, Türker Keleş'in, davacılardan mal kaçırmak saikiyle hareket etmediğini, İzmir 10. Aile Mahkemesi 2020/449 E....
Ne var ki, dava dilekçesinde talep edildiği gibi tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescile karar verilip, kalan payın davalı üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, davalının edinme sebebini değiştirecek şekilde onun adına da tescil hükmü kurulması doğru değil ise de; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. VI....