WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, miras yoluyla intikal eden mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, miras yoluyla intikal eden mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer. Somut olaya gelince; mahkemece öncelikle ispat yükünün altsoy olan ...'...

        Mahkemece, taşınmazın mülkiyeti henüz davacı Hazine'ye tapudan geçmediği nedeniyle davacının dava hakkı bulunmadığından bahisle istek reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 193 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapuda Yani kızı ...(...) adına kayıtlı iken Hazine'nin açtığı dava sonucu tapu malikinin gaipliği nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescil edildiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 705. maddesi hükmüne göre kural olarak taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Ancak, anılan hükmün 2. fıkrası gereğince miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Fakat bu gibi durumlarda malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır....

          Hakkın kapsamında yer alan ödevler, mülkiyet hakkına yabancı, ona dıştan ve sonradan yükletilen sınırlamalar olarak kabul edilmemeli, aksine bunları, kamu yararı amacıyla malike yükletilen ve mülkiyet hakkını oluşturan ödevler olarak düşünmelidir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak kanunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. Başka bir deyişle, kanun koyucunun malikin yetkilerini sınırlamak yetkisi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 35. maddesinin 2. fıkrasında sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın özü “kamu yararı”, şekli ise “kanun”dur. Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz. 18. Anayasa’da modern mülkiyet anlayışı benimsenmiş ve mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejim öngörülmüştür. 19. Anayasa’nın, “Mülkiyet hakkı” başlıklı 35. maddesi: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir....

            Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Ayni hakların doğumu için tescil zorunludur. Yenilik doğurucu bir mahiyeti bulunan tescil yapılmadıkça ayni hak, tasarruf edilebilir nitelik taşımayacağı gibi aleniyet de kazanamaz. TMK'nın 705/1 maddesi gereğince "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur." TMK'nın 705/2 maddesi gereğince de; miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır."...

              un sadece 383 parsel sayılı taşınmazda miras payı olup 392 parsel sayılı taşınmazda mülkiyet hakkı olmadığı, bu haliyle sözleşmenin yerine getirilmesinin mümkün olmayacağı, davacının mülkiyeti kendisinde bulunmayan taşınmazı kullanan davalıya karşı elatmanın önlenmesi davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mülkiyet hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 ila 778. maddeleri arasında düzenlenmiş olup 683. madde uyarınca; “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmü yer almaktadır....

                Dava konusu 109 ada 2 parsel, ceddinden miras ve taksim yoluyla intikal ettiği, 30-40 yıldan fazla süredir zilyetliklerinde bulunduğu açıklanmak suretiyle 09.05.2007 tarihinde 1/2 oranında paylı mülkiyet şeklinde davalılar ... ve ... adına tespit edilmiş, 23.07.2007 tarihinde hükmen davalılar adına tescil edilmiştir. Dava; mirasçılar arasında sürdürülen miras hakkına dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, 109 ada 2 parselin ortak miras bırakan ...’ten kaldığını, terekenin taksim edilmediğini ve taşınmaz üzerinde miras payları bulunduğunu açıklayarak istekte bulunmuşlar, davalılar ise, babaları tarafından 1975 yılında kendilerine verildiğini ileri sürmüşlerdir....

                  Dosya içeriğine göre; dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atıldığı, kalan bölümüne ise el atılmadığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 7 ve 8.maddeleri kapsamında düzenlenen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kamuya özgülenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan dolayı bedeline hükmedildiği anlaşılmıştır....

                    Dosya içeriğine göre; dava konusu taşınmazların bir kısmına fiilen el atıldığı, kalan bölümüne ise el atılmadığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 7 ve 8.maddeleri kapsamında düzenlenen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kamuya özgülenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan dolayı bedeline hükmedildiği anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu